HAZ

-12-

Yola çıkmışlardı. Arabayı Şehmuz sürüyordu. Şehmuz'un yanında ise İfakat oturuyordu. Arkada da Orhan ve Gülgün. Sessiz bir şekilde havaalanına kadar gelmişlerdi. 

Uçağa bindiklerinde İfakat ve Şehmuz yan yanalardı. Uçak kalkana kadar konuşmadılar. İfakat'in kafası karışıktı. 

Şehmuz'un elini İfakat'in bacağına atmasıyla İfakat irkildi. Ama tepki vermedi.

Ş: güzelim yapma nolur

İ: ne yapmıyım Şehmuz? Asıl sen yapma, kimsin sen? Ne bu gizem?

Ş: anlatıcam dedim ya güzelim, nolur soğuk davranma bana. Ölümden beter bir şey bu

İfakat düşündü.

İ: tamam, ama anlatacaksın

Ş: söz

İfakat gülümsedi. Başını Şehmuz'un omzuna yasladı. Ellerini buluşturdu. Şehmuz da gülümsedi. Yol boyunca böyle geldiler.

Uçağın iniş yapmasıyla artık İzmir'delerdi. Uçaktan iner inmez buranın havası İfakat'e iyi gelmişti.

İ: özlemişim

Ş: bende, hadi gel otele gidelim

İ: peki

Şehmuz arkasına baktı. Orhan ve Gülgün bir şey konuşuyorlardı. Daha doğrusu bir şey tartışıyor gibilerdi.

Ş: bunlar yine mi kavga ediyor?

İ: ha sen onları takma onlar hep böyle

Şirketten bir araba gelmiştir. Hepsi biner ve açılışın yapılacağı otele giderler.

Herkes odasına yerleşmiştir.  Orhan ve Gülgün bir odada, İfakat ve Şehmuz bir odadadır. 

İfakat bavulunu açar ve içinden şık bir takım alır. Şehmuz ise İfakat'in arkasından sarılır.

İ: Şehmuz napıyorsun?

Ş: iyiyim güzelim sen napıyorsun?

İ: ya Şehmuz bak hiç şaka kaldıracak havamda değilim

Ş: güzelim anlatıcam dedim ya, bırak biraz baş başa kalmanın tadını çıkaralım

İfakat önüne döner. Şehmuz ise İfakat'i hiç bırakmaz. İfakat döndüğünde burun burunalardır.

İ: tamam tamam, ben giyinicem çık hadi

Ş: benden mi utanıyorsun İfakat? Ben seni çıplak gördüm hatırlatırım

İ: utanmakla alakası yok, sen bana neler olduğunu anlatana kadar benden mahrum kalıcaksın

Ş: aynı odada kalırken mi?

İ: değişen bir şey yok merak etme, bak ne güzel koltuk var orada, yatarsın mis gibi

Ş: İfakat saçmalama, yapmazsın 

İ: öyle bir yaparım ki, hadi çık şimdi

Ş: hayır çıkmıyorum

İ: Şehmuz

Ş: İfakat bunu yapamazsın, sırf birlikte vakit geçirelim diye getirdim seni buraya senin yaptığına bak

İ: hayır senin derdin vakit geçirmek falan değil! Öyle olsa Orhan'ları çağırmazdın. Sırf nispet yapmak için çağırdın onu.

Ş: ne alakası var İfakat? Diğer şirketlerden arkadaşlarım var, tanışmak istediler bende hazır hepsi burada toplanacakken onunla da tanışsınlar istedim ne var bunda?