Bölüm 5 Mektup

82 25 8
                                    

Playlist🎵

1.dandelions

2.always forever 

3.Those eyes 



*****


An:🎈

"Kalbini bir mektup gibi buruşturulup fırlatılmış, kendini kimsesiz ve erken unutulmuş hissediyorsan İçindeki çocuğa sarıl.Sana insanı anlatır" demiş Sezen Aksu.....oysa insanı anlatan içimizdeki boşluktur.... Boşluk hissini anlatacak olursam insanlığı anlatırdım...insanlık içimizdeki boşluk kadar derindir....demiştin bana...

Bazı kelimeler unutulmayacak kadar değerlidir hayatımızda...belkide eşyalar...son defa edilen teşekkürler...vedalar, ya da sonuncu defa edilen sohbetler....değerlidir.....

**

Hayatımız bize yarım kalmış günler, uzanan sohbetler, sonlanmamış fikirler ve geç kalmış iltifatlar borcludur belkide.....

**

Aklımda her söylediğin lafı saklamama rağmen hala elimde papatya tutuyordum, çünki tıpkı senin söylediğin gibi:

"Sevip sevmediği belli olmayan insanlar şansını hep papatyada dener...bir çiçeğin yaprağına muhtaç kalmak ne acı..."  demiştin bir keresinde...ve evet... ben hala elimde papatyayla geziyorum...senin de söylediğin gibi.....😔


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



****

Ağırlaşan göz kapaklarımı yavaş yavaş açmaya çalışıyordum. Elimle ağrıyan gözlerimi ovuşturdum. Etrafa baktığımda uzanır pozisiyonda olduğumu anlıyordum, çünki şu an beyaz tavana bakıyordum. Kafamı yanıma çevirdiğimde Turgay'ı gördüm. Başımın üzerinde dikiliyor ve bir şeyler söylüyordu, ama duymuyordum. Bir kaç hemşirenin bana doğru geldiğini gördüğümde hastanede olduğumu anlamıştım.

"Neva hanım?, bizi duyuyormusunuz?" diyen hemşireye bakarak ağzımı oynatmaya çalıştım, ama kuruyan ve ağrıyan boğazım konuşmama izin vermiyordu. Elimi boğazıma atarak gözümle sehpanın üzerindeki suyu göstermeye çalışıyordum, Turgay kafasını gözümle gösterdiğim yere çevirip, su istediğimi anlayıp sehpanın üzerine koyulmuş suyu ve bardağı götürerek yanıma geldi. Suyu bardağa döküp uzatdığında aklıma sonuncu defa elinden kahvemi almak istediğimde başıma gelen olaylar geldi. Eline uzun süre baktığımı anladığında bardağı yanı başıma koydu, kendimi doğrultmaya çalışarak oturur pozisiyona geldim. Bardağı elime alarak içtim ve kenara koydum.Bana dikilen bakışları görmezden gelerek başımı elimin içine koyup kendime gelmeye çalıştım. "Neva!" diye bağırarak içeri giren annem buna pek de müsade etmedi. "Neva? iyi misin? nasıl bayıldın? Bir şey olmadı dimi?" diye peş peşe sorularını dizerken "iyiyim" diyerek kendimce geniş bir şekilde sorusunu yanıtladım. "Cevap vermeseydin hiç" diyen Hidra'nın sesiyle ne ara geri geldiğini anlamamıştım, aslında garip olaylar yaşadığım zaman beynim sakin durmaz türlü türlü senaryolar yazardı. Böyle bir zamanda Hidra'nın (yani beynimin) sakin kalması garipti, her şeye verecek cevabı olduğu halde neden olaylar esnasında hiç bir şey söylememişti. "Neva? iyi değilmisin?" diyen annemin sesiyle kafamı toparlayarak "hayır, iyiyim" diyerek hızlı şekilde cevap verdim. Turgay'a baktığımda zaten bana baktığını fark etdim, başını hafif yana doğru 

Diğer TarafHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin