"Kızım bir de çay getir"
Babaannem sabahtan beri isteklerini yaptırıp duruyordu.Kendisinin bacakları ağrıyormuş...
Söylediklerini yapmazsan babama şikayet edecekmiş,bir de babamın öğütleyici laflarını çekemeyeceğim yani."Al babaanne"
"Al ne kızım,'alır mısın babaanneciğim?'diyeceksin."Yine başlıyoruz...
"Hadi de bakayım,çay soğuyor bak hızlı de yoksa yenisini yaparsın"
Ofladım yeter yani!
"Alır mısın babaanneciğim?"dedim nazik olmaya uğraşarak.
"Alamam!Sen ver ,yaşlı kadınım ben elim yanıverecek Allah korusun"
"Pe-ki"Cidden çayı elinize aldığınızda direk yanıyordunuz.
"Veriyorum,alabilir misin babaanneciğim?"
"Aferin,sonunda nazik olabildin.Ah şu yeni nesil gençleri ya!Anaları babaları bunlara hiç terbiye öğretmemiş"
"Gideyim mi babaanneciğim?"
"Gitme,kal burada biliyorsun rahmetli deden benim yanımdan hiç ayrılmazdı.Yaşlı kadınım ben kaçırılırım!Valla bayıltırlar beni bir daha da uyanamam"Kolonyayı alıp avucuna döktü.
"Tövbe tövbe,aklına takma sakın kız!Sonra gerçek olacak..."
Sanki ben dövüşmeyi çok iyi biliyorum da...Bende hırsız falan görsem kalpten giderim herhalde.
"Amanın!Ne olacak canım...Yada sen kalma burada,kapının yanındaki çöpleri atıver.Malum bacaklarım çok ağrıyor benim"
Sakin ol Elisa,bu kadını döversen babandan bir ton azar yersin belki seni tavuk dükkanından atar bile...Hayır,bu riski göze alamam.
Ayakkabılıktaki pembe terlikleri alıp çöplerle birlikte bütün apartmanı turladım.Aa,tüm apartmanı gezdim yahu!Bir çöp kutusu bile olmaz mı?Apartmandan çıkıp mahalleyi dolaştım.Hava kararmaya başlamıştı o yüzden mahallede kimse yoktu.Yani,umarım...
Yok artık ama koca mahallede hiç mi çöp kutusu olmazdı ya!Cidden sinirlenmeye başlıyorum.Çöp kutusu,çöp kutusuÖnümden bir anda siyah araba geçti rüzgârla.
"Merhaba Elisa"Ne!Ne oluyor?Hayır,hayır...
"Sen kimsin?"Sesim bağırır gibi çıkmıştı.
"Sakin ol,çöp kutusunu bulman için yardım edeceğim"
"Ç-Çöp kutusu aradığımı nere-"Ellerim titremeye başlamıştı.Bir anda aklımda bir ampül belirdi.Bu ses...Lütfen düşündüğüm kişi olmasın!
"Can!"dedim titrek sesimle.İtiraz etmesini bekledim ama cevap yoktu.
"Tebrikler,ödül maması ister misin?"Kendi esprisine güldü.
"Ne istiyorsun benden,niye peşimi bırakmıyorsun?"dedim tükürürcesine.
"Sende babanın evinden bıkmadın mı be,gel biraz da benimle otur"
"Ne saçmalıyorsun sen?"
Soruma cevap alamadan arkamdaki adamlar tarafından arabaya itildim.Tam çığlık atmak için ağızımı açacakken asamlardan birisi büyük eliyle ağzımı kapattı ve bağırmamı engelledi.
Bu aptal çocuk benim arkadaşım Can mıydı?Hayır,Elisa sen nasıl arkadaşlar buldun böyle...Ya bu Can değildi yada Can farklı birine dönüşmüştü.
