3. Bölüm

113 55 3
                                    

  Tereddütlü adımlar ile ile eve doğru ilerledim ve evin ziline bastım. İçimde anlamını çıkartamadığım sebepsiz bir duygu vardı. Bir şeylerden korkuyor gibiydim ama daha neden korktuğumu dahi bilmiyordum. İçimde çaresizlik gibi bir duygu vardı ama neden çaresiz olduğumu bilmiyordum. Belki de saçmalıyordu. Bana ne oluyordu? İçimden bir ses bu partiye gelmemin hiç doğru olmadığını söylerken diğeri ise saçmaladığımı söylüyordu. Biraz daha düşünmeye devam edersem artık bipolar bozukluğum olduğunu düşünmeye başlayacaktım.

   İçeriden geldim geldim diye sesler gelmeye başlamıştı. Düşündüğümün aksine bu ses olgun bir kadının sesine benziyordu yoksa yanlış eve mi gelmiştim. Sonra kapı açıldı. Kapıyı açan kadın bu evde çalışan bir yardımcıydı sanırsam. Kadının üzerinde siyah dizlerine kadar gelen, balon kollu. bir elbise ve üzerinde de beyaz bir önlük vardı. Saçlarına da beyaz boneye benzeyen bir şey takmıştı. Büyük ihtimalle otuz-otuz beş yaşlarında olan bu kadın oldukça tatlı görünüyordu. "Kızlar üzgünüm geciktim sizlere kurabiye yapıyordum siz salona geçin içerde bir kaç kişi daha var." diyerek kendini açıkladı. "Sorun değil." diye mırıldanarak içeri girdim. Salona girmeden önce Gökçe'nin elini sıkıca tuttum. Belki biraz paronayak bir tip olabilirdim ama yine de sonuçta tanımadığım insanlar ile konuşacaktım.

  Salondan içeri girdiğimde fark ettim ki ortam düşündüğüm kadar gergin değildi. Hatta içlerinden bir tanesini tanıyordum daha geçen sene mahallemize gelen Amerika'da okumuş Melisa. Bu kızın burada ne işi vardı. Kendisinin mahallemizde ki her çocukla flörtleştiği yetmemiş bu partiye de bir el atıyım demişti sanırım. Gökçe ile içeri girdiğimizde tüm gözler bize çevrilmişti. Melisa ayağı kalkarak bizi selamladı ve çok neşeli ama yapmacık bir tavır ile "Selam kızlar" diye bağırdı. Umarım Melisa'da o bağırarak konuşan tiplerden değildir çünkü onu asla çekemezdim bu şekilde. Sanki Selena bu şekilde bizi karşılıyor " Selam" diye mırıldanarak koltuğa oturdum. Yanımda ki kız elini bana uzatarak "Merhaba ben Aleyna, Tanıştığıma memnun oldum" diyerek klasik bir giriş yaptı. "Merhaba, bende Eflin tanıştığıma memnun oldum" diyerek klasik selamlaşmayı devam ettirdim. sanırım burası düşündüğüm kadar korkunç bir yer değildi. Aleyna ardında Gökçe ile selamlaştı ve tekrardan telefonuna bakmaya devam etti. Ardından yanıma bir kız daha geldi ve " Selam Eflin, bende Yeliz" diyerek kendini tanıttı. Her halükarda çekingen bir kız olduğu belli oluyordu. Kendimi tanıttım ve bende oturmaya devam ettim. Erkekler de yerlerinden kalkmadan yalnızca adlarını söylemekle yetindiler.

  Yaklaşık yarım saat sonra sanırsam herkes gelmişti ve bu ortam tıpkı bir asker kovuşuna benziyordu. Ardından zil çaldı ve içeri iki kişi daha girdi. Ve ben bu iki kişiden birini tanıyordum. Çınar evet bu partiye Çınar'da davet edilmişti. Benim hayatta ki şansımın içine ediyim şimdi ya. Allah'ım sen bana sabır ver. Bu adamın yüzünü bir gün boyunca görmeye nasıl dayanacaktım şimdi ben. Çınar ve ben eski sevgiliydik. Yaklaşık altı aylık bir ilişkim olmuştu ve ardından kendisinin beni aldatmasıyla bu ilişki sona ermişti. Zaten dünyanın en toxic kişisi falan olduğundan sorun yoktu. Ama beni aldattığı kız benim arkadaşımdı ve ben ilk defa o gün dost kazığımı en ağrından yemiştim. Ardından Gökçe'de Çınar'ı gördü ve öksürmeye başladı bilerek yaptığı gerçekten çok belli oluyordu. Onu kolundan dürttüğümde ikimizde hafif kıkırdamaya başladık. Çınar'da bunu fark etmiş olmalı ki hızla kafasını bize çevirdi. Göz göze geldiğimizde bakışları sadece şaşkınlık içeriyordu ne pişmanlık ne de utanma vardı o lanet gözlerinde. Hızla başımı önüme çevirdim ve kendime gelmeye çalıştım. O sırada Gökçe kulağıma eğildi ve "Kızım inanmayacaksın ama sana geçende anlattığım çocuk şuan tam karşımızda duruyor. Kimden bahsettiğini çok net anlamıştım. Çınara bakmaktan diğer kişiye hiç bakmadığımdan kafamı tekrardan onlara çevirdim ve o anda Çınar'ın bana bakışlarını umursamadan o çocuğa baktım. Tam o sırada çocuk ismini söyledi. "Selam, ben Bora" Bora Çok güzel bir ismi vardı. Tıpkı görünüşü gibi.
                               *

Sessiz ÇığlıklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin