10. Bölüm: Final

28 2 2
                                    


   Yerimden sıçrayarak uyandım. Ne olduğunu ilk başta idrak edemesem bile gölge yardımcı olmuştu.

Sen güzellik uykunu uyurken Kötüler Birliği savaş açtı. Güno aşkım.

   Gölgeye cevap vermeyi es geçerek kendimi dışarı attım. Şu an üstümdeki crop-şort kombinini önemseyecek durumda değildim.

   Etrafta kimse yoktu. Savaş diğer alanlardaydı ama ben burayı tercih ettim. Burada başladım ormanı karanlığıma boğmayı. Tüm ormanı karanlığıma boğmayı bitirdiğimde Kötüler Birliği'ni önüme getirttim. Bununla beraber kahramanlar ve öğrenciler de geldi. İzuku'nun iki kolu da kırıktı. Sinirlerime hakim olmalıydım.

"Gölge."

"Valeria."

"Onları konuştur, istediğimiz bilgileri versinler."

"Tamamdır." Bilinçlerini sızdı.

"Amacınız ne?"

   Hepsi bir ağızdan "Kötüler Birliği'ne katılması için öğrencileri alıkoymak."

"Vay, piç kuruları."

"Afo, Kuragiri ve Shigaraki yok mu?"

"Onlar bizi gönderdi."

   Birkaç soru ve birkaç cevap.

"Bir planım var, beni dinleyin," dedim arkamda durup tek kelime bile etmeyenlere bakarken.

"..."

"Hey! Biz asla bunu yapmayız sürtük!"

"Sen kimsin de İmparatoriçe ile böyle konuşabiliyorsun?" diye üstüne yürüdü gölge.

"Sorun yok, gölge. Sonuçta bu sefer bilinçleri onlara ait olmayacak."

   İkimizden de isterik bir kahkaha çıktı.

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

"Sana bir daha soracağım, kahraman olmak isteyen Katsuki Bakugo... Bana katılır mısın?"

"Uykunda konuşacaksan git, uyu, geber."

...

"Kahramanlar neden eleştiriliyor? İşleri götürme şekilleri biraz yanlıştı sadece. Görevleri korumak olduğu için mi? Herkes bir iki hata yapar. Mükemmel olmak zorundalar mı? Zamane kahramanları çok tutucu. Sence de değil mi, Bakugo?"

"Birader sen ne anlatıyorsun?"

"Sen hiç konuşma, Lapis!"

"İnsan en azından bağlamazdı amına koyayım, o kadar hatrımız vardı."

   Yanıma yaklaştı. Çenemi yukarıya doğru tutarak ona bakmamı sağladı.

"Gerçekten sevgili misin o kahraman bozuntusuyla?"

"Sana gerekli açıklamaları yaptım, Tenko."

"O yüzden mi onunla dip dibesiniz? O yüzden mi onunla bu kadar yakınsınız?"

"Ben onu sarayımın baş muhafızı yapacağım."

"Peki ben bu masalın neresindeyim, Lapis?" diye alayla sordu.

"Ben seni İmparator yapacağım."

"Masalını sevdim," dedi beni çözerken.

"Masal değil ki Tenko, ben evreni fethediyorum."

"Sen yine hayal görmeye başladın," dedi ben ayağa kalkarken. Bar taburelerinden birine oturdum.

"Boşuna uğraşmayın, o kahraman olacak. O asla ihanet etmez."

"Bu kız ne zamandan beri bizim tarafımızda?" diye sordu Dabi.

"O sizden ve benden de eski. Beş yıldır beraberler," diye yanıtladı Kuragiri.

"On yaşındaki bir velet ne yapabildi ki?"

"Babasını diri diri mezara gömebildi," diye yanıtladı Tenko.

   Bir süre sustular. Tenko gelip yanıma oturdu. Ben de kafamı omzuna yasladım.  Tenko tekrar konuşup boş yapmaya devam etti. En sonunda Twice, Katsuki'ye serbest bıraktı. Bunlar atışmaya başladı. Tenko ayağa kalktı.

"Efendim, bana gücünü ver."

"Efendi ..? Buranın başı sen değil misin? Hiç komik değil!"

"Kuragiri, Compress, yeniden uyutun onu. "

"Bir kulağından girip diğerinden çıkıyor. Neredeyse etkilendim," dedi Katsuki'ye doğru yürürken.

"Sizi dinlememi istiyorsanız dizlerinize kapanıp ölün!"

   Kapı çaldı.

"Merhaba, Pizza-La, Camino dükkanından geliyorum." Ardından kahramanlar içeriye daldı. Katsuki ve benim dışımdakiler yakalandı.

...

   Katsuki ile kendimi Afo'nun önünde buldum.

"Pardon, Bakugo, Lapis," dediği sırada artık hareket edemez hâle geldi. Ani bir haraketle karanlığı Afo'nun kalbinden geçirerek onu öldürdüm.

"Sen... Ne yaptın lan?"

"Gerekeni."

   Bana bağırmaya yeltendi ama bunun gereksiz olduğunu düşünerek sustu. Birkaç saniye geçmesiyle diğerleri de geldi. Ama sonları Afo'nunkiyle aynı olacaktı. Tenko buraya baktı.

"Bunu... Nasıl, ne cüretle yaparsın?" deyip bana saldırmaya çalıştı.

"Bir geleceğimizin olabileceğini düşünmüştüm, sevgilim." Kalbine kaos enerjisi ile oluşturduğum bir hançeri saplayarak onu da öldürdüm.

   Diğerleri hamle yapmaya çalıştığı an karanlığımın tadına bakarak ölümü boyladılar. All Might çok geçmeden geldiğinde cesetler ile karşılaştı.

"Ben... Çok mu geç kaldım..?"

   Birkaç kahraman daha buraya geldiğinde ilk defa görecekleri katille karşılaştılar. Gözlerim Moonys'i buldu.

"Raiden, gidelim." Benim yanıma koşarak geldi. Portalı açmamla beraber içeriye girmemiz ardından portalı kapatmamız bir oldu.

3 Yıl Sonra

Yazarın Ağzından Anlatım

   4-A sınıfının mezuniyeti yaklaşmıştı. İkinci dönem ikinci sınavlarını olmak için onlarla dövüşecek kahramanları bekliyorlardı. Nihayet kahramanlar geldiğinde takımlar belirlenmeye başlandı.

   O sırada bir portal açıldı. Hayır, içeriden Valeria çıkmadı. İçinden yirmiyi aşkın uçan zarflar çıktı. Hepsi herhangi birinin eline değmeden yere inmedi.

   Lapis Lazuli'nin Taç Giyme Töreni'ne Davetlisiniz. Eğer Kabul Ediyorsanız Kağıdı Yırtmalısınız. Bu Gece Saat 20.00'da Olan Davete Kağıdı Yırtmanızla Beraber Işınlanacaksınız.

   Lapis Lazuli, evrenin her karış toprağını fethetmiş ancak Dünya'ya dokunmamıştı. Bu ise şimdilik genç İmparatoriçe için önemliydi.

Bir Hançer Bir Öpücük•||• My Hero Academia FanficHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin