~başlangıç~

117 19 13
                                    


🩵🩵🩵

Bu benim ilk kurgum Wattpad'i okumak için kullanıyordum.Ufak tefek hatalar yapabilirim mazur görün

Evet,başlıyoruz.




19/01/2019

Azra'nın anlatımıyla

Su ve Aslı'nın yanından ayrılalı yaklaşık bir buçuk saat oluyordu. Hilal'le lisenin ne kadar tenha köşesi varsa hepsinden geçerek ilerlemiştik ama öğretmenler odasına daha iki koridor uzaklıktaydık. Elektrikler kesik olduğu için daha rahat ilerlememize rağmen çok yorulmuştum. Hilal kolumu bıraktığı an yorgunluktan bayılabilirdim. Sahi hilal ne zamandan beri kolumu tutuyordu.

"Hilal"dedim. Bu sessizliğe daha fazla dayanamıyordum.

"Efendim Azra" dedi.Sesini alçak tutmaya çalışıyordu.Sesinden anladığım kadarıyla o da çok gerilmişti.

"Daha ne kadar yolumuz var?" diye sordum.

"Ne kadar yolumuz kaldığını benden daha iyi biliyorsun Azra"dedi. Evet, biliyordum ama bu sessizlik ortama gereksiz bir gerginlik yüklüyordu.

"Off" diyerek önümdeki Hilal'e doğru döndüm. O sırada Hilal işaret parmağını dudaklarına götürüp sessiz olmamı işaret etti.

Yeni fark ediyordum. Koridorda bizim haricimizde gittikçe artan ayak sesleri yankılanıyordu.

Hilal'le birbirimize bakıp sessiz bir anlaşma yaptıktan sonra aynı anda ışıklarımızı kapattık. Tam saklanacak bir yer aramaya koyuluyorduk ki yüzlerimize -sadece benim yüzüme olmadığını tahmin ediyorum- bir ışık doğrultuldu. Işık yüzünden gözlerim kamaşmıştı. Gözlerimi aralamaya çalışırken çok tanıdık bir erkek sesi duyuldu.

"Azra ve Hilal "dedi. Keskin her zamanki gıcıklığını koruyarak alaycı ses tonunu kullanıyordu.

"Bu saatte ne işiniz var burada kızlar?" dedi. Bu sefer ses tonunda biraz merak vardı.

Ben sessizliğimi korumaya devam ederken Hilal konuşmaya başladı.

"Asıl senin burada ne işin var Keskin? "dedi. Aslında hepimiz aynı sebepten dolayı buradaydık, boşuna laf dadaşına girmeye gerek yoktu ama bizimkiler sadede gelecek gibi görünmüyordu.

Keskin beni şaşırtarak "Soruları çalmaya gelmediniz mi?" diye sordu.

"Evet,onun için geldik." dedim. Der demez de dediğime pişman oldum. Ben bu çenemi kapalı tutmayı ne zaman öğrenecektim.

Konuyu değiştirmeye çalışarak "Sen tek takılmaz mıydın Keskin?" dedim. Yanındaki sarışın oğlanı kastederek.

Evet, Keskin tek değildi. Yanında -ya bizimle yaşıt ya da bir yaş büyük olduğunu düşündüğüm sarışın, kahverengi ve ışıktan gördüğüm kadarıyla yeşile çalan gözleriyle- bize burada neler olduğunu anlamaya çalışan bakışlar atan bir oğlan vardı.

"Normalde tek takılırım ama bazen normal insan görmek iyi geliyor Azra." dedi. Keskin her zamanki gibi onunla konuşmaya çalışan herkese iğnelerini batırmaktan çekinmiyordu.

Tam Keskin'e bizi tanıştırmasını söyleyecektim ki karşımdaki sarışın dudaklarını aralayarak konuşmaya başladı.

"Ben Ekin, Keskin'in kuzeniyim." dedi. Elini öne doğru uzatarak, elini sıkıp ona aynı şekilde karşılık verdim "Azra" dedim. Ardından Hilal'i göstererek "Bu da en yakın arkadaşlarımdan Hilal, Keskin'in sınıf arkadaşlarıyız."dedim. Onu taklit ederek...

Böylece fark etmeden hayatımızın her yerinde elleri olacak insanlarla tanışmış olduk.





~ O sırada Su ve Aslı ~


Suyun dönümü ~ateşin akranı ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin