BÖLÜM 4: Ceza

35 11 0
                                    

Hepinize selamlar

Umarım beğenirsiniz
Yorumlarınız ve oylarınız benim için çok değerli
Lütfen unutmayın
Keyifli okumalar:)











Yavaşça ve ürkütücü bir sakinlikle bana yaklaştı. Üç adım mesafede durdu.
"Ben sana korumasız dışarı çıkma diyorum senin yaptığın şeye bak Serin" dediğinde sesi hiç olmadığı kadar sakin çıkmıştı.
Yüzümü yere çevirdim. Her ne kadar zararsız gözükse de yanına gitmem aptalcaydı. Ya gerçekten kaçırsaydı beni. Aslında keşke öyle olsaydı.
"Mantıklı bir açıklaman vardır umarım Serin!"
Yüzümü kaldırıp kısık sesle
"Özür dilerim baba, sadece merak e-"
Kaşlarını kaldırınca sesim iyice alçaldı ve cümlemi fısıltı halinde tamamladım. "-ttim"
Kollarını göğsünde kavuşturup kaşlarını iyice havaya kaldırdı.
"Umarım bu merakın sonuçlarını da merak ediyorsundur kızım."

Evet kesinlikle bunu bekliyordum. Ben babamı tanıyorsam mutlaka yaptığıma pişman olacağım bir ceza verecek. Hep böyleydi bu. Babamın yapmamızı istemediği, yapmamamız için özellikle uyardığı bunu yapmasa bile kesin vurgu yaptığı şeyleri yaptığımızda yaptığımıza pişman olacağımız cezalar vermişti.
Bunların hepsi ufak, kolay cezalardı ama bu sefer cidden beni zora sokacağını hissediyorum.

Sessiz kalacağımı anlayınca devam etti.
"Bu kadar meraklı olup da bunu merak etmemen çok garip olurdu değil mi? Seni daha fazla merakta bırakmayayım ben izin verene kadar bahçenin dışına adım atmayacaksın Serin. Evin içinde ne yaparsan yap bahçenin dışına çıkmayacaksın."

Yavaşça başımı salladım. İşte gerçekten sıçtım. Ben kim bilir kaç gün, bu evde ne yapabilirdim ki?

Eh itiraz et diyebilirsiniz ama bu babamın 'bu ceza hafif geldi anlaşılan' deyip daha beterini vermesiydi. Kaderime razı gelip sessizce "Tamam" diye mırıldandım.

"Eğer yok yine çıkarım ben dediğin an odama geliyorsun Serin. Bu sefer işi korumaya falan bırakmam. Ben seninle gelirim."
Dediğinde içinden ona 'sen kafayı mı yedin?' bakışı atmak gelse de babam sonuçta bu durumda bide bu bakışla işleri berbat etmek istemedim.
Çünkü dışarı çıkmanın bir yolunu bulmuş olabilirim.

Evet babam nutuk çekerken bunu düşündüm. İnsan baskı altında daha çabuk plan yapıyormuş.

Denendi ve doğrulandı.

"Sen beni dinliyor musun Serin?"
Hiç bozuntuya vermeden "Evet" dedim. Dinlemediğimi bu kadar belli etmesem iyi olurdu. Çünkü babam bana yiyecekmiş gibi bakıyor.

"Peki, ben en son ne dedim?"
Gülümseyerek
"'peki ben en son ne dedim?' dedin baba" dedim.
O da gülümsedi. Evet amacıma ulaştım sonunda! Gülümsemesi yumuşadığı anlamına gelir.

"Dinlemedin bile değil mi?"

"Şeeyy, en son ben seninle gelirim diyordun."
Kollarını açtı. Evet bende hiç beklemiyordum. Resmen sarılmam için kollarını açtı!
Hemen sarıldım tabi. Belki işe yarar diye hiç bekletmeden sarıldım.
Saçlarıma bir öpücük kondurup kısık ve en şefkatli sesiyle
"Her şey senin iyiliğin için Serin.
Şu an ben bile korumasız çıkamıyorken sen tek başına o çocuğun yanına gidiyorsun.
Olmaz böyle Serin. Çok tehlikeli.
Adamlar mafya. Her şeyi yapabilirler. Lütfen zorluk çıkarma"

SERİN ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin