-Episode 13-

122 19 242
                                    

Çarşamba ★

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çarşamba

İlahi Bakış Açısı

Haftanın ilk günü herkes kendi hâlinde takılırken saatler akşama doğruyu gösteriyordu.

Hâlâ okula gidip gelen üyeler okuldan çıkalı çok oluyordu ama Aerin artık birlikte eğitim görecek olduğu grup arkadaşlarının yanına gitmemişti. Bir eğitmen tarafından uyarılmadıkçada yanlarına gitmeyi düşünmüyordu. Umursamadığından değildi, zaten ayağı sakattı ve gitsede bir şey yapamayacağından vokal odasında tek başına oturmuş gitarıyla uğraşıyordu.

Değişik değişik akorlar deniyor, beğenmeyince ofluyor, arada bir de kendi kendine melodilere uygun mırıltılarla zamanını öldürüyordu. Amacı bugün günü tamamlamaya çalışmaktı çünkü dün ayak üstünde fazla durduğu için bugün acısını fazlasıyla çekiyordu. Bir de ayriyeten Boo Seungkwan bugün öğle arasında bahçede dolaşırken çelme takmış ve zaten sakarın teki olduğundan yere kapaklanması pekte şaşılır bir durum olmamıştı.

Neyse ki sözlü bir tartışma olmamıştı çünkü Boo amacını gerçekleştirir gerçekleştirmez etrafa şeytani gülüşler atarak okula kaçmıştı. Olan da dizi parçalanan Aerin'e olmuştu...

Üstünde sevimli şekiller olan iki yara bandınıda kendisinin yanında olmadığı için bahçede onu görüp yardıma gelen sevimli bir kızdan almıştı. Çok küçük olmasaydı belki kafaları uyuşur ve gün sonuna kadar Aerin'e arkadaşlık edebilirdi ancak Aerin yaşıtlarından bir arkadaş istiyordu. Bugüne kadar hep yanında dolaştırabileceği ve herşeyi birlikte yapabileceği birisi olsun isterdi ama hiç bir zaman olmamıştı.

Aerin'in güven problemleri vardı.

Ailesiyle olan sıkıntılarını, grubunda tek kız oluşunu, hayatına dair herşeyini bilecek olan bir insanın araları bozulduğunda bunları ona karşı kullanabileceğini düşünüyordu çünkü babası öyle söylemişti. Güven en büyük anahtardı insan ilişkilerinde dediğine göre. "Birini ne kadar seversen sev, onun için herşeyi göze alabilecek bir seviyede bile olsan, o kişi güvenilmez bir insansa unut gitsin" derdi.

Bu yüzden babasını dinliyor ve karşılıklı birbirlerine güvenebilecekleri insanı beklerken her zaman tek başına zaman geçiriyordu. Biraz can sıkıcıydı ama onun açısından zararsızdı. Hem alışmıştı da zaten... Bazı şeylerin yokluğunun sıkıcılığı, üzüntüsü zaman geçtikçe yok olduğundan artık böyle şeyleri düşünmez olmuştu.

"Şu kız," üyelerde dinlenme saatlerini kullanıyorlardı. Her biri bir tarafa dağılmıştı ama birliktelerdi. Birazdan kalkıp kaldıkları yerden çalışmaya devam edeceklerdi. "Bugünde mi şirkete gelmedi?" Soruyu soran liderde olsa pek az kişi umursamış ve bazıları ilgisizce yaptıkları şeylere devam etmişti. Liderde çok merak ettiğinden sormamıştı zaten. PD'nim onu haftasonu yanına özellikle çağırmış ve yine onu Aerin konusunda bazı şeylerde uyarmıştı.

Love Me - Yoon Jeonghan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin