Bahar en yakın arkadaşının düğününe mardine gider ve oraya damadın en yakin arkadaşı olan ateş'i görür ve o yüz bir daha aklından çıkmazsa ve bir kaç neden yüzünden uzun bir süre mardinde kalmasi gerekirse ve hep ateşle karşılaşıp durursa bakalim b...
Ateş arabadan inip önümüzü kesen arabanın önüne geldiğinde arabadan dört tane adam inmişti.
Adamlardan biri ateşin önünde durup ona gülerek birşeyler söylemeye başladı.
Sonra benim olduğum arabanın arkasına iki tane araba hızlıca gelip durmuştu ve ben şuan iyice korkmaya başlamıştım.
O arkada duran arabadan sekiz tane adam daha inip ateşin arkasına geçmişlerdi galiba bunlar ateşin korumalarıydı .
Önümüzü kesenlerden biri tam silahını kaldırıp ateşi vurucakken ateşin korumalarından biri ondan daha hızlı davranıp onu hemen vurmuştu ve bende silah sesiyle birlikte çığlık atmıştım .
Ateşin karşısındaki adam gülerek buraya baktı ve birden silahını çıkarıp benim olduğum tarafa doğru ateş etmişti mermi bana gelmemişti ama arabanın ön camı ve arka camında bir mermi izi vardı.
Ateş hemen korumalarına bir baş hareketi yaptığında ateşin korumaları hemen tüm adamları öldürmüşlerdi .
Ateş hemen benim yanıma gelip benim kapımı açmıştı o sırada ise ben ayaklarımı kendime çekmiş ve ellerimle kulaklarımı kapatmıştım.
" babar bi yerinde bişey varmı mermi sana geldimi bir yerin acıyor mu " dedi endişeli bir şekilde aynı zamanda ise vücudumu kontrol ediyordu
" anlatıcam anlatıcam burdan sakin bir yere gidelim söz hepsini anlatacağım" dedi
Sadece kafamı saklamakla yetindim çünkü hala Şoktaydım
Ateş adamlarına dönüp
" bu arabayı alın camlarını tamir ettirin sende bana arabanın anahtarını ver " dedi sert sesiyle
Korumalardan biri kafasını sallayıp anahtarı verdi.
Ateş anahtarı aldıktan sonra bana doğru eğilip beni kucağına alıp arkadaki arabaya doğru yürümeye başladı ben hiçbirşey söylemeyip sadece kafamı ateşin göğsüne sakladım ateş ilk kasılsada hemen kendini toparlayıp yürümeye devam etti.
Ateş bir eliyle beni sıkıca tutarken bir eliyle de arabanın kapısını açıp beni yavaşça koltuğa koyup emniyet kemeri mi taktı ve kapımı kapatıp kendi tarafına doğru yürüyüp oda arabaya bindi
" ateş onlar ki kimdi" dedim tekrar
" söz veriyorum sakin bir yere gidelim herşeyi sana tek tek anlatıcam"
" ateş az önce benim kafama nerdeyse bir tane mermi geliyordu farkındasın değilmi" dedim yavaş yavaş sinirleniyordum
" özür dilerim ben Böyle bir yapacaklarını düşünmüyordum " dedi
" nasıl yani o odamların önümüzü keseceğini biliyor muydun" dedim
" hayır tabikide bilmiyordum bilseydim seni arabaya bindirmezdim Bahar sakin bir yere gidelim her şeyi baştan sona kadar anlatacağım" dedi
Bende hiçbirşey söylemeyip sadece kafamı arabanın camına yaslayıp gözlerimi kapattım.
Uyumuyordum sadece gözlerimi kapatıp biraz kafamı dinlendirmek istiyordum . bir süre sonra araba durduğunda gözlerimi açıp nerde olduğumuzu baktım çimenlik ve ağaçların çok olduğu bir yerdeydik
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ateşe dönüp " burası çok güzel "
dedim böyle yerleri çok seviyordum bir ömür bile Böyle doğal yerlerde kalabilirdim
" hadi gel inelim"
Kafamı sallayıp arabadan indim ve banka oturdum ateşte arkamdan gelip karşıma oturmuştu .
