-Aşk bu mu? -

61 11 65
                                    

Saat on iki sularında eve doğru gidiyordum. Sahilden ayrılalı bir ya da iki saat oluyordu ve gerçekten canım sıkkındı. Telefonumu elime geçirip sessizden çıkardım. Mesaj var mı diye kontrol ettim. Ve evet, yine yok.

Eve gidip bir an önce uyuyabilmek için adımlarımı hızlandırdım.

Yaklaşık on dakika sonra evin önüne geldim ve büyük, siyah dış kapıyı ittirdim. Çıkardığı gıcırtı yüzümü buruşturmama sebep olmuştu.

Evin kapısından da geçtikten sonra hızlıca üst kattaki odama doğru yöneldim. Kapımı kapatıp ceketimi yere fırlattım. Üstümde zaten geceliklerim vardı o yüzden giyinmekle uğraşmadan yatağıma uzandım.

Yatmadan önce mesajları tekrar kontrol edeceğim sırada üstten bildirim düştü.

Çam Ağacı 🌲

Bu saatte neden çevrimiçisin bakayım sen?

Yüzümde beliren gülüsemeye engel olamadım ve tabii kalp ritmime de... Hızlıca cevap yazıp gönderdim.

Hmm, ne zaman çevrimiçi olup olmayacağımı sana mı soracaktım acaba diken çocuk?

Diken çocuk?! Daha yaratıcı bir lakap beklerdim senden pamuk şeker :/

Ve evet, bana sorman gerekiyor.

Hıh! Bana diyene bak! Pamuk şeker ne ya?!

Saçların kabarık ve çok tatlı. Pamuk şeker gibi... Hem diken çocuk çok mantıklıymış gibi konuşuyorsun.

Tatlı? Saçlarımı tatlı mı buluyor?

Mesajı tekrar tekrar okuduktan sonra bir de düşündüğüm şey ile daha fazla kızardım. Ne? Neden heyecanlandım? Killua, kendine gel!

Tatlı falan değil Gon!

Hem sen nereden gördün benim çevrimiçi olduğumu?

Gon'un utanç verici "itifatlarını" daha fazla katlanmamak adına konuyu değiştirmeye çalıştım.

Seni bekliyorumdur belki? Olamaz mı?

Aptal, öyle söyleme! Amacın beni utançtan gebertmek falan mı?!

Utandın mı sen!!! Kıpkırmızı olmuşsundur şimdi ;)

Tanrım, bu çocuk neden böyle..?!

Yine saçma sapan bir konu açıp bu konuyu kapatmaya çalıştım. Ama ben ne kadar değiştirirsem değiştireyim Gon yine beni utandırmayı başarıyordu. Hoşuna mı gidiyordu, bilmiyorum.

Uzun bir konuşmanın ardından uykum iyice gelmeye başlamıştı. Ayrıca yarın okul da vardı ve erken kalkmamız gerekiyordu. Zaten Gon'u daha fazla sıkmak da istemiyordum.

Her neyse, uykum geldi. Sen de uyu çabuk.

Bana kızıyordun bir de ben sana uyu deyince.

Ben derim. Neyse uyu hadi.

İyi geceler, Gon.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 12 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yeniden/gonkilluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin