Kurtuluş

398 7 2
                                    

Yazarın Notu: Hikâyeyi okurken medyadaki müziği dinleyin.
Not 2: Bu hikâyedeki "çoğu" unsur kurgusaldır.

Harun: Noluyo laaaaan!?

Volkan: Füze attılar.

Harun: Hayır, uçak çarptı.

Volkan: Füze olduğuna eminim.

Yahya: Beyler vakit yok. Bina yıkılıyor.

Harun: Ne yapacağız?

Yahya: Yanımda 3 paraşüt vardı şanslısınız.

Volkan ve Harun şaşırmıştı. Yanında neden paraşüt vardı ki?
Volkan, Harun ve Yahya hemen binadan atladılar ve paraşütü açtılar, yavaşça yere indiler.

Saat 09:03 olmuştu. Ve bir uçak daha çarptı. Volkan hâlâ bunun füze olduğuna inanıyordu.

Yahya: Gençler, az kalsın ölüyorduk.

Volkan: Aynen öyle.

Yahya: Yarın benimle evimde buluşun yarım kalan konuşmamızı bitirelim.

Harun ve Volkan: Tamam.

Yahya Bey arabasına atlayıp eve gitti.

Harun: Koskoca 2 uçak tesadüfen çarpmış olamaz. Bunda bir iş var.

Volkan: Onlar füzeydi.

Harun: Amaan ne dersen de, bence uçaktı. Neyse ben otele gidiyorum sen sonra gelirsin.

Volkan: İyi.

Harun otele doğru yola çıktı. Volkan tek başına kalmıştı. Hâlâ yanan İkiz Kuleler'e bakıyordu. Oradan kurtulması mucizeydi sanki. Acaba Yahya Bey'in konuşacakları ile ilgili miydi bu saldırı? Kim bilir...

O sırada bir haber ekibi Volkan'ın yanına geldi. Volkan iyi İngilizce biliyordu. O yüzden rahat konuştu.

Röportajcı: Bayım, siz kulelere çarpan uçakları gördünüz mü?

Volkan: Aslında ben binanın içindeydim. Bir arkadaşımın paraşütlerini kullanarak oradan kaçtık. Ve, oraya çarpan bir füzeydi, uçak değil.

Röportajcı: Tamam, teşekkürler.

Röportajcı bunu söylerken yüzünde bir endişe vardı sanki. Belki de Volkan yanlış görmüştü.

Saat 09:37 olmuştu ve Pentagon'a da bir uçak çarptığı haberi alındı.

Ertesi gün...
Tarih: 12 Eylül 2001
Yer: Manhattan, New York, ABD

Volkan ve Harun uyandılar, kahvaltılarını yaptılar ve Yahya'nın evine gittiler. Yahya kapıyı açtı.

Yahya: Oo. Buyrun.

Volkan: Yahya Bey, şimdi rahat rahat anlatabilirsiniz meseleyi herhalde.

Yahya: E..Evet. Oturun şöyle.

Harun: Teşkilat-ı Mahsusa diyordunuz?

Yahya: Evet. Teşkilat-ı Mahsusa sandığımız gibi 1911'de kurulup 1918'de yıkılmamış.

Volkan: Nasıl?

Yahya: 1064'de Nizamülmülk tarafından kurulmuş ve yıkılmamış, hala üyeleri mevcut.

Harun: Yani, tamam da bundan nasıl emin olabiliyorsunuz?

Yahya: Teşkilat-ı Mahsusa üyeleri ile görüştüm, onlar söyledi ve zaten Nizamülmülk'ün bir istihbarat teşkilatı kurduğu biliniyor. İşte o teşkilat, Teşkilat-ı Mahsusa imiş.

Volkan: Peki neden bunları bize anlattın?

Yahya: Ben Teşkilat'a üye oldum. Teşkilat, sizin de üye olmanızı istiyor. Ülkemizin güvenliği için savaşmanızı istiyor.

Volkan: Ülkemin güvenliği için her şeyi yaparım. Ayrıca, yaklaşık 1000 yıldır hizmet eden bir teşkilata üye olmayı çok isterim.

Harun: Ben de.

Yahya: Güzel... Teşkilat'ın gizli sığınağı İstanbul, Üsküdar, ... Mahallesi, ... Caddesi'nde. Parola "Avni İbn-i Tahir Çeksin Cezasını"

Arkadaşlar birkaç bölüm sonra Osmanlı ve Selçuklu anlatılmaya başlayacak. Vote ve yorum atmayı unutmayın. Yarın yb gelir.

Teşkilat-ı MahsusaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin