7. Bölüm

109 11 7
                                    

                                     ~

Birinin kucağındaydım, çok rahattım gözlerimi açmak istemesemde merakımdan gözlerimi açtım. Geri kapattım. Açmamalıydım, açarsam rezil olurdum. Rahatsızca kıpırdandım. Neyse ki bu kucak taksicinin değildi. Gülmemek için alt dudağımı ısırdım ama belli olmuştu. "Uyandığının farkındayım." Gözlerimi açıp etrafa baktım, merdivenlerdeydik. "Neden asansörde değiliz?" 

"Akşam sporu olsun dedim." gülerek kaslarına dokundum. "Aferin, bu kaslar boş durmaya gelmez." Yüzümü incelerken konuştu "Bence bu kaslar biraz boş dursun." Lafını bitirmeden beni yere bırakmıştı. En azından bu sefer yavaş bırakmıştı. Bizim kata sadece iki merdiven kalmıştı. Beni bırakıp kendisi çıkmıştı bile. Bende sürünerek yukarı çıkmıştım. elimdeki çantadan anahtarı bulmaya çalışıyordum. Ama yine yoktu. O evine girip kapasını kapatmıştı ama ben daha anahtarı bulamıyordum. Oflayarak çantayı dökmeye başladım. Yine Gloss çıkmıştı. Gloss'un benden uzak durması gerektiği için "komşucuğumun" kapısına doğru "yavaşça" fırlattım.
                                                                       GLOSSLARA İNFAZ!

Kendi kendime gülerek çantayı dökmeye devam ettim. Yine de bir şey bulamamıştım ve üşüyordum. Ne yapsam diye düşünürken şarjı 1 olan telefonumu çıkarıp komşuma yazdım.

Delfin: Komşu komşunun külüne muhtaçmış.

Görüldü yedikten 2 dakika sonra yazmaya başladı.

Komşum: Ne istiyorsun?

Delfin: kül dhkamsgdkaksb.

Apartmanda yankılanan kahkahamdan ben bile korkmuştum. Karşı dairemden gelen kapı sesiyle kafamı kaldırdım.
"Kül mü getirdin?" Merdivene uzanarak gülmeye başladım. "Girsene kızım evine."
Dedi. "Kiracıyım ben ev benim değil. Sen de kiracı mısın?" Dedim ve onu baştan aşağı süzdüm. Üzerime doğru gelerek bana uzandı. "Hemen mi?" Hiç de istekli görünmüyordu. "Ne hemen mi? Ne saçmalıyorsun kızım sen?" Dedi ve cebime uzanıp anahtarı çıkardı. Yine rezil olmuştum. Anahtarımla kapıyı açıp yüzüme baktı. "Ayağa kalk."

"Peki." Çantama eşyalarımı doldurup ayağa kalkmaya çalıştım, sadece çalıştım.

Gloss'uma basmamla beraber ayağım kaymıştı. O Gloss bana tekrar nasıl gelmişti, kim bilir.
Ve yere yapışmıştım. Ne kadar Hakan'ın kitaplardaki gibi beni tutup yüzüme aşkla bakmasını istesem de, maalesef öyle bir şey olmamıştı. Yavaşça kafamı kaldırıp ona baktım. Bıkmış bir şekilde bana bakıyordu.

"Kaldırmayacak mısın beni?" Gözlerin dolmuştu ama kalçamın acısından değildi, benden sıkılmış ve iğreniyormuş gibi baktığındandı.

"Kalkamaz mısın? Uğraştırma beni." Dedi.

Yerdeki çantama uzanıp içine Gloss'umu koydum. Merdivene tutunarak ayağa kalktım. Yüzüne bakmadan eve girip yavaşça kapıyı kapattım. Winx'li Şortlu pijama takımımı üzerime geçirip yüzümü temizledim. Ayılmam gerekiyordu, şekersiz kahvemi alıp balkona oturdum. Hava serindi ama üşümedim. İçim daralıyordu. Karşı dairemden gelen kapı sesiyle sandalyemi ondan ters tarafa çevirdim. Sırtımdaki bakışları hissedebiliyordum ama dönmedim.
Bu adam asker değil miydi ya ne zaman gidicekti görevine.

Balkonlar yakın olduğu için sigara kokusu buraya kadar gelmişti. Kahvemin son yudumunu içerken telefonumun sesiyle bardağı Sehpaya geri koydum. Ahmet abi arıyordu. Açmasam onu arardı. Hiç diyaloğa giremezdim. Yavaşça sehpanın üzerinden alıp kulağıma götürdüm.

"Efendim Ahmet abi?" Dedim.

"Eve geçtin mi kızım? " Hem de nasıl.

"Geçtim abi yatıcam birazdan."

"Bizimki sorun yaratmamıştır inşallah." Dedi ve güldü. Ne sorunu canım elinde olsa beni merdivenden yuvarlardı. Orada olduğunu bildiğimden imalı şekilde cevap verdim.

"Yok ne sorunu abi. Saolsun hemencicik eve geldik." Dedim ve hafifçe başımı çevirdim.

Gülerek bana bakıyordu. Arsız herif o kadar ima yaptık, insan alınır gücenir. Doğru söylemek gerekirse gülünce insanın izliyesi geliyordu, gözleri kısılıyordu, çok güzel görünüyordu. Çenesinin çaprazındaki gamzesine doğru gözüm kaydı. O an bende tebessüm ettim. O fark etmeden önüme dönüp Ahmet abiyle konuştum ve telefonu kapattım. Arkama dönüp hala orda mı diye baktım ama gitmişti. 

Kapı zilini duyunca fincanımı alıp içeri geçtim. Saat gecenin ikisi olmasına rağmen çok ısrarlıydı. Kapımı çalan bile normal değildi. Kapıyı hızlıca kendime çekip karşımdaki kargocuya baktım.

"Selamın aleyküm abla. Kargonu getirmişem." Dedi. Giydiği iş kıyafetindeki firmaya baktım, daha önce hiç görmemiştim. "Ben bir şey sipariş etmedim ama?" Dedim. Adam gülümseyerek bana baktı ve konuştu.

"Abla biz isteyene istediğini değil verenin vermek istediğini getiriyoruz." Demişti. Şimdi  bana verenden getirmişlerdi yani ben istememiş oluyordum. "Bunu kim verdi o zaman." Dedim. "Onu söyleyemiyoruz maalesef." Kargocu bile normal değildi. Sabır çekerek kapıyı kapatıcaktım ki ayağını kapının önüne koydu. İşte şimdi korkmaya başlamıştım.

Tam kapıyı daha fazla ittiricektim ki kargocu ayağını çekti ya da biri onu çekti.

___________________________________________
⠀  💗💗     💗💗       BÖLÜM SONUİİ
💗🍬🍬💗🍬🍬💗   Nabersiniz??
💗🍬🍬🏠🍬🍬💗
💗sweet home💗   •Oy verirseniz ve
     💗🍬🍬🍬💗        yorum yaparsanız
          💗🍬💗             beni çok mutlu eder-
               💗                 siniz.

(Okuduğunuz için teşekkür ederim.💕)


BELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin