BÖLÜM 3: Ateş

38 13 3
                                    


Umarım beğenirsiniz
Oylarınız ve yorumlarınız benim için çok değerli lütfen unutmayın
İyi okumalar;)












Kapının çalmasıyla Burak'ın açması arasında sadece 2 saniye vardı.
Ne yapıyordu bu çocuk kapıyı mı gözetliyordu!
Bu düşüncemi benden önce Kaya dile getirdi.
"Ne yapıyorsun oğlum işsiz gibi kapıyı mı gözetliyorsun"
Burak'ın cevabı ise "Ben iyiyim sen nasılsın Kaya'cım? Serin'cim?"

Alaya alıp "Sağol Burak sen böyle içten davet ettin ya kıramayız artık seni bir kahveni içeriz değil mi Kaya?"

Burak sanki kendisi başlatmamış gibi söylendi. "Aaahhh ah ne diyeyim? siz ve her zamanki esprileriniz...Eh böyle ayakta kalmayın geçin içeri, çekinmenize hiç gerek yok!"

Gözlerimi devirip içeri geçtim. O ikisine kalsa yorgunluktan bayılana kadar öyle devam ederlerdi. Salona geçip kenardaki tekli koltuğa oturdum. Kaya'nın gelip karşıma oturduğu sırada mutfaktan Burak'ın sesi geldi "kahve içiyorsunuz değil mi?""Evet"diye yanıtladık sorusunu

Ortam sessizleşti Burak kahve yaparken Kaya telefonuyla uğraşıyordu. Kesin yine oyun oynuyor. Arkama yaslandım.

Aklıma yine o çocuk geldi. Yaptığı şey saçmaydı gerçekten. Beni ya kaçırmak için takip ediyordu ya da öldürmek için. Bu tipin başka açıklaması olamaz. Ama o hiçbirşey yapmıyordu. Dün gece iki kere yapabilirdi ama yapmadı. Sokaktayken ve evdeyken, tek başıma ve savunmasızken. Gıcıklık hissiyle kaşlarımı çattığım sırada Burak kahveleri getirip önümüze koymuş bana bakıyordu
"Ne oldu Serin bir sıkıntı mı var?"

Önce yok demeyi düşündüm ama ikisi de biliyordu. Derin bir nefes alıp cevapladım. "Dün beni takip eden çocuk, ne birşey yapıyor ne de takibi bırakıyor."
Kahvesini sehpaya bırakıp telefonunu eline aldı. "Yüzünü görebildin mi?"

Kaşlarımı çatarak "evet" dedim.
"Bakalım biliyormuymuşum--telefonun ekranını bana çevirdi-- burda profil fotoğraflarına bakarak bulmaya çalış"

Telefonu elime aldım ve baktım. Baktıkça kaşlarım daha çok çatıldı. Sen bu kadar kişiyi nasıl tanıyorsun Burak? Neredeyse 200 kişi var burada!"
Burak sakince omu silkmekle yetindi

"Yalnız elindeki şey bir telefon değil bir saatli bomba dikkatli ol Serin."
"Sanane oğlum olamaz mı? Belki ben çok sosyalimdir. Nereden bileceksin."

Sonunda profiller arasında onun profilini gördüm ve üzerine tıkladım. Cidden Kaya'nın dediği gibi tam bir saatli bombaydı bu telefon. O kadar çok kişiyle iletişimi vardı ki Burak'ın geceleri bir flaş bellek alıp bilgileri ona aktarması bile mümkün göründü.
"Buldum Burak"
" Ver bakayım "bir süre kaşlarını çattı. Sanki birşey hatırlamaya çalışırmış gibi. Sonra anlık aydınlanmayla " Hah tamam bu Ateş Saraz. Ama hakkında öyle çok şey bilmiyorum."
"Öğrenip ne yapacaksın Serin? Sende onu takip etmeye başlasan çok gülerim. "
"Yok ben birşeyler yaparım sen merak etme"
Ne yapacaksın kızım çocuğu karşına alıp gel anlaşalım falan mı diyeceksin."
"Siz karışmayın ben yaparım birşeyler..."
"Eh nasılsa hep arkanda olacağım anlarız"
"Hıhı aynen zaten anlarsın" dedim. Çünkü eğer inat edersem o daha çok inat ederdi.

SERİN ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin