Lee Minho
18 yaşındadır.
TopHwang Hyunjin
17 yaşındadır
Bottom...
Hyunjinden
Böyle değil midir aileleler? Yapınca, neden yaptın? Yapmayınca, neden yapmadın?
Evet, benim ailem de onlardan biri.
Bir kaç soru yapamayınca hemen yapsaydın, çalışsaydın, niye bu kadar az çalıştın, niye şöyle böyle ettin?!?
Soruları yaptığımda da bana mı yapıyorsun, aferin diyip geçiştiriyorlar.
Sık sık çalışırım, her zaman konu tekrarı yaparım, ödevlerimi eksiksiz yaparım, her zaman büyüklerime saygılı, küçüklerime sevgi doluyumdur.
Ama asla yaranamıyorum onlara. Peki neden? Neden Aecha'yı benden daha çok seviyorlar?
Aecha benim için çok değerli ve önemlidir. Çünkü "sözde" anne-babam bana böyle acımasız ve ilgisiz davranırken, onun bana böyle değerli hissettirmesi, beni sevmesi, benimle bir şeyler paylaşması çok güzel. Kendisi de çok güzel.
Benden bir yaş küçük ve 11/H sınıfına gidiyor. Bazen iyi mi değil mi diye onu kontrol ediyorum. Bu kendi isteğim ile yaptığım bir davranış.
Yine bir gün zil çalmış, hocayı beklerken Minho sınıfa yine çok havalı olduğunu düşünerek girdi.
"Abiniz geldi açılın."
Dediğine göz devirdim ve ayağa kalktım. Tahtayı sildim çünkü önceki dersten kalan yazılardı.
"Otursana sen."
"Niye?"
"Hani başkan benim ya?"
"İyi bir başkansın. Bende başkan yardımcısıyım var mı? Ayrıca sen düzgün yapamıyorsun ben üstleneyim dedim."
"Ben olmadığımda neler olduğunu Chan anlattı. Kalbini kırmak istemiyorum."
"Sikimden aşşa kasımpaşa." diyip göz devirdim ve yerime geçtim. Ben Daeun ile oturuyorum.
"Kanka şu tarih notlarına bakayım mı dün yoktum ya?"
"Al ama şu oçlara verme korkuyorum onlardan. Kesin ben bakacağım bahanesiyle yırtarlar sonra da 'siz de düşük alın' diye kapak yaparlar. Malûm, daha önce çok kez yaşadığım için."
"Evet çok yelloz bunlar."
"Sen iyice bana benzedin kendine gel aşko, sen bu değilsin göt!"
"Lan mal bağırma!" diyip Daeun'un ağzını eliyle kapattı Hyunjin. Sonra devam etti: "Sende bana benzedin iyice, iki saniyede karakter değiştiriyon."
"Harbi ya... O değil de çıkan dedikoduyu duydun mu?"
"Ne dedikodusu?"
"Şimdi bu Yeonjun ve Soobin varya-"
"Uzatma aq hadi anlat."
"Anlatmıyom lan, sende bir taraflarını yiyip dur. Mal."
"Ya tamam gir en ince ayrıntısına kadar gir yeter ki anlat.."
"Tamam. İşte bu ikisi el ele tutuşurken geldiler okula dün. Dedik 'ooo sevgilisiniz?' onlar da dedi 'ooo ağzınıza sıçalım?' sonra sustuk ama bunların bir tuvalette sikişmediği kaldı-"
"Oha, oha! Mesela nasıl bir moment verdiler?"
"Şimdi bu Soobin'in beli ağrıyomuş şey dedi 'off belim çok ağrıyor' dedi. Sonra Yeonjun da ona bakıp imalı imalı sırıtarak 'benimde belim ağrıyor' dedi uiiyy. Sonra dedikodular falan. Ama sen tabii dün gelmedin mal gibi kaldım ya içimde kalmıştı."
"Vay anasını lan... Hem o degilde hasta da mı olmayayım?"
"Of bir şey demedim mal. Her neyse. Bak şimdi dün tarih sınavı accayipp kolaydı. Hoca soruları verdi sadece cevaplarına çalış sen. Okey?"
"Okeey. Thankss."
"You're welcome."
"ingilizcen müqoo aşkoo!"
"Yeeey baabyy!"
"Heey, siz! Çok konuşuyorsunuz. Tek siz yoksunuz bu sınıfta."
"Yardımcıyım ben konuşurum konuşmam sanane?"
"Sessiz olun o zaman."
"Of tamam."
...
Fic ile ilgili düşüncelerinizi yazın.
Vote ve yorum lütfen.
Amk okudukça kriz geçiriyorum bok gibi yazmışım... Yeniden yazmaya üşeniyorum sadece değiştiriyorum bazı kısımları.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Damn I Love You | HH
Fiksi Penggemar! DÜZENLENİYOR ! "Dünyayı iste, dünyayı veririm sana. Herşeyi yaparım senin için, HERŞEYİ."