Ballarım hikaye hoşunuza gidiyor ise eğer yorum yapmayı ve oy vermeyi çok görmeyin. Hadi öpüldünüz 🫠💗
______________________________________
"Hazırım, gidelim"
Lily ile birlikte yatakhaneden çıkıp merdivenlere yöneldik. Onları gördüğüm an kalbim deli gibi atmaya başladı, ama doğal davranmam gerektiğinin farkındaydım.
"Ne yapıyordun bir saattir Pençe, bir az daha gelmesen Godric mezarında ters dönecekti" dedi Sirius neşeyle.
"Geldim işte Pati, ayrıca ben sizi test ediyordum. Beni bekleyecek misiniz diye"
"O zaman testi başarıyla geçtik hepimiz" dedi James.
"Tebrikler kardeşim" dedi Sirius ciddi bir zafer edasıyla.
"Bende seni tebrik ediyorum" dedi James coşkulu bir sesle.
Ve ikiside bunun üzerine el sıkıştı. Remus ve ben umutsuz vaka bakışı attık ikisine.
"Sınavları geçince böyle sevinmiyorsunuz siz ikiniz nç nç nç" dedi Remus sahte bir kızgınlıkla.
"Haa, bu arada testi bir tek ben tam puanla geçiyorum Pençe" dedi Sirius gururlu ve mağrur bir edayla.
"Nedenmiş o?"
"Çünki bu ikisi" biz gidelim o gelir" diyip gitmek istediler. Ama ben, sadece ben, kıymetli dostun Pati, seni bekledim. Ve ikisinide buna zorladım tabii" dedi Sirius geniş bir sırıtmayla.
James isyan etti hemen
"Ee sonuçta bizde bekledik, değil mi?"
"Bilemedim şimdi. Bence Pati "Olağanüstü" , siz ikiniz ise "Beklenenin Üstünde" alıyorsunuz" dedim eğlenerek.
"Gördünüz mü, ben bir numarayım"
Evet, gerçekten benim bir numaramdı.
"Tamam tamam sensin, gidelim ölcem açlıktan burda şimdi" dedi Remus.
Sirius koluna girmem için bana kolunu uzattı ve bende koluna girdim.
Hepimiz birlikte Büyük Salona doğru yola koyulduk.
Lily çoktan Alice ile birlikte gitmişdi.
Büyük Salona vardığımız zaman hepimiz yerimize yerleştik.
James bize imalı bir şekilde bakıp
"Siz ikiniz sanki bir az flört mü ediyorsunuz?" dedi.
İkimizde aynı anda "Biz aşka inanmıyoruz" dedik ve beşlik çakıp gülümsedik.
"Çıkar kokusu bu işin" dedi ve gözleriyle masada Lily'ni aradı.
Yemeğimizi yerken masaya doğru baykuşlar gelip, öğrencilere mektuplarını teslim etmeye başladı.
Sirius bana dönüp " Benlik bir mesele yok. Bilirsin aile meseleleri" dedi mektuplara göz atarak ve üzerinde adım yazılan bir mektubu bana uzattı.
Açıp okudum
"Evine hoşgeldin kızım. Merak etme, zamanla tüm taşlar yerine oturacak. İnan bana . Bize yazmayı unutma. Seni seviyoruz"
Annen ve Baban
Demek burda farklı bir ailem vardı
Ama yinede kafamı karıştıran bazı sorular vardı. Bunları Dumbledore'a sormam gerekiyordu.
"Noldu?" dedi Sirius endişeyle.
Dışarıdan fark edilecek kadar endişeli mi görünüyordum yani?
Bunun üzerine Remus ve James de dönüp bana bakmaya başladı.
Onlardan saklamaya hiç niyetim yoktu zaten.
"Dumbledore'un yanına gitmeliyiz. Yolda anlatırım"
Üçüde endişeli bir şekilde benimle birlikte yola koyuldu.
Anlattıkdan sonra üçüde bana endişeli gözlerle baktılar ve Remus ateşimi yokladı hemen.
"Ama bu nasıl ola bilir? Sen yıllardır zaten bizimlesin Ella. Akıl alır gibi değil" dedi Sirius kaygılı bir sesle.
"Ateşin yok, şaka gibi görünmüyor, sana lanet falan atmış olamazlar. Dumbledore ile konuşmak şart, hadi geç içeri" dedi Remus.
"Sizde gelin" dedim sesim ağlamaklı çıkarken.
"Geliyoruz tabii" dedi Sirius hemen öne atılıp.
"Limon Şerbeti"
Merdivenleri geçip, odanın kapısına vardığımız zaman Sirius hemen kapıyı açıp benim geçmem için elini öne uzattı.
"Bayanlar önden"
Odaya dördümüzde girip Dumbledore'un masasının önünde dizildik.
"Oturun çocuklar. Ne için geldiğinizi biliyorum. Her şeyi anlatacağım"
______________________________________
Bu bölümde böyle bitti kanziler.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Hikaye hakkında fikirlerinizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim.
Hadi bye 💋🫶
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.