Strawberry And Ocean(Hyunlix+Omegaverse)

Hazırım

İyi okumalar💗
~~~~~~~~~~~~~~~
Hep derim, eğer birine güvenmek istiyorsan ilk önce onun kendini sana açmasını beklemen lazım. Çünkü eğer karşındaki kişi sana kendini açıyorsa, sana güveniyor demektir. Bence bu da karşındakine biraz da olsa güvenmek için bir adımdır.

Neyse, bu kadar edebiyat yeter. Konumuza geçelim.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
-Felix! anneciğim, haydi gel yemek yiyelim.

-Geliyorum anne!

Küçük Felix yemek masasında her zaman oturduğu yere oturdu. Annesi ve Jisung'un arasına...

Yemek yemeye başladılar fakat Felix yemiyordu. Çünkü babası masadaydı, ve Felix'in en nefret ettiği şeydi bu, babası.

Babası Felix'in yemek yemediğini görmesi ile gürlemesi bir olmuştu.

-Felix, yemeğini ye.

-Yemek istemiyorum, aç değilim.

-Sana yemeğini ye dedim! Burun kıvırma!

-Burun kıvırmıyorum! Aç değilim dedim sana!

Daha 9 yaşındaki birine göre fazla iddialı sözlerdi bunlar değil mi?

Evet, Felix her zaman babasına karşı kendini savunmayı denemişti. Fakat başarılı olamamıştı. Sonuç her zaman aynıydı, bu sefer nasıl olacaktı?

-Odana git, geliyorum.

-Gitmeyeceğim odama! Bana emir vermeyi kes artık!

Jisung masanın altından Felix'in elini tutmuştu. Göz göze gelmişlerdi. Jisung'da korkuyordu.

Jisung'un hikayesini de merak ediyorsunuz değil mi? O konuya da geleceğim merak etmeyin. Ama ilk önce Felix'in hikayesini öğreneceksiniz, yani umarım.

-Odana git ve beni bekle Felix!

Elini masaya vurması ile yerinden sıçramıştı Felix. Annesine ve Jisung'da bakıp odasına doğru yol almıştı...

-Canım, biraz sakin mi olsan

-Kes sesini! Hiçbirşey hak etmiyor bu çocuk! Benim çocuğum olamaz bu yaratık! Hiçbirşeyi bana benzemiyor!

Yukarıdan dinleyen Felix'in gözleri dolmuştu. Babasının yukarı doğru gelmesi ile odasına koşmuştu Felix.

Babasının odaya girmesi ile beraber kemerini çıkarması bir olmuştu...

Her zamanki gibi sonuç aynıydı.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Aradan bir ay geçmesine rağmen Hyunjin kim ile aldatıldığını bilmiyordu. Ha-rin ise hiçbir soruya cevap vermiyor, odasından çıkmıyordu. Bu da demek oluyordu ki sevgilisi, yani Hyunjin'i aldattığı kişi ile buluşamayacaktı.

Hyunjin'in aklına bir plan gelmişti. Minho ile de konuşmuş kararını tamamen vermişti. Ha-rin'i odadan çıkartacak ve her adımını bir muhafızına takip ettirecekti. Yani o adamla buluşunca da gafil avlayacaktı. Ne derlerdi?

Bir taşta iki kuş.

Hyunjin bir ay boyunca Felix ile çok vakit geçirmişti. Fakat asla geçmişi ve çocukluğu hakkında birşey öğrenememişti. Hyunjin'in babası ise ortalarda yoktu. Sahiden, neredeydi?

Öğreneceksiniz, meraklanmayın.

Felix'den

Gördüğüm kabus ile terler içinde uyanmıştım. Tekrar başlamıştı kabuslar, Hyunjin ile uyuyunca huzurla uyuyor, kabus görmüyordum. Ama sürekli ona bu şekilde gitmeye de utanıyordum. Sonuçta hiçbirşey bilmiyordu hakkımda. En azından geçmişim hakkında, kabuslarım hakkında. Öğrenseydi iğrenir miydi benden? Konuşmam, anlatmam lazımdı, ruh eşimdi sonuçta. Fakat cesaret edemiyordum.