HAZ

-15-

Pikniklerini yapıp eve geldiler. Hava kararmıştı. İfakat kızını uyutup yatakta kendisini bekleyen kocasının yanına gitti. İfakat'in içi yine daralmıştı. Yılda bir-iki kez olurdu böyle. Bu da öyle bir gündü. Nedenini bilmediği bir şekilde içinde büyük bir özlem beliriyordu. İfakat bunları düşünürken düşünceleri Doğan'ın İfakat'in arkasından sarılmasıyla son buldu. Boynunu öpüyordu.

D: mhh kokuna hastayım

İ: doğan, Tomris uyanacak yapma

D: yan odada güzelim uyanmaz o

İ: sen çok sert yapıyorsun çocuk inlemelerime uyanıyor

Doğan gülmeden edemedi.

İ: gülme ya

İfakat yavaşça vurdu Doğan'ın koluna. Doğan'ın gözü karardı biranda. İfakat'in kendisine vuran elini sertçe tuttu ve büktü. İfakat acıyla kıvranıyordu.

İ: a-ahh d-doğan

D: bana asla el kaldırma İfakat

Doğan sinirle bıraktı İfakat'in elini.

D: soyun şimdi!

İ: doğan, bana sakın emir verme!

D: verirsem nolur!

İ: onu da o zaman görürsün!

Doğan iyice delirmişti. İfakat'in geceliğini yırttı. İfakat'in dolgun göğüsleri serbest kaldı. 

D: istediğimi bir şekilde alırım, bunu hala öğrenememen ne acı

İfakat'in gözünden yaşlar süzülmeye başladı. Doğan'ın ise bu durum umurunda bile değildi. Sertçe İfakat'in içine girdi. Gitgide hızlanmaya başladı. İfakat acıdan kıvranıyordu fakat inlememek için zor duruyordu çünkü kızı uyanırsa onu uyutmakla uğraşamayacaktı. Bir eliyle çarşafı sıkarken diğer eliyle de ağzına baskı yapıyordu. Doğan sinirle İfakat'in ağızında olan elini çekti ve tuttu.

D: o güzel sesini saklama benden

Doğan iyice hızlanınca İfakat artık acısına dayanamayıp inlemeye başladı.

İ: aahh y-yavaş ol lütfen ah mhh

D: bu daha hiçbir şey

Doğan İfakat'İn içine boşaldıktan sonra ayağa kalktı. İfakat nefes nefese kalmıştı. Tam bu işkence bitti derken Doğan'ın banyoya gitmesiyle kafası karışmıştı. Bir şeyler planladığı belliydi. Su sesleri geliyordu. Herhalde duş alıyor diye düşündü İfakat ve gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Tam uykuya dalacakken belinde hissettiği soğuk ellerle irkildi. Doğan İfakat'İ kucağına alıp banyoya götürdü.

İ: doğan napıyorsun?

D: sus

Doğan İfakat'i buzlu küvete yatırdı. İfakat soğuğun bedenine tesir etmesiyle çığlık attı. Doğan ise İfakat'i öperek çığlığını bastırdı. 

İ: n-niye yapıyorsun bunu niye

D: iyiliğin için

İ: nasıl bir iyilik bu?

D: bana itaat etmeyi öğrenirsen canın yanmaz. Bunu o gün de söylemiştim.

-2 yıl önce-

İfakat gözlerini hastanede açtı. Neler olduğunu idrak etmeye çalışıyordu fakat hiçbir şeyi anlamlandıramıyordu. O anda odadan içeri siyah saçlı, takım elbiseli ve yüzünde faça izi olan bir adam girdi. İfakat'in hayatını karartan kişiydi bu. Doğan...