Alkol hâlâ damarımda.

157 14 8
                                    

Öncelikle yazmış olduğum bu bölümler, can sıkıntısından kaynaklanmıştır. Lütfen fazla ciddiye almayın, Öpüldünüz.

-


Chuuya boş olduğu vakitlerde kalmış olduğu minik dairesinde takılıyor, kafasına göre içip duruyordu. Keyif alıyor ve dahasını istiyordu. Tabii bu kadarı onun için hiç iyi olmazdı, sonuçta bugün habersiz misafiri gelecekti değil mi?
Akşama doğru kapı zili çalmış, minik kapı yumruklamaları duyulmuştu. Chuuya, hâlsizleşmiş bedenini kaldırarak kapı kolunu açmış ve karşısında dazai'nin önünde beliriverdiğini farketmişti. Islak dudaklarını birbirine bastırıyor, dazai'yi hafiften süzüyordu.

" Selam chuuya, bugün buralarda gördüm seni. Geleyim dedim. "

" Siktir git dazai. "

" Bugün de fazla içmişsin bakıyorum? "

Dazai chuuya'yı hafiften inceleyerek evin içerisine girmiş, alkol kokusunu içine çekmişti, Bedenini etrafa adımlatmaya devam etti.

" Seni ilgilendiren bir durum görmüyorum? Ne sebepten geldiysen geri dön. "

Dazai kendisine hâkim olmaya devam ediyor, arada chuuya'ya bakıyordu. Şaşırmıştı, çünkü belli ki Chuuya patronuna nasıl davranacağını bilmiyordu. Yavaştan masa sandalyesine oturarak bacak üstüne atmış, Chuuya'nın viski bardağını yere düşürmüştü.

"Kısasa kısas mı yapıyorsun sen bana? Yerim seni ben. "

" Götveren şerefsiz. "

Bedenini sertçe ayağa kaldırdı, Dazai, chuuya'nın bu hâlde bile dik başlı olmasına karşı sırıtmıştı. Almaya çalıştığı viski bardağını yere attığında vereceği tepki eğlenceli olurdu kendisi için herhalde. Doğru düzgün akıl edemeyişi, Dazai'nin kıkırdamasına neden olmuştu.

"Ne o? Kırılmış Cam bardağını direkt avuçlamayı mı düşünüyorsun? "

Sorduğu soruyu chuuya cevapsız bırakmıştı. Dazai, yapmaması için Elinin altında olan Chuuya'nın kıyafeti tutup kendi sandalyesine oturtacak şekilde ittirmişti. Eh, yaklaştığında durmuş ve eğilerek ona doğru dönmüştü.

"Bugün inadın tuttu galiba? Çok mu enerjiksin chuuya! Tüm enerjinin yok olmasına yardımcı olabilirim, dilersen."

dedi ve gözlerini kapatıp tatlı tatlı gülümsedi.

" Ah.. öyle mi dersin? "

Chuuya dazai'nin bedenini sertçe kavrayarak kendisine bastırmış, birbirlerinin kısık iniltilerini buluşturmuşlardı. Dazai, bedenini sürttürmeye devam ederken chuuya'nın kalçalarını sertçe kavramış, tezgaha doğru adımlayarak bedenini oraya oturtmuştu. O an Chuuya bacaklarını dazai'nin beline dolamış, dudaklarını birbirlerine bağlamıştı.

"Bu zamanı fazla beklemiş gibisin, ha chuuya? "

" ..Söyleyene bak. "

Dazai dudaklarını chuuya'nın alt dudağında buluşturarak sertçe emmiş, dişlemeye başlamıştı. Öte yandan pantolonunun kemerini çözüyor, paltosunu aşağıya ittiriyordu. Chuuya kesik iniltilerini ağzının içinden verirken kendi gömleğinin düğmelerini çözmüş, eşofmanını aşağıya indirmeye çalışmıştı.
Dazai, bedenini bedenine sürttürmeye devam ediyor, hafiften kafasını eğerek dudaklarını boynu ile buluşturuyor. Emerek izler bırakıyor, ıslatıyordu. Chuuya bu hâlde ufak hırıltılar çıkartırken, dazai'nin omuzlarını sıkıyordu.
Chuuya, Dazai'nin kafasını hafiften iteklemeye çalışınca dazai bu sefer elini Chuuya'nın 'özel bölgesinin' üstüne koyarak masaj yaparcasına ovmaya başlamıştı.

Soukoku || OneShot.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin