~6~

100 7 0
                                    

Jisung'dan
Bardan çıktıktan sonra felix'in evine gittik. Eve giderken nedensizce sürekli ellerim titriyordu ne olduğunu bilmiyordum. Taksiye binmiştik evin önüne geldiğimizde taksiden indik ve içeri geçtik.

"Hannie ben duşa giriyorum sende keyfine bak *öpücük*"

"Tamam yawrum"
Arkadailarımla hep böyle konuşurduk özellikle felixle. Felix benim çok eski dostum. Doğum tarihlerimiz bile 1 gün arayla benimki 14 eylül onunkiside 15 eylül ondan 1 gün önce doğsamda çoğu kişi felixi daha büyük sanıyo. Bizde öyle alıştık felixle herzaman o bana abilik yapardı.

Sabah alarmın sesiyle söve söve o tımarhane için uyanmıştım. Hızlıca hazırlanıp felixide kaldırdım. İkimizde hazır olunca ayakabılarımızı giyip çıktık. Sohbet ede ede yürken arkadan felixin sevgilisi hyunjin ve.. minho.. geldi. hyunjin felixin omzuna atlıyıp birlikte yürümeye başladılar bende minhoyla yanyana yürüyordum işte.

*jisung-shi bakıyorum bugün fazla durgunsun?"

Sessizliği bozan minhonun sesiyle derin bir nefes verdim

"Yo ne alaka minho hyung?"

"Hyung deme lazım olur"

Göz devirmekle yetindim ama illa bi olay çıkartıcaktı. Felix ve hyunjin önden gitmişlerdi nerdeyse görünmüyorlardı minho bunu fırsat vererek tam ara sokağın yanından gerken kolumdan tuttup ara sokağa soktu ve duvarla arasına alıp iki bacağımın arasına tek bacağını sokrak kıpırdayamamı sağlamıştı.

"Senin göttün kalktı heralde göz devirmelet falan? Bak eğer bir daha bana göz devirirsen veya karşı çıkarsan seni inlete inlete sikerim anladınmı!"

Hafifçe yutkundum ellerim titremeye başlamıştı gözlerim doluyordu nefes almam zorlaşmıştı kullaklarım fena şekilde çınlıyordu ellerimi tuttuğu için hiç birşey yapamıyordum kriz geçiriyordum ve karşımda minho hala bana dik dik bakarak daha çok streslenmeni sağlıyordu. Artık tüm vicudum deli gibi titriyordu gözlerim dolmakka kalmamıştı artık hıçkırarak ağlıyordum minho beni bırakmıştı ve ben yere çökmüş deli gibi titriyordum şuan geçirdiğim en büyük kriz bu olabilirdi. Titriyordum,hıçkırarak ağlıyordum,başık felaket ağrıyordu kulaklarım çınlamaya başlıyordu nefes alamıyordum kalbim iyice sıkışmaya başlamıştı burnum kanıyordu minho kafamı kaldırıp bakmaya çalışıyordu ama ben kilitlenmiş gibiydim sadece titriyordum minho ne yapıcağını bilmiyordu içinden kendine sövüyordu sonuçta jisungu seviyordu ama neden ona böyle kötü davrandığını bilmiyordu .

Minho en son olarak jisungu kucağına aldı ve en yakın hastaneye gitti. Doktor minhoya aşırı stresten dolayı kriz geçirdiğini söyledi ve bu tür krizleri önliyicek bir ilaç yazdı ve reçeteyi minhoya verdi. Jisung daha iyiydi ama hala azar azar titriyordu.

"Özür dilerim bebeğim iyisin değilmi?
Çok üzgünüm"

Jisung bunları duyunca biraz mutlu olmuştu minho bugünkü olayınsaymassak jisungla daha iyi anlaşıyorlardı jisungunda minhoya karşı bazı hissleri olmaya başkamıştı bile.

"Daha iyisin dimi hayatım istediğin birşey varmı?"

"Hayır yok sağol. Ama sen neden bana hep böyle sesleniyorsunki adımla seslensene sevgilim değilsin?"

Minho derin bir iç çekti ve jisunga sarıldı ayrıldıklarında minhonun dediklerine inanamıyordu jisung o kadar mutluyduki kelimeler yetmezdi.

"Bebeğim benimle sevgili olurmusun o zaman?"

"Evet evett"

Minhoya sıkıca sarıldı minhoda ona karşılık verdi.

"O zaman ilk öpücüğümü almak isterim. Ama dudaktan"

"Ya minho"

Diyip omzuna hafifçe vurdu minhonun sonra dudaklarına uzandı ve dudaklarını birbirine bastırdı. İkiside hayatlarında olamadıkları kadar huzurluydular. Jisung minhonun ona yaptığı herşeyi unutmuştu artık mutluydu. Ama sanırım bunu felixe söylediğinde felixden çok SADE bir parti düzeni alıcaktı seungmin ve jeonginden bilirdi jisung seungmin ilk chan hyung ile çıkmaya başladığında felix o kadar SADE bir parti düzenlediki jeongin içinde aynıydı. İkili nefessiz kalınca birbirlerinden ayrıldılar jisung neredeyse ağlıycaktı o kadar mutluyduki. Umarım ikili sonsuza dek mutlu olurlardı....

Hellüüüü
Nasıl olmuş yb
Bu arada artık hesapta 2 kişiyiz nursimoşumla yöneticez eğer burayı okursa oda bazen yb atabilir belli olmaz neysee sizii çoook öpüyorum bayssss

don't cry... | minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin