Avukat Jimin bir yabancıya savcıları sevmediğini anlattığında anlattığı kişinin duruşmasında görevli olan savcı olduğunu nereden bilebilirdi?
Savcı jk
Avukat jm
Jimin üstünü değişip yeniden adliyeye geldiğinde kendini daha iyi hissediyordu. Ağlamak içini rahatlatmış üzerindeki yükü bir nebze de olsa almıştı. Cübbesini giymiş duruşma salonunun tam önünde müvekkili ile birlikte bekliyordu.
Kolay bir dava diyerek kendisini rahatlatmaya çalıştı. Aldığı birkaç dava tabiki olmuştu. Bu zafer onu her ne kadar mutlu etse de elde tutulur bir şekilde kaybettiği davalar da vardı. Jimin iç çekti ve terleyen avuç içlerini cübbesine sürttü.
Kapı açılıp isimleri söylendiğinde Jimin müvekkiline döndü. "Geçebiliriz." Son zamanlarda kaybetme ihtimali yüksek olan davaları alıyordu çünkü gelişmenin yolunun bu olduğunu düşünmeye başlamıştı.
İçeri geçtiklerinde Jimin gözlerini her zaman korkarak baktığı yere çevirdi. Gördüğü bedenle gözleri kocaman açıldı ve olduğu yerde kaldı. Fönlü saçları ıslandığı için bozulmuş hafifçe kabarmıştı. Jimin yutkundu. Onun yanında savcılar için birçok şey söylemişti ve o bir savcı mıydı? Jimin şu an gerçekten de yerin dibine girmek istiyordu.
Kendisini dürten müvekkili ile yerlerine yerleştiler. İçinden kendisine küfürler yağdırırken bir yandan da derdini dinlediği için belki de kendisinin bu davayı kazanmasını sağlayabilir diye ümit ediyordu. Sonra kendinden utandı. Bir hukukçuydu ve adalet yerine torpili seçiyordu.
Jungkook nihayet başını kağıt yığınından kaldırdı. İlk başta müvekkile ardından da cübbe giymiş bedene baktı. Gördüğü kişi ise gülümsemesine sebep oldu. Gerçekten tam onunla tanıştıktan sonra burada karşılaşmaları oldukça ikonikti. Bir de Jungkook gibi bir savcıyla karşı karşıya gelmek pek hoş değildi çünkü o fazla detaycıydı ve işini iyi yaptığından emin olana kadar durmazdı.
Jimin hakime baktıktan sonra temkinli bir şekilde savcıya döndü ve onun da kendisine baktığını gördüğünde şirin olduğunu düşündüğü bir gülümseme verdi. Jungkook müvekkile bakıp onu incelemeye başladı.
Hakim davayı başlattığında Jimin kararlı ve net ses tonu ile konuşmaya başladı. "Müvekkilim gece o saatte halasının evindeydi. Yani mahallede değildi. Olay ise tam üç buçuk sularında olmuş. Yani müvekkilim halasındayken. Henüz mahallede bile değildi kendisi. Suçlamaları reddediyoruz." Jungkook gülümsedi. Bu çocuğun öğrenecek çok şeyi vardı.
Jungkook önündeki kağıtları karıştırdı ve bir tanesini bulup üste çıkardı. "Sanık olay olduğundan bir saat kırk beş dakika kadar sonra mahallede görüntülenmiş. Kamera kayıtları açık açık çekmiş." Jimin müvekkiline baktı. Böyle bir şeyden haberi yoktu. "Ayrıca görüntülendiği yerler tam olay yerine yakın yerler." Jungkook bir sayfayı daha bulup üste çıkardı. "Kapı kolundan aldığımız örneklerde incelendi. Üstünde parmak izleri vardı." Jungkook sanığa döndü. "Bileğinizi açar mısınız?" Sanık bileğini açmayıp elini gömleğinin üstünden bastırdı.
Jungkook kalemle masaya birkaç kez vurdu. "Bekliyoruz." Dediğinde sanık yavaşça bileğini açtı. Görünen derin tırnak izleriyle Jungkook gülümsedi. "Cansız bedeni evde bulduğumuzda bakma fırsatı buldum. Tırnakları gerçekten uzundu ve aralarına kan dolmuştu." Jimin'e döndü. "Müvekkilinizin kanı."
.
Jimin yeniden aldığı kayıpla omuzlarını düşürmüş adliye koridorlarında yavaşça yürüyordu. Jungkook duruşma salonundan çıktığında gördüğü bedenle çabucak ona yetişti. "Sanırım senin gıcık savcılar katagorisine girdim." Jimin gülümsedi. "Hayır. Siz gerçekten işinizi iyi yapıyorsunuz." Jimin yürümeye devam ederken Jungkook onu kolundan tutup durdurdu.
"Bir kahve içmeye ne dersin?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
