barış yada savaş

78 9 1
                                    

Axe ***

Savaşın üstünden günler geçmişti artık iyi bir yerleşim kurmuştuk ve destek ekipler gelişmişti Ali ise her gün devasa birlikler alıp sura saldırıp sonra ise tekrar geri çekiyordu bu taktikle günlerinin ve haftanın ne kadar hızlı geçtiğini anlatamam savaşı uzaktan izledim askerlerimiz her ne kadar iyi savaşsa da asıl kraliyet askerlerini nasıl yenebilecegimizi düşünüyorum gerçekten sağlam ve çok etik bir grup şuanda sarayda şehre ilk girmemiz le onalarla bir defa karşılaştık ve 100 kayıp verdik her gün şehre girip yağma yapıp çıkıyoruz gerçekten askerler çok yoruldu ve bugün bir belge geldi bir barış teklifi gitmemiz karşılığında bize 2000 köle vereceklerini ve çok sayıda silah ve mermi vericeklerini söylediler ama bunlar sadece laf dı ama bugün kralları birinci avni gelicekti cidden güçlü bir komutandı ama bana yenildi ve bu yenildiğisi çok ağır oldu. Kitabı yazmayı bitirip konuşma yapmak için kamp alanındaki kürsüye gittim ve konuşmaya başladım

-ilk öncelikle hepinize teşekkür ederim bu savaş tan iki tarafta yoruldu ve karşı taraf pes etmiş gibi gözüküyor şuanda karar sizlere ve sizlerin sözlerine bağlı ya savaşa devam edip ellerindeki herşeyi alıcagız yada bize verdikleri şeyleri alıp buradan defolup gideceğiz bana sorarsanız sonuna kadar savaş yanlısıyım eğerki kardeşlerimizin kanı yerde kalmasın biz savaşacağız ve bu savaşı yeneceğiz diyorsanız bu savaş şimdiden devam edecek ama biz yorulduk yıprandık toparlanalım diyorsanız ise size yine kızmam ama her şekilde kazanan biz özgürlük devleti oluyoruz şimdi sağ elini kaldıran herkes savaş istiyor sol ise barış demek olucak

Ben etrafıma baktığımda ordunun çoğunluğu sol elini kaldırdı ben ise anlayışlı bir şekilde

-ozaman krala haber yollayacak bir kaç gönüllü lazım olcak savaş sona ermiştir savaşın kazanı biziz zafer bizimdir şimdi geceye kadar eğlenip dağıtın sabaha yola çıkacağız

Herkes eğlenmeye partilemeye çıkmıştı bir grup ise krala gidip haber veriyordu ben ise etrafta bir kaç içki içip kafa bulamaya çalışıyordum o sırada lace ile nick i sevişirken gördüm onlar birlikte lerdi ve Cidden ben ve Rukiye gibilerdi beni görünce ise ikiside kızardı ben ise selam verip başka yere gitmek için harekete geçtim ve askerlerin kendi aralarındaki güreşlerini izledim meydanda birlikteydik gece boyu bine yakın insan hep beraber uyumuştuk .sabah ın ilk ışıklarıyla herkes uyanmıştı ve yola koymuştuk biz dönüyoruz diye ise şehrin içinde kutlamalar yapılıyordu biz ise savaşın ne kadar berbat birşey olduğunu bir kere daha anlayarak geri dönüyorduk denildiği gibi ikibin köle verildi ama biz onları askeriyede lace vermiştik lace onları eğitip adam edicekti kalan ve bu savaşta savaşan askerler ise askerliğe bir kaç ay katılamayacak veya herhangi bir işte 3 ay boyunca çalışma zorunluluğu olmayacaktı bu sayede onalara ödül vermiş olacaktık ve biz savaştayken kara dümen ise iyice güçlendi bir sürü komutan ve asker topladı ve Türkiye de yine faaliyette bulunmaya başladı bir daha ki hedefimiz ise batı İstanbul'da ki üs olacaktı orası İstanbuldu ve farklı farklı 200 şirket vardı ve hepsi köle ticareti yapan şirketlerdi buda bize bidaki savaşımızın arkasından kalacak binlerce asker demek oluyordu geçen günlerde ise nüfus oranımız yüzde elli artmıştı nüfusumuz toplam 50 bini geçmişti ve herkes mutlu bir şekilde yaşıyordu artık geçen günlerimiz gelişmemzile geçicekti ve umarım ki sorunsuz ve hareketli geçip giderdi. Kitap sonunda tamamlandı ben ise ve camdan dışarı baktım dağlarda gidiyorduk ve 200 araba gittiğimiz yerden 700 araba ile dönüyorduk cidden aşırı bir kalabalıktık ve hepimiz silahlı birliktik eve dönerken ise yüzlerinde dövme olan kartal çeteleri insan yiyenleri küçük paralı askerleri ve daha çok fazlasını gördük ama sonunda bizim topraklarımız içine girdiğimde herkes in mutlu olduğunu ve şehrin etrafına köy gibi yerlerin kurulduğunu gördüm iki haftadır yoktum ama şimdiden burası çok gelişmiş bir yer olmuştu pazar inşaat edilmişti ve insanların ticaret yapabilmesi için dükkanlar ve çarşılar Cidden bir şehir olmuştuk . İçeri yaklaştığımızda herkes ıslık ve tezahürat sesleriyle karşılamıştı topraklarımıza girdiğimden beri böyleydi insanlar minnet duyuyordu ben arabadan indiğimde ise açıklama yapıp evime geçtim ve kafama takılan soruları incelemeye aldım ve kendime yeni bir defter buldum ardından ise derin bir yazıya başladım

Kan Ve TozHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin