Artık kesin delirdim derken kadın bana yaklaştı ve kısık sesle konuşmaya başladı.
"Korkma küçük hanım , gerçi sen cesurların binasındasın , ama yinede endişe etmemen konusunda seni uyarmalıyım, sonuçta... aman neyse boş ver tatlım" dedi ve çantasından siyah rengli bir tüy kalem ve mürekkep kutusu çıkarıp bana uzattı.
"Bunlar kendi hikayeni yazman için ihtiyacın olanlar, gerçi bunlar sadece bir araç, gerçekten ihtiyacın olanlar zaten burda" dedi ve elini kalbimin üstüne koydu, bana sıcacık gülümsedi.
Artık sessiz kalmamalıyım diye düşündüm, çünki bu yaşananlar delice bir rüyanın bile sınırlarının dışındaydı.
"Ben anlamıyorum, ne yapmalıyım?"
"Tam olarak ne istersen"
"Tüm bu olanlar hiç normal değil, sanki Harry Potter evreni ..."
Aklıma gelen şey ile bir an heyecanla gülümsedim, kalbim yerinden çıkacak gibi hissettim . Çünki cesaretin binasından söz etmişdi kadın. Yoksa benim o çok içtenlikle dilediğim dileğim gerçek mi oluyordu? Şarkıcı olma dileğim ile pek alakalı görünmüyordu olanlar, ve neden olmasın? Büyücülük dünyası, farklı bir evren, neden olmasın? İnanmazlıkla, ve aslında bir o kadar inançla sordum.
"Şimdi istediğim herhangi bir şey için bunu kullanabilir miyim?"
"Bence, ne istediğini ikimizde biliyoruz küçük hanım"
Bir an heyecanla "Harry Potter evrenine gitmek istiyorum" dedim.
"O zaman hikayeni öyle yaz, sadece ait olduğun hayata geri dönmek istiyorsun aslında"
"Nasıl -..."
"Benim sürem doluyor tatlım, gitmeliyim, Mathew beni bekliyor. Görüşmek üzere"
Ve o da gülümseyip sarıldı.Kim bu Anna ve Mathew diye düşündüm. Yoksa ikiside zaten bir birinden mi söz ediyor?
Otobüs durdu, kadın indi ve tekrardan gözden kayboldu.
Ve birden annemin sesini duydum.
"Uyan, okul yok diye tüm gün yatmıyacaksın herhalde, hadi dersler çalışılsın tatlım"
"Sanada günaydın anne"
"Sanada canım, hadi kalk ama artık, ben işe gidiyorum, çocuklar kuzenlerine gitti bu arada. Kahvaltı hazır hadi soğutma"
"Tamam"
Yatağımdan kalktığım zaman çantam ayağıma takıldı. Hayret, hiç yere atmazdım ki ben bunu. Kardeşlerim gıcık etmek için atmışdı kesin. Fermuarı da açık hem, kesin içini kurcaladılar diye düşündüm. Bir şey eksik mi diye bakmak için elime aldım ve bir şok daha geçirdim.
Adamın verdiği kitap ya da defter, artık her neyse, ve kadının verdiği tüy kalem ile mürekkep kutusu çantamdaydı."Noluyo lan?" dedim sanki biri çıkıp bana anlatacakmış gibi. Elime alıp yatağıma koydum hepsini ve derin bir nefes aldım. Kadının bana "korkma" diyişi geldi aklıma nedense, ve kendimi çok rahatlamış hissettim.
(Yaparsın aslanım)
Mürekkep kutusunu açtım ve sanki dünden razı olmuş, bunları bekliyormuş gibi tüy kalemi alıp yazmaya başladım kitap olduğu iddia edilen deftere.
"Selam, senin olayın ne?" diye yazdım hiç düşünmeden.
Dedim işte en başından, deliyim ben takmayın diye . Hele bu son olanlar sağ olsun olanca aklımı da kaybettiğim için hiç takmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sirius Black - Rockstars Love
Fanfic"Ya her şey bir yalandan ibaretse?" "Her şey yalan olsa ne fark eder, aşk gerçek olduktan sonra..."