[Bu bir çeviri kitabıdır]
Karanlık Lord, Harry Potter'ın kendi hortkuluğu olduğunu anlayınca planları büyük ölçüde değişir . Draco Malfoy'a verilen görev de öyle .
Harry'nin altıncı yılı garip geçmeye başlar .
Profesör Snape bir görevde , Harry'ni...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•••
Bölüm 10; Farklı Beklentiler
Severus Snape bu güzel banliyö evine kaşlarını çattı. Harry Potter'ın büyüdüğü evi hayal ettiğinde ne hayal ettiğinden emin değildi ama bu kesinlikle bu olamazdı. Basit, müstakil ev, her fırsatta tuhaf ve tehlikeli şeyleri kendine çeken bir çocuk için fazla normal görünüyordu. Öte yandan, her zaman uyum sağlama ve normal olma dogmasını benimsemiş olan Petunia Evans için hayal edeceği türden bir eve benziyordu.
Önündeki ev neredeyse her iki taraftaki konutlara benziyordu ama bu ev farklıydı. Bunu hissedebiliyordu. Güçlü bir büyüyle doluydu; Kan büyüsü. Kaldırımda, bariyerler boyunca yürürken, büyünün katıksız gücü topuklarını yalıyordu. Büyü ona Lily'yi hatırlatıyordu.
Ama bu onun varış noktası değildi. Bugün değil. Hala cevaplanması gereken çok fazla sorusu vardı. Potter'ın akrabalarını sorgulamadan önce durum hakkında daha iyi bir fikir edinmek istiyordu. Potter'ın akrabalarını sorgulasaydı . Hâlâ Hagrid'in durumu yanlış anladığını umuyordu ve Potter da onun her zaman zannettiği kadar şımarık bir baş belasıydı. Ancak bu giderek daha az olası görünmeye başlıyordu.
Severus, 4 Numara'nın ön tarafındaki kapıya çok benzeyen bir kapının önünde duruyordu. Tek fark, bu kapının ön tarafına bantlanmış bir notta "Lütfen yüksek sesle vurun. Lütfen yüksek sesle vurun." yazan bir not asılı olmasıydı. "Kapı zili kırıldı" yazıyordu devamında da. Not, çevresinde küçük yeşil ve pembe kedilerin olduğu soluk mavi bir kırtasiye kağıdının üzerine yazılmıştı. Severus, bu kadar basit bir antetli kağıda yazılan talimatlara uyma fikrinden nefret ediyordu ancak dikkat çekmemeye çalışırken başka seçenek göremiyordu. Bu yüzden kapıyı yüksek sesle çaldı.
Kapı yalnızca en ufak aralıkla açılıyordu. Severus'un tek görebildiği, kırlaşmış gri saçların altından çıkan sulu bir gözdü. "Merhaba ? Ah evet, siz Bay Snape'siniz, değil mi ? Bay Tibbles kaçmadan hemen içeri gelin.” Tabii ki, yaşlı kadın kapıyı Severus'un içeri girmesine yetecek kadar bir süre açık tuttu ve ardından umut dolu yaratık dışarı fırlayamadan kapıyı hemen büyük, kızıl bir kedinin yüzüne kapattı.
"Her zaman kaçmaya çalışıyor" diye açıkladı. Severus eşikte durup evin ve Bayan Figg'in görünüşüne baktı. Arabella Figg, uçuşan gri saçları, bağlı bir saç filesi ile zar zor tutulabilen, ufak tefek bir kadındı. Eski bir elbise ve ekose halı terliklerle rahat evin içinde ayaklarını sürüyerek dolaşırken onu daha fazla kedinin beklediğini görebileceği misafir odasına götürdü.
Bayan Figg onu aşırı dolu bir koltuğa götürdü. "Kendini evinde gibi hisset lütfen. Seni Dumbledore'un gönderdiğini varsayıyorum."
