Uzun zaman sonra yaşam belirtisi vereyim dedim🙏🙏
İyi okumalar<33
Yorumlarınız beni keyiflendiriyor:3
-
Taehyung'un gösterdiği hareketi bir milyonuncu kez yanlış yaparken beni belimden tutup vücudumu biraz ittirmesiyle olduğum yere yığılıp acı ile bağırmıştım. "Yapamıyorum işte!"
Sinirden tam anlamıyla ağlamak üzereydim. Tepemde zebani gibi dikilip alayla bana gülümseyen Taehyung'un üzerine atlayıp yüzüne sıkı bir yumruk geçirmek üzereyken merdivenlerden gelen adım sesleri dikkatimi dağıtmıştı. Olduğum yerde oturur pozisyona gelip merakla kimin geldiğine baktım. İçimden seslerin sahibinin Jungkook olması dualar ederken duvardan çıkagelen kişiyle birlikte ağzım yarım metre açılmıştı.
"Yoongi!" dedi Taehyung ona yaklaşarak. "Bu kadar hızlı geleceğini tahmin etmemiştim, senden istediğim şeyi getirdin değil mi?"
O an için olduğum yere çivilenmiş bir şekilde Yoongi'nin aşağı bakma yetisinin Tanrı tarafından alınmış olmasını dilemekten başka bir şey gelmiyordu elimden ancak m; tabii ki böyle bir şey mümkün değildi. Yoongi Taehyung'a doğru yaklaşırken bana doğru kaçamak bir bakış attığında şaşırmış yüz ifadesinden onun da benim burada olacağımdan habersiz olduğu apaçık ortadaydı. Zoraki bir şekilde gülümsemeye çalışarak "Selam." dedim. Sanki orada olduğumun daha yeni farkına varmış gibi tekrardan gözlerini üzerime doğrulttu ve beni baştan aşağı süzerken yarım ağız selamladı.
Taehyung ise yaşanan olaydan oldukça memnun gözüküyordu zira zevkten dört köşe olmuş gülümsemesinin başka bir nedeni olamazdı. Ona öldürecek gibi bakmamaya çalışarak sessizce konuşmalarını beklemeye başladım fakat iki üç dakika geçmesine rağmen kimseden çıt çıkmıyordu. En sonunda Taehyung'un telefonu çalarak bütün sessizliği bozdu. Konuşmak için bizden uzaklaştığında zaten hızlı atan kalbim depar atmaya başlamıştı. 40 kilometre maraton koşmuş bir atletden tek farkım atlet olmamamdı.
Dudaklarımı gerginlikten kanatacak kadar sertçe dişlediğimde ister istemez gözlerim Yoongi'nin olduğu tarafa doğru kaydı. Bana bakıyordu.
Anında gözlerimi kaçırarak başımı Taehyung'un gittiği yöne çevirdim."Değişmişsin." duyduğum sesle gözlerimi kocaman açarak sesin sahibine, namı değer eski sevgilime döndüm. "Bana mı dedin?" bu soruyu cidden sorma ihtiyacı hissetmiştim çünkü benim tanıdığım Yoongi ayrıldığımız günden beridir o anı bekliyormuş gibi benimle iletişimden kaçınmak için elinden gelen her şeyi yapmıştı. Bir süre ifadesiz bir şekilde beni inceledikten sonra sırıttı ve cebindeki elini çıkartıp saçlarını karıştırdı. Tanrım.... hadi ama... hâlâ bu basit hareketten etkileniyor olamazdım değil mi? Pekala, hayvan gibi etkilenmiş olabilirdim ama bu kesinlikle halı altına süpürülmesi gereken kirden başka bir şey değildi.
Gülümsediğimi fark etmeden ona baktığımda, gözlerini gözlerime dikip kendisi de samimi bir şekilde gülümsedi. Gülümsemesi bütün eski anılarımızı gözümün önünden birer birer geçirmesini sağlarken yanıma doğru yaklaşması ile hipnozdan çıkıp gergince yüzüne baktım. Aramızda birkaç adım mesafe kaldığında olduğu yerden bana baktı, gözleri bedenimin her yerindeydi.
"Taehyung sana antrenörlük yaptığını söylediğinde bayağı şaşırmıştım. Sana bakıyorum da...işinde ne kadar iyi olduğunu bir kez daha kanıtladı."Dolaylı yoldan bana mi iltifat etmişti yoksa lise arkadaşını mı övmüştü tam olarak anlayamamış olsam da başımı öne eğerek, "Teşekkür ederim." dedim. Benden kilom yüzünden ayrıldığı ve anında magazinde başka bir kızla boy gösterdiği için ona ne kadar kızgın olsam da şuan gözlerine baktığımda tek gördüğüm şey eski Yoongiydi. Kilom yüzünden kriz geçirip ağladığım zamanlar yanımda uyuyana kadar saçlarımı okşayan Yoongi, nasıl gözükürsem gözükeyim beni her halimle seveceğini söyleyen Yoongi, bütün samimi gülümsemesiyle gözlerimin en derinine gülümseyen, olduğum karanlıktan çekip çıkaran Yoongi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ABS (Run For Me) Jikook
FanficKilolu olduğu için 4 yıllık sevgilisi tarafından terk edilen Park Jimin, atletizm şampiyonu Jeon Jungkook'dan antrenörü olması için yardım ister.