Adamın elini ağzımdan çekmeye çalışıyordum ki ellerimi de arkadan bağladılar.Kahretsin!Ne yapacaksın şimdi Elisa!İşim bitmişti...Boşta duran ayaklarım benden izinsizce sallanıyordu,onları hareketsiz bıraktım.Bacaklarımında bağlanmasını istemem.Araba çoktan yola koyulmuştu.Hiç bilmediğim karanlık sokaklardan geçiyorduk.Hava karardığı için her şey daha korkunç görünüyordu.Ahşap küçük bir evin önünde durdu araba.Ön kapıdan çıkan adamlar kapımı açtı ve direnmeme rağmen arabadan çıkardılar.En son Can çıktı.Sırıttı.
"Ah Elisa,beni küçümsemekle büyük bir hata yaptın"
"Can,sen böyle biri değildin?Ne yapmaya çalışıyorsun?"
"Birazdan anlarsın"Adamlar beni evin içine ittirdi.
Küçük bir odaya sokuldum.İçerisi çok fazla rutubet kokuyordu.Önünde akıllı tahtaya benzer bir şey vardı.
"Şimdi"bu hiç duymak istemediğim kişinin sesiydi.
Elindeki kumandayla tahtayı açtı.Dükkan görseli çıktı.Sanki bana bir yerden tanıdık geliyordu...
Hayır,tavuk dükkanı olmasın!
Evet,ne yazık ki tavuk dükkanıydı...
Ağlamamak için kendimi tutuyordum.Güçsüz durmak istemiyorum!Bir göz yaşım benden izinsizce süzüldü.Evet,fark etmişti.
"Ah,ne oldu?Yoksa korktun mu Elisacık"Alayla dudaklarını büzdü.
"Ama şu an kurtuluşun yok"Kelimelerin üstüne basarak söylemişti beni sinirlendirmek için.
"Anlamışsındırki bu biricik tavuk dükkanınız.Seni bırakmam için bir anlaşmaya gireceğiz."Görseli devam ettirme tuşuna bastı ve yuvarlak işaretli bir bölge çıktı.Boğazını temizledi ve devam etti.
"Burasının özel bilgileri sakladığınız bölge olduğunu biliyorum.Hep bu bilgilerinizin ne olduğunu merak etmişimdir.Fakat bizzat gitme riskini alamam bu yüzden bilgileri alıp sen bana getireceksin Elisacık."Şok etkisi vücudumun her yerine yayıldı.Ben bunu asla yapamam...
"Olmaz!Ben böyle bir şey asla yapamam."İçimden başka bir seçenek olması için dua ediyordum ama gözleri tam tersini söylüyordu.
"O zaman ellerin,bacakların ve ağzın bağlı bir şekilde dakikalarca,saatlerce,günlerce gatta haftalarca böylece durabilirsin."Kafamı salladım.
"İllaki beni merak eden birileri olur"Yani umarım...
"Pek sanmıyorum çünkü baban ve anneni bayılttırdım.Sen tavuk dükkanının bilgilerini bana getireceğin gün onları uyandıracağım ve bilgileri çaldığını gözleriyle görecekler"Hayır,bu kadarı olamazdı...
"Bu kadar acımasız olamazsın..."Sesim sonlara doğru kısılmaya başlamıştı.
"Artık hiç olmadığım kadar acımasızım"Kahkaha attı.Iy,kahkahası bile midemi buladırıyordu...
Annemin onu kötü biri olarak gördüğü günler aklıma gelmişti."Gözüm onu hiç tutmadı,başka bir arkadaş bul"demişti bense umursamayıp"Yanılıyorsun,o çok iyi ve anlayışlı" demiştim.Keşke onu dinleseymişim...
"Şimdi kararını ver Elisacık burada kalmakta direniyor musun yoksa bir an önce tavuk dükkanının bilgilerini getirecek misin?"
Yutkundum.Diren Elisa,seni kandırıyor olabilir bir kaç gün bekle.Yoksa olacakları tahmin etmek istemiyorum...
"Direniyorum"dedim kararlı sesimle.
"Öyle olsun,zaten sonunda bilgileri getireceksin"Umarım olmaz...
Dişlerini sıktı ve salonda beni sessizlikle yalnız bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAVUK DÜKKANI
RomanceElisa 12.sınıfa olmuştur ama artık liseye gitmek istemediği için zor da olsa ailesinin tavuk dükkanında çalışmaya başlar.Batu ile olan garip tanışmasından sonra hiçbir şey yolunda gitmemiştir.