Bu bölümü hemen atmak istedim. Hemen sahalara dönüş önemli, bölüm atamadığım zamanlar ya hastayım, ya yorgun. Bunun için affedin
Sarı Sarmaşık Yollar
Bir resim çizdim.
Bugün sadece bir resim,
İçinde fazlasıyla sevgi, hiç yaşayamadığım, bana verilmeyen Baba.Yürüyorsun sarı sarmaşık yolda,
Anlamadığım kayıp bir ada,
Zor gibi.Sadece bir yangın,
Alabilir mi? Dünyaları benden
Kanatabilir mi? Herkesi sığdırabildiğim kalbim.Anlamıyorsun...
Kırıyorsun...
Tek bir damla, uğrumuza dökmüyorsun.
Geceleri hatırladığım son bakış senin,
Üzerimden atamadığım lanetim senin,
Yaşayamadığım gençliğimin her anı senin...Ölüme gideceğim son kişi bile olmayan kalbin sahibi senin...
***
Ve sen içimde eskimeyecek,
En güzel hatırasın.Ahmet Ümit
...
"Gamze" duyduğum sesle arkamı dönmeye yüreğim yoktu. Katildi o babamdı, kardeşimi çekip çıkarmıştım o yangından, şimdi ise o yangına atlamaya gerek yoktu. Duymamış gibi yapıp yürümem lazımdı, öyle de yaptım. Acele ile koştura koştura hastaneden içeri girdim, muhtemelen Emek'i aldığımı duymuştu ve ben bırakın ona kardeşimi vermeyi, onu o ateşte yakarım, sönmesine dahi müsaade etmem.
"Dur Gamze, dur, bağırttırma beni burada, Gamze!" Ne yapıyordu ya bu, sinirim bozuluyordu cidden. Acile girdim hızla, terlemiştim. Terlerim boynumdan aşağıya indi, ürperdim. Hiç rahat değildim, karşıda bozuntu'nun koyu kahve gözlerini buldum, beni fark etti. Neden telaşlandığımı kafasıyla sordu, konuşmaya da fırsatım yoktu. Ne yapacağımı bilmiyordum, ne yapacaktım şimdi? Ya beni bulursa? En önemlisi ya Emek'i benden alırsa? Hayır, hayır bunun olmasına müsaade etmem, izin vermem, asla!
Bozuntu'ya yaklaştım. Koluna sarılırcasına arkasına saklandım "Bak şu an yanlış anlayabilirsin ama anlama, babam burada. Eğer beni ya da Emek'i görürse sonumuz olur bu, beni saklaman gerek. Ve bende şu an sana sarılmak mecburiyetindeyim, meraklısı değilim yani" başını salladı. "Ayı olabilirim, deli olabilirim ama ispiyoncu asla, merak etme güvendesin meleğim" koluna vuracaktım ama babam acildeydi. Sinirli sinirli soluyordu burnundan. Daha da sindim arkasına, şu an kendimi görünmez kılmak istedim Emek ile.
Nasıl becerebilirdim bilmiyorum, aklıma ne bir fikir, ne de bir atak gelmiyordu. Şu an kendimi ona doğru koşuyor bulsam çok saçma olurdu. Kendimi onun eline vermem çok anlamsız, daha yeni kurtulmuşken hemde. Bu fikre sıcak bakmaya çalışıyordum, mantıklıydı çünkü biliyorum..... Fakat..... Babam Emek'i fark edene kadar. "Oğlum Emek" yürüyüp bir kaç hemşireyi itti, ardından anlamadığım bir anda babamı Emek'in yanında buldum. Hayır, onu da benden almasına izin vermezdim ki ben, gerçek olmasa da anneme de, ablama da sözüm vardı. Emek'i büyütecektim, okuyacaktı, sevecekti, sevdiğiyle evlenecekti.
Sindiğim köşeden çıktım bir hışımla, bana dahi dönmesine fırsat vermeden tekme ile savurdum onu yan tarafa. Artık ne olursa olsun korkmayacaktım, bugüne kadar annem bizi korudu, benim görevimse kardeşimden vazgeçmemek "Güvenlik... Çabuk olun, bu adam benim ve kardeşimin canını almak için geldi buraya, öldürmeye çalışıyor bizi." güvenlikler koşarak bizden yana geldiler "Onun sözüne inanmayın, zira hanımefendi bir hastaneden kaçtı. Kendisi bir hastane görevlisini de öldürmüştür." yatağa doğru döndüm Emek yoktu. "Gel benimle Gamze, hemen çıkalım buradan. Emek'i aldık meraklanma" tuttum bana uzatılan o eli.
![](https://img.wattpad.com/cover/366144705-288-k453815.jpg)