Bölüm 9 (Senle benim aramda)

73 23 41
                                    


Bu defa an olmadan giriyoruz bölüme, çünki Adel'in günlüğünden geçmişini bol bol okuyacağız🎈İYİ OKUMALAR

******


  Ben Adel, Cuore krallığının kalbi ,sahibi, Asgart'ın her şeyiydim. Benim var olmam altı krallığın var olması demekti. Asgart ben olduğum sürece hayat süre bilirdi, çünki kan herşeydi. Herkese yaşam verdiğim gibi binlerce ölüme de vesile oluyordum. Bizim unuttuklarımızı, belkide hatırlamadığımız her şeyin imzasıydı kan.

Ben bu diyarda olmasam bile her zaman her kesin bildiği bir hikaye, yemek masalarında konuşulan şehir efsanelerinden, savaşlarda adıyla anılan biriydim belkide. Beni ne kadar silmeye çalışsalar, ismimi anmamalarını söyleseler bile kendilerinin de kabul ettiği bir gerçek vardı. Asgart'ın varlığı bile ben olurken beni unutmaklarını istemeleri hayalden öte bir şey değildi. En çok unudulanlar hatırlanırdı oysa...unutmak istediklerimizdi zaten hep aklımızda olanlar...


Yeniden dönüyordum...hayır yaşamak ve ya intikam almak için değil. Yarım kalmış bir hikayeyi tamamlamak için. Geri dönüyordum sormak için...geri dönüyordum anlamak için....en çokta ayrılmak için geri dönüyordum. Evet bu geri dönüş bir başlangıç değil bir sondu benim için. Yarım kalmış bir son...

"Ne kadar garip, değil mi?" Farklı pencerelerden baktığımız aynı duygulardı oysa.

Anlamları farklı değildi, hikayeleri farklıydı. Bazılarımız için bu duygular önemli olmayacak kadar anlamsız olurken, bazıları için benliğinin yarısını kapsayacak kadar önemliydi...

Ben tüm hayatım boyunca bir duygunun kölesi olacak kadar yenilmiştim. Kendimi insanları mutlu etmek için adadığımdan kendimin nelerden hoşlandığını unutmuştum ... kaçmaması için, gitmemesi için en kusurlu yanlarımı bile gizlemeye çalışmıştım. Oysa insan kaçmak için sebep aramaz, kaçmak isteyen insanlar için senin en kusursuz halin bile onlar için kusurun vücüt bulmuş halinden başka bir şey değildi. Böyle insanların gözünde koca bir kusurdan başka hiçbir şey değildik.

Sizin büründüğünüz rengarenk kişiliğinizi siyah görecek, ona açdığınız pencereleri kapatacak , verdiğiniz gülün dikenine bakacak, belkide en çok sizin kusurlarınızı görecek kadar değersizler böyle insanlar. Bizim rengarenkliyimizi görmeyen insanlar için fazla boya harcamıştık belkide. Siyahın üzerine vurduğun her renk solardı...Renkleriniz siyahla solacak kadar değil , diğer renklerle parlayacak kadar değerli olsun...

Ben Adel, varlığı hiçlik olmayacak kadar gerçek olan Adel...  🔥


******


Endişeli gözlerle etrafıma bir daha baktım. Yolda parmakla sayılacak kadar az insan varken o kadını görmemem imkansızdı neredeyse. Neredeydi acaba?. Gerçekten kaçık bir kadının lafıyla gecenin dokuzunda buraya geldiğime inanamıyordum. İşin en iç açıcı olmayan tarafı o kadın tarafından tahtalı köye gidersem helvamı kavuracak birinin olmamasıydı. Sanki devlet sırrıydı Neva!, ne olurdu bir kişiye söyleseydim. Ölecek kadar yaşlanmadım demek istiyordum ama klişe bir laf olduğu için durdum.

Hava her keçen saatte bir az daha kararıyordu. Buraya gelmemin üzerinden neredeyse bir saat geçmişti. O kaçığın beni ekmiş olma ihtimali var mı acaba?. Gerçekten böyle bir şey yaparsa bir daha onunla konuşmam, kendine konuşacak başka deli bulsun!. "Sen az önce kendine deli mi dedin?" diyen Hidray'ı umursamayarak dırnaklarımı kemirme eşliğinde bir daha yolu kontrol ettim. Aslında hava baya kararmıştı, kafenin önünde durduğum için etrafım yeteri kadar işıklıydı.

Diğer TarafHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin