BÖLÜM 7: Çıkış

26 10 0
                                    

Çok uzun bir ara oldu

Eh kusura bakmayın

daha sık atmaya çalışıyorum

iyi okumalar

yorum ve oylama yaparsanız çok güzel olur

umarım beğenirsiniz








Kaykaya binip becerebildiğim kadar hızlı bir şekilde caddeye karıştım.

Şirkete yaklaşmıştım, uzaktan şirketin logosu ve yanındaki "Yıldırım " yazısı görünüyordu ki telefonum çaldı. Burak'tı
Yavaşladım ve aramayı cevapladım.
Sanırım o mükemmel hafıza beni ne için çağırdığını hatırlamış.
"Ufak bir işim var o bitsin geleceğim Burak. Merak etme kısa sürer " dediğim gibi yüzüne kapattım.
Şimdi iki saat söylenir de falan hiç uğraşamazdım.

Ahmet abimi aradığım sırada şirketin önünde duruyordum. Ahmet abi şimdi tam da işime yarayacak adam. Yazılım mühendisi. Önünde durduğum şirket onun.

Sonunda aramayı yanıtlayarak "Buyurun Serin Hanım " dedi. Yine moda girmiş anlaşılan. Ciddiyeti bozmadan "Acil bir randevu alabilir miyim Ahmet Bey?" dedim.

"Tabii ne zamana?" Sesi zorlama çıkıyor gibi.

"2 dakika sonraya!"

"Ne?" Hem şaşırdı hem de gülüyor. "Neredesin sen?"

"Şirketin önünde, başka nerde olcak?" dediğimde gülerek "Tamam gel bari" dedi. İçeri girdim. Güvenlik üstümü aradıktan sonra ne için geldiğimi sordu. Gülmemeye çalışarak "Ahmet Bey'le bir randevum vardı." dedim.

"En üst kat." Tiplere gel yaa bilmiyormuşum gibi...

Tabii ki içses ne kadar söylenirse söylensin gülümseyerek teşekkür ettim ve asansöre yöneldim. Asansör tuşlarının arasında 23 numarayı bulana kadar canım çıktı. Adamdaki zekaya bak 20 tane ara kat yapmış. Artık ne halta yarıyorsa...Biraz da korkmadım değil hani 40 tan fazla kat var.

Sanki bina dört-beş katlıymış gibi merdiven de var. Gülesim geldi şimdi.

Asansör uzun bir bekleyişin (tamı tamına 3 dakika) sonunda son kata ulaştı. Derin bir oh çekerek indim. Bu katta sadece iki kapı vardı. Beyaz olan muhtemelen Selçuk abinindir (kendisi sekreteri olur) diyerek siyah kapıyı tıklattım.

"Geel" diye seslendiğinde ben çoktaaan dalmıştım. Gülümseyerek "Kapı lazım değil ya zaten kırsaydın."

Sırıtarak "O da başka zamana." dedim ve köşedeki oturma takımına yöneldim. Ahmet abi de önündeki dosyaları toplayıp yanıma geldi. Karşımdaki koltuğa kelimenin tam anlamıyla yayıldı.

SERİN ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin