Akşam erkenden uyumuştum sabahta erkenden uyanıp kahvaltımı etmiş Ardanın uyanmasını bekliyordum.
Paşam daha kalkamamıştı bile.
Ben heyecandan erkenden kalkmıştım.
Evde oturmaktan sıkıldığımdan dolayı dışarıya çıkmaya karar verdim yani en fazla ne olabilirdi ki?
Altıma gri eşofman üstüne beyaz body ayakkabı olarak dunklarımı giydim iki fıs parfüm sıktım ve kendimi dışarıya attım.
Sokakları pek bilmiyordum o yüzden fazla uzaklaşmadan gezmeye başladım. Her önünden geçtiğim yerde duruyordum ve fotoğrafını çekiyordum şimdiden galerim dolabilirdi. En son karşı yola geçtim o orada yürürken bana doğru birisinin geldiğini gördüm.
Jude muydu o?
Aman tanrım oydu.
Kıyafetime bak rezilim.
Jude muhtemelen koşuya çıkmıştı altında siyah bir şort üstünde beyaz renk terlediğini belli eden bir tişört vardı. Bana doğru gelirken beni fark etti yavaşladı ve gülümseyerek "günaydın sol." Dedi.
Ne demek istediğini anlamıştım ve adımı araştırmıştı.
Kesin aşık.
İspanyolcada sol güneş demekti ve Jude bana sol diye seslenmişti.
Tek kelimeyle eridim.
"Günaydın Jude." Dedim İspanyolca bir şekilde.
"Nereye böyle?"
"Eve doğru dönüyordum."
"Bende bir tur daha atacaktım ama seni tek bırakmayayım." Dedi ve benimle aynı yönde yürümeye başladı.
Genel olarak futboldan, antremanlarından, sevdiği şeylerden ve İspanya hakkında konuşmuştuk.
Gerçekten kafa birisiydi.
Evlerimizin önüne geldiğimizde önümde bana dönük bir şekilde durdu bende böyle durmasının üzerine kollarımı boynuna doladım.
Keşke dolamasaydım.
Neden bu kadar terlemiş?
"Pek iyi bir fikir değil sanki güneş."
5-6 saniye bekledikten sonra bir elini saçlarıma koydu diğer elini ise belime koydu.
Bir süre sarıldıktan sonra ayrıldık ve ona dönüp "teşekkür ederim." Dedim ve gülümsedim.
O da aynı şekilde gülümsedi ve cebinden evin anahtarını çıkarıp eve girip kapıyı kapattı.
Ardından ben eve girdim annemler uyanmıştı ve birlikte kahvaltı ediyorlardı mutlu bir şekilde masaya oturdum ve olanları anlattım Ardanın verdiği tepki ise şuydu.
"Bunlar olacak demiştim sana."
"Neler olacak oğlum?" Dedi annem Ardanın susması için kaş göz hareketleri yaptım ama o anlamamış gibi davranıp konuşmaya başladı.
"Anneciğim bak şimdi şöyle Jayden var ya-"
"Arda bütün sırlarını anlatırım."
"Aman tamam sustum."
Annem umursamadan yemeğine döndü.
Ardanın bana verdiği sır bile yoktu ve ben onu bu şekilde korkutuyordum.
Canım kardeşim.
Yemekleri yedik ve stadyuma doğru yola koyulduk.
Arabada giderken Arda yanımda oturuyordu annem ise ön koltukta oturmuş şöförle konuşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unforgettable| Jude Bellingham
FanfictionArda Güler Real Madrid'e transfer olur ve kardeşi Güneş Güler onunla birlikte İspanya'ya gitmeyi tercih eder.