Kuzey kanlar içinde yerde yatıyordu. bilinci kapalıydı.
Hemen yanına ilerleyip nabzına baktım.Nabzı vardı ama çok güçsüz dü.
Hemen cantamdaki ilkyardım malzemelerini çikarttım. Hiç vakit kaybetmeden müdahale etmeye basladım. Zaman kısıtlıydı. Eğer birazdaha geç gelmiş olsaydık Kuzey hâlâ canlı olmayabilirdi.
Ben kuzey ile ilgilenirken gözüm bir anlık güneye kaydı.Gözleri heran ağlamaya hazır dolu dolu ama yüzünde üzüntüye dair tek bir mimik yoktu.
Kuzey'i bulduğumuza dair bilgiyi albaya vermek için Ferdi dan telsizi istedim.
-ben: ferdi karargaha bağlan ve telsizi hemen bana ver.
-ferdi:emredersiniz komutanım.
Ferdi karargah ile bağlantı kurmaya çalışırken ben Çağrı'ya döndüm.
-ben:çağrı mağrayı ara Kuzey buraya geldiyse kesin birşeyler de getirmiştir.
-çağrı:emredersiniz komutanım.
Kulakligumdan kapıda duranlara hithafen konuşmaya basladım.
-ben:yaralı askeri bulduk, etrafı bulunduğunuz yerden kontrol edin birazdan çıkış yapacağız.
-mutlu:komutanım biri yaklaşıyor ama elinde bir mantara ve bazı belgeler var.
-ben:adam yaklaştığında içeriye girmeye calışacaktır , siz magranın iç tarafına saklanın adam içeriye girmeye caliştigi da köşeye cekersizin.
-oğuz ve mutlu:emredersiniz komutanım.
ben kulaklıkla olan konusmamı bitirince ferdi birden konuşmaya basladı.
-ferdi:komutanım yuva telsizde.
Ferdi'den telsizi alır almaz konuşmaya basladım.
-ben:yuva ağir yaralımız var dayanamaz, en kısa sürede bulunduğumuz konuma en yakın bir yere bir helikopter talep ediyorum.
albay bir süre beni dinledi sözüm bittikten hemen sonra cevabını verdi.
-albay:en kısa sürede helikopter gönderiyorum konumunuzu belirtin bana.
-ben:komutanım idigimiz yerin 8 km ardında bir magra bulunmakta o magranın içindeyiz etrafta düz alanlar vardı ama ne kadar güvenli bilemem.
-albay:anlaşıldı kurt siz benden haber bekleyin.
-ben:emredersiniz komutanım.
telsiz bağlantısi kesilir kesilmez Kuzey ile ilgilenmeye devam ettim.
kısa bir süre sonra elinde bir çanta ve bir belekle çağrı içeriye girdi.
-cağrı:komutanım buldum vallahi de buldum billlahide buldum.
kulaklığın dan çağrının dediklerini duyan oğuz hemen söze girdi.
-oğuz:anladık lan ne yemin ediyon.
-çağrı:ne bileyim heyecanlandım birden.
çağrı ve oğuz kendi arasinda tartışmaya devam ederken ben Kuzey in yarası ile ilgileniyorudum.
Güney Kuzey in bu halibe dayanamamış olmcakki yanımızdan hızla ayrıldı.
nereye gittiğini ne yaptığını sormadım cunkü biliyordum,kendini sucluyordu ikizinin bu hale gelmeib ve onu koruyamamış oldugunu düsünuyordu.
Güney çıkınca ferdi arkasindan gitmeye kalkiştı ,hemen engel oldum.
-ben:ferdi dur koçum bırak kendine gelsin sen gidersen seni pataklar, görev sırasında böyle bir şeyin olmasını istemiyorum .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BORDONUN YOLCULUĞU
Ficção Adolescenteasker olmak isteyen bı çocuk şehit olmuş bi baba ve annesinin izin vermediği bir çocuğun bordo bereli olma hikayesi
