Merhaba arkadaşlar ilk bölüm olduğu için uzun tutmadım. Umarım kısa bir şekilde hikayenin konusunu size anlata bilmişimdir.
Umarım hikayeyi sever ve destek olursunuz. Hadi bölüme geçelim.
Karşısında öldürdüğü adamı, gözlerindeki vahşi parıltılarla izliyordu. Kan, çığlıklar ve gözlerindeki korku yüzünde sırıtma yaratıyor,kan akışını hızlandırıyordu. Diğer insanlardan farkı, o kan seviyordu. Işte bu yüzdendi doktor olmayı seçmesi.
Yerde yatan bedeni sürükleyerek, tahtadan hazırladığı masaya yatırdı. Bir kaç kez bıçakladığı, kafasını yere çarptığı bedeni şimdi parçalara ayırmak için tam zamanıydı.
"Çok çabuk öldün ama." Oyuncağı elinden alınmış masum çocuklar gibi dudaklarını büzmüş, ölü bedenle konuşuyordu. "Neyse artık, çığlıksız devam edeceğim."
Ilk önce kafasını gövdesinden ayırdığında, özel hazırladığı kutuya bırakmış, geri kalan vücut kısımlarında hassasiyet ile kestikten sonra kutulara bırakmıştı. Vücutun parçalarını hep kutulara koyarak farklı farklı arazilerle ilk yakıyor, ardından toprağa karışmasını sağlıyordu.
Bu yüzdendi bunca zamandır yakalanmaması. İşini özel hassasiyet,titizlikle yapardı. Özensiz yapılan hiçbir şeyi sevmezdi o. Eğer bir iş yapıyorsan ona özen göstericektin.
Kutuları bir çöp poşetine yerleştirdikten sonra elinde poşetle bodrum katıntan çıkmıştı. Şehirden uzakta, ormanlık alanda yaşardı. Şehirin gürültüsü onu rahatsız ediyordu. Sessiz, sakin yerleri hep tercih ederdi. Bu yüzden de büyük miktar yatırım yaparak, bu büyük evi satın almıştı.
Evinden uzaklaştığında ormanlık alanın en derinliklerine gelmiş, kutuları birbirinden uzakta farklı yerlerde yakarak, ortadan kaldırmıştı. Haftaya 1 sipariş alıyordu. Çünkü ortamın sessizleşmesi, küllerin yok olması gerekiyordu.
Kutuları imha etmesinden sonra evine doğru ilerledi, siyahlara bürünmüş beden. Sabah erkenden hastaneye gitmesi gerekiyordu. Bu yüzdende uyumak için evine girdiğinde, ilk iş kendini duşa atdı. Sıcak, ferahlatıcı duşun ardından beline havlu dolayarak, kaslı üst kısmını açıkta bıraktı.
Telefonun titreme sesiyle mesaj bildirimi, ekranda parladı. Sipariş aldığı telefona düşen bildirimdi bu. Bildirimin üzerine tıkladığında açılan mesajda gözlerini gezdirdi.
Bilinmeyen numara
Merhaba siz katil tiger, olmalısınız.Siz
Benim.Bilinmeyen numara
Memnun oldum, tiger bey.
Ben Jeon Jungkook,25 yaşındayım.Siz
Ne istiyorsun.
Hemen söyle.
Işlerim var.Bilinmeyen numara
Ah, üzgünüm.
Sizden birini öldürmenizi isteyeceğim.Siz
Kimi? Fotoğraf, adres ve parayı yollarsın.Bilinmeyen numara
Beni, beni öldürmenizi istiyorum.Telefonu kenara atacaktı ki, aldığı mesaj dikkatini çekti. Ilk defa böyle bir istek alıyordu. Normalde insanlar, onlara zarar veren insanların öldürülmesini isterdi. Bir insanın kendini öldürtmek istemesi, ona zevk veremezdi. Çünkü gözlerinde kabulleniş olacak, korku ve yaşamak için yalvaran gözler olmayacaktı.
Siz
Ölmek istiyorsan, git kendini as ve ya zehir iç.Bilinmeyen numara
Denemedim mi sanıyorsunuz?
Yapamıyorum, kendi canıma kıyamıyorum.
Korkuyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bloodbath
FanfictionGündüzleri doktor, akşamları para karşılığında insanların hayatına gözünü kırpmadan, son koyan seri katil. Peki bu seri katil, depresyonda olan psikolog'a tek gece teklif ederse, hayatlarında ne gibi değişikler olacak. (Şiddet,küfür,argo,kan ve yeti...