Bloodbath

2.bölüm

Merhaba aşklarım. Bol smutlu bir bölümle karşınızdayım. Okuduktan sonra oylayıp, yorum yazmayı unutmayın.

Hadi bölüme geçelim.

Tiger bey
Gönderdiğim konuma vardın mı?

Siz
Evet vardım, ancak sizi göremiyorum.

Tiger bey
Güzel, peki hazır mısın?

Siz
Neye?

Tiger bey
Beni görmeye.

Son aldığı mesajla etrafa bakınan Jungkook, sokak lambasının altında durmaya devam etti. Hep böyle ıssız, sakin yerlerden korkardı. Şimdiyse katiliyle tek bir gece geçirmek adına, tanımadığı bir yerde bekliyordu.

"Nerdesin?" Sesi ıssız yol kenarında yankılandığı zaman sesine eşlik, birinin sesini daha duydu. "Tam arkanda." Duyduğu sesle arkasını dönmek istese de, yüzüne geçirilen çuval buna izin vermedi. Son hatırladığı şey ensesine yediği sert cisim oldu.

***

Gözlerini açtığında her tarafı pencerelerle kaplı salonda buldu kendini. Pencereler dışında duvarın yarısı da siyaha hakimdi. Güçlükle yattığı koltukta doğrulmaya çalıştı. Lakin ensesine yediği sert darbe sızlamasına neden oluyordu.

"Sanırım sert vurmuşum." Sesi duyana kadar odada yalnız olduğunu düşünüyordu. Bakışlarını ses gelen yöne çevirdiğinde şöminenin yanında, deri koltuğa yayılmış, bacaklarını iki yana açarak oturan yüzünde maske olan adamla karşılaştı. Yüzündeki tiger maskesinden katili olduğunu anlaması kolay oldu.

"Sanırsam sevişmeden öldürmek kararı aldınız." Elinde tuttuğu viski bardağını dudaklarından ayıran beden, sadece sırıtmakla yetindi. Bu oluşan sessizlik Jungkook'un katilini süzmesi için sebep oldu. Yapılı bir vücuda sahip olduğu uzaktan bile anlaşılıyordu. Düzenli spora gittiği belliydi.

"Hazır mısın?" Adamın sorduğu soruyla anında "neye?" diyerek soruyla karşılık verdi. Bardağı sehpaya bırakan adam, ayağa kalkarak adımlarını Jungkook'a doğru yöneltmiş, önünde durduğunda işaret parmağıyla çenesinden yukarı doğru kaldırarak, göz göze gelmelerini sağladı.

"Katilinle sevişmeye?" Biçimli dudakları iki yana kıvrıldı. Bu da karşısındaki çocuğun hem korkudan, hem de şehvetden titremesini sağladı. Taehyung severdi, avlarıyla oynayıp, onları korkudan titremeyi. Gözünü baktığı çocuk yutkunduğunda, delici bakışları adem elmasına inmiş, ardından dudaklarına çıkmıştı.

Jungkook, bakışlara karşılık olarak dudaklarını ısırdığında bu son nokta olmuş, katili dudaklarına atılmıştı. Koltukta oturan vücudu ayağa kaldırınca, sertçe saçlarına asıldı. Dudaklarına doğru inleyen çocukla, kendinden geçmişe döndü Taehyung. "Bu gece ölmek için yalvaracaksın." Jungkook'u sertçe pencereye arkası kendisine dönük yasladığında, genç adam kayalıklara vuran dalgaları gördü. Katilinin evi bir uçuruma yapılmış bulunmaktaydı. Etrafta sadece dalgalar gözüküyordu. Bu nasıl bir manyaklık? diye içinden geçirse de, kalçasına yaslanan katilinin sertliği, yutkunmasını sağladı.

"Inlemelerin dalgalarla bir ritm tutacak Jungkook. Eğer yüksek sesle inlemezsen, seni ölmekten beter ederim." Kulağına doğru fısıldayan dudaklar, bu sefer kulak memesini kıskacına almış, emdikten sonra boynuna yönelmişti. Aynı işlemi beyaz boyuna yapan dudakla yanı sıra, elini avının kemerine atdı.

Çevik haraketlerle önündeki çocuğu çıplak bıraktığında geriye çekilip, avını iyice inceledi. Ince bel, dolgun kalçalar ve bel gamzesi. "Tapılası." Dudaklarından dökülen bu iltifatı başka bir zaman olsa, Jungkook duyar ve sevinirdi. Ancak şu an aşırı ihtiras ve korkudan tepki veremeden bekliyordu. Eğer kendisi ilk adım atarak ona atılırsa, bu Tiger'in geri çekilmesine neden olurdu. Çünkü adam uzaktan bile dominant olduğunu gösteriyordu.