Şuan eski moreli mozuk bahar olmuştum
" seni dinliyorum anlatacak mısın artık" dedim
" tamam anlatıyorum ama sözümü kesme "dedi
" tamam "
" aslında ben babamdan bana kalan görevini üslendim"
* ateşin babası 3 yıl önce kalp kirizi yüzünden ölmüştü bunu Derya'ya ateşin babası mafyalık yüzünden mi yoksa gerçekten kalp krizi yüzünden mi öldüğünü sorduğumda bana gerçekten kalp krizi yüzünden öldüğünü söylemişti*
" babandan sana kalan görev mi" dedim tek kaşımı kaldırarak
" babam aslında mafya işleriyle uğraşıyordu babam kalp kirizi yüzünden öldükten sonrada babamın konumuna ben geçtim ve 3 yıldır da kerem batuhan ve ben bu işin içindeyiz o önümüzü kesen arabadakilerde düşmanlardan biriydi ama güçlü değildiler ve zaten yer altında neredeyse tanınmıyorlar bile sonradan gelen iki arabadaki adamlar ise ki zaten anlamışsındır benim korumalarımdı sen arabada olduğun için yani senin korkmaman için biraz arkamızdan geliyorlardı" dedi
Zaten bunları bildiğim için fazla şaşırmamıştım
" her zaman yanında korumaların oluyormu" dedim
" çoğunlukla evet bahar biz yer altında oldukça tanınıyoruz ve açık olmak gerekirse bizi öldürmek isteyen bir sürü düşmanlarımız var"
Nefes aldıktan sonra anlatmaya devam etti
" ve seni iki gündür yanımda gördükleri için seni sevgilim sanıyorlar çünkü ben arabama neredeyse hiçbir kızı bindirmem ve yanımda yakınlarım hariç kız olmasından nefret ederim"
" peki ben beni tanımıyorsun bile benim ne ayrıcalığım var beni iki kez arabana bindirdin bugün arabana bindirmek zorunda bile değildin taksiyle de gidebilirdim bunu gayet iyi biliyorsun" dedim
Ateş ilk önce yutkunmuştu bunu oynayan adem olmasından anlamak pekte zor değildi.
" çok soru soruyorsun ufaklık galiba gayet iyisin şuan bence biraz buranın tadını çıkar sonra seni evine bırakayım"
" ve unutmadan ben bunları sana güvenerek anlattım sakın ama sakın kimseye anlatmıyorsun tamam mı lütfen güvenimi boşa çıkarma "
" birilerine anlatıp bir mafya tarafından öldürülmek için çok gencim yani birilerine anlatmam dediğim gibi ben canımı seviyorum" dedim gülerek
Ateş ise sessiz bir şekilde
" ben seni öldürmeye kıyamam ki " dedi sessiz bir şekilde
duymuştum ama duymamazlıktan geldim
"Bahar "
" efendim "
" özür dilerim seni böyle bir tehlikenin içine bulaştırmak istemezdim " dedi sesi gerçektende üzgün ve pişman çıkıyordu
Elimi ateşin elinin üzerine koydum ilk önce ateş bu hareketime şaşırmıştı ama yinede bir.şey söylemeyip beni izlemeye başladı
" özür dilemene gerek yok ateş ben sana inanıyorum ve garip bir şekilde güveniyorum lütfen güvenimi boşa çıkarma" dedim sonda onu taklit ederek
Ateş gülümseyerek" ben sevdiğim birine asla ama asla ihanet etmem ne olusa olsun" dedi
Sevdiğim birine Sevdiğim birine Sevdiğim birine Sevdiğim birine
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
