2. Bölüm

56 7 10
                                    


"Daisy, bana U.A.'ye benimle beraber geleceğini söylemeliydin."

"Ahaha! Hayatım şimdi çıkmazsak geç kalacağız."

"Şeref yoksunu karı," diyerek ayakkabılarımı giydim.

"Bunu neden yapıyorsun!" diye yarı sitem yarı alayla sordu.

"Hoşuma gidiyor," dedim.

Beraber evden çıkıp Daisy'nin sevgilisi beklemeye başladık ki sevgilisi Hawks oluyordu. Ağaç oldum be adam, gelsene artık!

Böyle hayatın canı cehenneme! Ben karanlık boyutları kurtarayım ve sonum U.A.'ye gidip bin tane kahraman varken kahraman olarak mezun olmak olsun!

Ben kendi kendime söylenirken Hawks gelmişti. Arabasının camını açarken konuştu: "Geliyor musunuz?"

O bunu söylediği zaman Daisy ile beraber arabaya bindik. Araya birkaç konuşma girdi ve bana sorulan sorulara tek tük cevap verdim.

"Siz benim mükemmeliyetimi kıskanıyorsunuz!" diyerek U.A.'nın önüne gelmiş arabadan indim. Benim ardımdan Daisy indi.

Beraber akademinin içine girdik. Eh, şaşkın bakışlarda bizi karşıladı tabii. Daisy öğretmenler odasına gitmek için yanımdan ayrıldığında sınıfı buldum. İçeriye girip neredeyse boş olan sınıfa baktım. Öğretmenler masasının önündeki ikinci sıraya geçtim. Çantamdan bir kitap çıkartıp okumaya başladım. Bir süre geçtikten sonra yanıma bir kız geldi.

"Merhaba! Ne okuyorsun?"

"Hain Kraliçe."

"Ne?"

"Kitabın ismi bu, pembe," dedim gülümseyerek.

"Pembe dediğine göre tanışma zamanı gelmiş, ben Mina!"

"Valeria. İstersen Vai diyebilirsin."

"Memnun oldum Vai-chan!"

"Chan yok! Vallaha tikim var, gidiyorum öteki dünyaya!"

Mina kıkırdadı. "Öyle olsun Vai!"

"Hayırdır, ne bu hayat enerjisi?"

"Her zamanki halim, hayatım," dedi tek gözünü kırparak. O sırada sınıfta dolmaya başlamıştı.

"Neyse sen beni öldürmeden kaçıyorum, rahat rahat kitabını oku," diyerek yanımdan ayrıldı. Kitap okuyasımı kaçırmıştı kız! Sıraya kafamı koyup uyumaya başladım.

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

"Vai! Kalksana be! Spor kıyafetlerini giyip bahçeye çıkmalıyız!" diye cırlayan Mina ile beraber uyandım.

Sonuç olarak ne mi oldu?

Mina ve birkaç kızla spor kıyafetlerini giyip bahçeye çıktık. Aizawa-sensei'nin bizi beklediği yere vardığımızda herkes gelmişti. Aizawa-sensei küçük bir açıklama yaptı.

"Valeria sen birinci olmuştun değil mi? Gel ve göster hünerlerini," diyerek beni davet etti. Yanına gidip elinden topu aldım.

"Ortaokulda kaç metre atabiliyordun?" diye bildiği bir soruyu sordu.

"222 metre," diyerek önümde bir portal açtım. Topu portaldan fırlattım. Topun orada nereye düşeceğini hesaplayıp buradan oraya denk gelen portalı açtım. Topun bir süre sonra patladığını gördüm.

"Bir milyon metre," dedi Aizawa-sensei. Sırıttım. Bizi izleyen All Might ve Daisy'ye baktım. Ve şimdi herkes portallarımı konuşuyordu. Mükemmel olduğumu biliyorum, biraz daha övebilirsiniz.

Bir Hançer Bir Öpücük•||• My Hero Academia FanficHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin