𝙈𝘼𝙉𝙅𝙄𝘼 ┃ kunigiri

彡 pénte

[ CHIGIRI POV ]

saç düzleştiricisini elimde olan tutama tekrar sıkıca bastırırken gelen patırtı sesi ile derin bir of çektim. "elinin ayarını sikeyim otoya! çık mutfağımdan."

birkaç saniye sonra aynadan gördüğüm kapıdan uzanan lacivert saçlara gözüm takıldı. aynadan bakmaya devam ettim, isagi gözlerindeki meraklı ifadeyle bana bakıyordu. elinde iki tane şeffaf kavanoz vardı, "chigiri, bunun hangisi pudra şekeri hangisi kabartma tozu?"

gözlerimi kısarak kavanozlara baktım. daha sonra tekrar seslice oflayıp saçımın son tutamını elimden bırakıp arkamı döndüm. "isagi, ben nerden bileyim? ikisi de aynı gözüküyor. atomlarına kadar ayıramıyor gözüm, kusura bakmayın artık." ayağa kalktım hâlâ söylenirken. "sizinde böyle güçleriniz olduğunu sanmıyorum, bir çılgınlık yapıp tadına bakın."

isagi aydınlanma ve onaylama sesleri çıkararak odadan çıkarken düzleştiricinin fişine yaklaştım, fişi tutup kendime çektim, tekrar yerine sokarken ofladım. bunu 5 defa yaptıktan sonra derin bir nefes vererek iyice kabloyu düzleştiricinin etrafına dolayıp dolabımın içine kaldırdım ve daha demin saçımı düzleştirdiğim yere tekrar oturdum.

ufak çekmecemden çıkardığım tokaları sağ tarafıma bırakırken bağdaş kurdum, tel tokanın birini dudaklarım arasına sıkıştırken saçımı ayarlayıp tekrar tel tokayı alıp saçımı tutturdum. tam tutturduğum tarafın tersinde kalan yeri örmeye yelteneceğim sırada yanımda bir hareketlilik hissettim.

"ben öreyim mi?" hiori hoş tebessümü ile bana bakarken daha cevabımı beklemeden arkamda kalan yatağıma kuruldu. irkilerek ona baktım. "olur da, elini yıkayıp gelsen önce?" hiori ani irkilmem ile bana endişeyle bakarken hızla ayağa kalktı. "amanın, unuttum yine..." diye mırıldanarak lavaboya gidip geldi bir koşu.

tekrar odaya geldiğinde yan tarafımdaki tokaları ona uzattım, aynı yere otururken saçımı ellerinin arasına alıp ayırdı. sırtımı yatağa yasladım ve bacaklarımı kendime çektim, ellerimi dizlerimin etrafına doladım. elimde bir iş olmamasından ötürü aklıma dolan türlü düşünceler beni ele geçirirken tekrar hiori'nin sesini duydum. "ne düşünüyorsun öyle kara kara?"

iç çektim. "şu spor salonu olayı zımbırtısı işte..."

hiorinin kaşları havalandı. "gelişme var mı?" gözlerimi devirdim. "şu kutu olayından sonra mesaj attım. biraz konuştuk ve şey..." dudağımı ısırdım. "iddiaya girdik."

hiori tam ne iddiası diye sormaya yeltenirken konuşmaya devam ettim. "eğer beni 2 hafta içinde spor salonuna geri dönmeye ikna ederse onun istediği bir şeyi yapacağım. eğer edemezse, o benim istediğim bir şeyi yapacak." hiori, narin hareketlerle saçımı örmeye devam ederken naif naif sırıttı. "ne isteyeceksin kazanırsan?"

dudağımı büzüp omuz silktim. "bilmem, belki yeni bir düzleştirici veya fön makinesi falan? zengindir o kesin."

hiori kahkaha attı. "bunu nerden çıkardın anlamadım ama doğru tahmin, onların arkadaş grubu semtin en zenginlerden oluşuyor." kafasını hafifçe sağa eğdi. "bir de sen biraz bu iddia konusundan korkup pişman olmuş olabilir misin?"