-Bölüm 10-

22 5 11
                                    

Koray'ın emrivaki gibi konuşması karşısında şaşırıp kaldı. Ne yapacağını bilmiyordu. Sonra bir an yanağına vurdu. "Salak mısın Efe? Sonunda arkadaşınla dışarı çıkıp gezebileceksiniz. Ne diye bu kadar çekiniyorsun. Çocuk dümdüz konum at, gel dışarı çıkalım diyor. Ne olabilir ki sanki?" diye düşünen Efe bilakis olacaklardan habersizdi.

Konum atmayı unutup telefonunu yatağına bıraktığı gibi ayaklandı. Ne giymeliydi? Nasıl durmalıydı? Kendi gibi olmalıydı ama çok sıkıcı ya da kötü görünmek istemiyordu. Peki nasıl davranacaktı? Koray'ın yüzü geldi gözünün önüne bir an. Kalbi hızlandı. Sadece düşüncesiyle bile heyecanlanıyordu. Yanında nasıl yapacaktı? Düşüncelerinden kurtulmak istercesine kafasını sallayıp dolabının kapağını açtı. Kıyafetleri arasından kısa kol, şapkalı, kırmızı bir sweatshirt; altına da kot pantolon giydi. Saçlarını da düzeltip bir iki kez parfüm sıktıktan sonra hazırdı. Aynada kendi yansımasına baktı bir süre.

"Oğlum şu bodrumdan bana bir konserve-" diyerek odaya giren annesi cümlesini tamamlamadı. Oğlunun hazırlandığını görünce başka bir şey söyledi.

"Hayırdır nereye böyle?" diye sordu.

"Dışarı çıkacağım biraz. Bir arkadaşla buluşacağız." dedi. Gerilmişti bir an.

"Tamam. Çıkmadan bana şu depodan bir konserve domates getir, öyle çık. Yetişemiyorum o raflara, biliyorsun."

"Getiririm." deyip gülümsedi. Odadan çıktı. Bodrum katına indi. Burası ufak ve karanlık bir yerdi. İçerisi toz kokuyordu biraz. Annesi arada bir gelir temizlerdi burayı ama şu son birkaç günde bile toz tutmuştu raflar. Oldukça loş yanan lambayı yaktı. Domates konservelerinin bulunduğu rafa gitti. Birkaç basamaklık minik merdiveni alıp rafların önüne koydu. Merdivene çıktı. Üst raftan kavanozu aldı. Bodrum'dan ayrılırken ışığı söndürmeyi de ihmal etmedi. Annesine kavanozu verdikten sonra cüzdanını ve telefonunu almak için odasına döndü. Telefonunun ışığının yandığını görünce hemen eline aldı. Koray aramış üstüne mesaj atmıştı.

Koray :) : *cevapsız arama*

Yahu önce konum ataydın ya

Şimdiye bin defa gidip gelmiştim size

Aloooo

*cevapsız arama*

Yahu yeminle beni tacizci sapık gibi gösteriyorsun şu an

Efe: fjslşfjalşsg

Annem çağırdı

Ve ne alaka

Koray :) : Ulan spam atıyorum mesajlarla

Sapık gibi hissettim sdkljgaşljksdg

Dönüş de yapmıyorsun

Efe: *konum*

Tamam tamam geldim işte

Koray :) : Hele şükür

---

Telefonu ekran kilidi yapıp cebine koydu. Odadan çıkıp annesine evden çıkacağını söylemek için mutfağa gitti.

"Ben çıkıyorum. Lazım mı bir şey?"

"Yok oğlum. Olursa ararım."

"Tamam anne. Hadi görüşürüz."

"Dikkat et yola." diyen annesini kafasıyla onayladıktan sonra kapıya yöneldi. Ayakkabılıktan beyaz spor ayakkabılarını alıp giydi. Neler yapacaklarından habersiz ve heyecanlı bir şekilde dışarıya adımladı. Yola baktığında Koray'ın henüz gelmediğini fark etti. Merdiven basamaklarına oturup kendisini beklemeye başladı. Telefonunu çıkarıp gruptaki konuşmalara göz atarken korna sesi duydu. Kafasını kaldırıp baktığında motordan inmemiş, ayaklarıyla motoru dengede tutan Koray'ı gördü. Kaskı kafasından yavaşça çıkarıp merdivenlerde oturan Efe'ye baktı. Telefonundan konumu kontrol ettikten sonra emin olmayan bir tonda seslendi kendisine.

GökkuşaklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin