6 | 𝙂𝙪̈𝙡𝙪̈𝙨̧𝙪̈𝙢𝙪̈ 𝙗𝙪𝙡𝙙𝙪𝙢

26 5 13
                                    


Yoon Sooyun

Buluşacağımız için fazlasıyla heyecanlıydım. Nasıl hazırlanıp evden çıktığımı hatırlamıyorum bile... Özlemiştim, o kadar özlemiştim ki gördüğüm an ağlayabilirdim.

Yolun bir kısmını koşarak gelmiştim. Şimdi ise yaklaştığım için yürüyordum. Sevgili olduğumuz süre boyunca çoğu vaktimiz bu parkta geçmişti. Çoğu kişi için sıradan fakat ikimiz için özel bir yerdi. Bu mevsimde özellikle daha güzel oluyordu. Çiçekler açmış, ağaçlar yeşilliklerini geri kazanmıştı. Hafif esen rüzgar eşliğinde yürümek ve yürüdüğüm yolun sonunun sevdiğim insana çıkıyor olduğu düşüncesi çok güzel hissettiriyordu.

Ellerimi yanaklarıma götürdüm. Utanmıştım biraz. Onu görmeyeli uzun bir süre olmuştu. Mesajlaşırken iyiydi ama yüz yüze gelince konuşamayacağımdan korkmuyor değildim.

Sonunda buluşma yerine geldiğimde gülümsedim. Mutluydum, birazdan Soobin'i görecek olmak beni heyecanlandırıyordu. Banklardan birine oturup beklemeye başladım. Bir yandan parmaklarımla oynarken bir yandan da düşünmeye devam ediyordum. Soobin ile ayrıldıktan sonra da bu parka gelmek istemiştim. Fakat anılar beni korkutmuştu. Öyle bir ruh hali düşünün; güzel anılar bile sizi ağlatıyor... Zor bir süreçti ama bitmişti çok şükür.

Gözlerime kapanan bir çift el ve kafamın üzerinde hissettiğim öpücük ile anlık şaşırsam da kim olduğunu algıladığımda yüzüme yerleşmek isteyen tebessüme engel olamadım. İlk buluşmamızda da bu olay aynen yaşanmıştı. O yüzden biliyordum kim olduğunu.

"Bin-ah? Sensin değil mi?" Eller gözlerimde birkaç saniye daha oyalandıktan sonra yanaklarıma indi ve sıktırdı. Yerimden kalktım ve arkamı döndüğümde özlediğim beden karşımdaydı. Gözlerimin dolmasını engelleyemediğim için kendime kızsam da şu an tek istediğim ona sarılmaktı. Hala bir şey söylemeden yüzüme bakıyordu. Dolu gözlerime inat gülümsemekten kendimi alıkoyamıyordum.

"Sana sarılabilir miyim Soobin?" Ağlamak üzere olduğum için sesim titrek çıksa da umursamadım. Soobin de bir cevap vermek yerine kollarını açmıştı. Çekingen bir adımla ona yaklaştığımda onun da gözlerinin dolu olduğunu gördüm. Tereddüt ettiğimde kalan mesafeyi de o kapatıp beni kollarının arasına aldı ve o an ciddi manada nefes aldığımı hissetmiştim. Gözlerimi kapatmış ve içime yayılan rahatlık ve güvende olma hissi yüzünden kendimi daha fazla tutamayıp sessizce ağlamaya başlamıştım. Bir süre o pozisyonda kaldık.

"Ağlama artık. Benim yüzümden yeterince ağladın zaten. Daha fazla ağlamanı istemiyorum." Konuşmasıyla başımı göğsünden kaldırıp yüzüne baktım.

"Önemi yok sevgilim. Artık yanımdasın ya, hiçbir şeyin önemi yok. Unuttum bile çoktan." Yüzüne yayılan gülümseme ile ortaya çıkan gamzesine takıldı gözüm. Uzanıp gamzesinden öptüğümde bu sefer sesli güldü.

"Ne gülüyorsun öyle?" Kalbim çıkacak şimdi insafsız...

Ben hayranlıkla gülüşünü izlerken o ise yaklaşıp dudağıma küçük bir öpücük kondurdu.

"Mutluyum sadece. Öyle içimden geliyor." Omuz silkti ve az önce kalktığım banka oturup beni de yanına çekti. Başımı omzuna yasladım ve gözlerimi kapattım.

"Seni seviyorum demek
Hiç bu kadar zor olmamıştı
Aramıza ördüğüm duvarı yıkabilir miyim?
Hayır, hayır sevgilim
Bunun için fazla korkağım

Ayrı kaldığımız anlarda
Nefes almak hiç bu kadar zor olmamıştı
Hatamı anladığımda, çok geçti
Evet, ben sana geç kalmıştım

Yaşıyordum çünkü ölemeyecek kadar korkaktım
Şimdi düşünüyorum da
Ne kadar da aptaldım
Sana gelmediğim her bir an için ölesiye pişmanım

Affeder misin beni?
Kalbimi açıp gösterebilsem, hala oradasın
Senden kaçarak kendimi cezalandırıyordum
Bunun henüz farkına varıyorum
Evet, sana yalvarıyorum

Kaybettiğimiz zamanı kurtarmak istiyorum
Bana bir şans verecek misin?
Kalbim yine isminle atsa
Sen de istemez misin?

Geldim işte karşındayım
Evet, hala korkağım
İçten içe korkuyor, artık istesem de kaçamıyorum
Yaşıyorum çünkü senden gidemeyecek kadar korkağım
Sensiz kalırsam benliğimi kaybederim, farkındayım

Geldim işte karşındayım
Bu benim kendimle savaşım
Artık korkmayacağım
Sadece haykıracak ve susacağım
Seni seviyorum"

Soobin mırıldandığı şarkıyı bitirdiğinde titrek bir nefes verdi. Ben ise sessizce ağlamakla meşguldüm. Başım hala omzunda ve gözlerim hala kapalıydı.

"Beğendin mi?" Konuşursam daha çok ağlayacağımdan korkarak başımı sallayarak onayladım. Bugün iyice sulu göz olmuştum, iyi mi?..

"Beğenmene sevindim. Japonya'dayken düşünmek için çok zamanım oldu ve bunu da o zaman yazmıştım. Gerçi son kısımları mesajına cevap verdiğim gün tamamlamıştım." Yanağıma değen parmaklarla iç çektim. Gözlerimi açmaya korkuyordum. Bu anın rüya olmasından deli gibi korkuyordum. Ama değildi. Kanlı canlı yanımdaydı ve dakikalar önce kendi yazdığı şarkıyı kusursuz sesinden dinlemiştim. Rüya olması imkansızdı.

"Seni dinlemeden saçma sapan davrandığım ve bunca zaman habersiz bıraktığım için özür dilerim, Sooyun." Başımı kaldırdım ve nihayet göz göze geldik. Bu buruk bakışlar ona hiç yakışmıyordu.

"Sevgilim," diye söze girdim naif bir şekilde. Elimi yüzüne götürdüm ve yanağına yasladım. "Sadece unutup yaşanmamış gibi yapamaz mıyız? Evet sana kırılmıştım. Beni dinlemeden başkalarının laflarıyla beni geride bırakman kırıcıydı. Yine de... olan oldu. Zamanı geri getiremeyiz. Unutalım gitsin, olmaz mı? Sonuç olarak geldin ve ben gülüşümü buldum. Önemli olan bu." Genişçe gülümsedim. Evet, kaybettiğim gülüşümü bulmuştum ve bu saatten sonra tekrar kaybetmeye niyetim yoktu.

"Olur, olur tabii sevgilim."

Sadece mutlu olmak istiyordum. Ve Soobin yanımda olduğu sürece mutlu olmamak için bir sebebim yoktu.

🤧

Gözüm yaşlı arkdşlar... Bunlar çok tatlı oldu~
Soobin'in söylediği şarkı -yani o sözler- benim şahsıma aittir. Aslında var olan bir şarkının sözlerini koymak istemiştim ama sonra dedim ki neden ben yazmayayım? Her neyse öyle işte 🫣

Umarım beğenmişsinizdir 🩷
Öpüldünüz 😙🦋

_060424_ #yazılıştarihi

𝘓𝘰𝘷𝘦 𝘔𝘦 𝘈𝘨𝘢𝘪𝘯 | 𝘊𝘩𝘰𝘪 𝘚𝘰𝘰𝘣𝘪𝘯 ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin