Bu teklif, asla ama asla yapabileceğim bir şey değildi.Ben öyle bir kıza bırak korumalık yapmayı bırak, hayatında bile yer alamazdım.Karşımdaki insana baktığımda ise reddetmem imkansızdı.Sinan amca,belkide bu hayatta en değer verdiğim insandı.Görüp görebileceğiniz en iyi niyetli, en merhametli, en alçakgönüllü insandı.Bana her konuda destek olmuştu, babamdan daha çok değer vermişti, ve şimdi onu geri çevirmem yapabileceğim en büyük nankörlük olurdu."Sinan amca ben gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum, yani yapabilir miyim hiç bilmiyorum."
"Aslanım,senin yapamayacağını bilsem sence gelir miydim yanına?Feride biraz daha tek başına kalırsa neler olacağını tahmin bile edemiyorum, aklım hayalim almıyor.İleride sende bir çocuk sahibi olacaksın, o zaman anlayacaksın bu duyguların ne demek olduğunu.Kızım, gözlerimin önünde yok oluyor, bir kez daha düşün.Var mısın, yok musun?
Derin bir nefes alıp ağzımı araladım.
"Varım, kabul ediyorum Sinan amca.Seni yarı yolda bırakmayacağıma da söz veriyorum."
Sinan amca heyecan ile yerinden fırladığında bu kadar mutlu olacağını düşünememiştim.Yıllardır farkına varmamışım, adamı sevindirmek için evet demem yetermiş aslında.
"Harikasın sen,işte bu ya.Yemin ederim her tarafımdan ter aktı oğlum, bir an kabul etmeyeceksin zannettim."diyerek sıkıca sarıldı.Bir an kendisini geri çekerek"Çok pardon Ahmet ya, heyecandan şey yapamadım ben."dedi.Ben de bu adamın ani ruh hali değişimlerine bayılıyordum.
"Kabul ettiğine göre sana şartlarımdan da bahsetmem gerekiyor."
"Şart mı, ne şartı?"Dedim meraklı ses tonum ile.
"Bak Ahmet, ben sana güvendiğim için bu görevi veriyorum.Birinci şartım, kızımı daima herkesten ve her şeyden koruyacaksın, onu yalnız bırakmayacaksın.İkincisi ise ona sürekli alttan alttan gönderme yap, bir nevi laf sok.Yani tamam böyle söyleyince ilginç geliyor farkındayım ama ona sürekli ne yapması gerektiğini hatırlat, insanları eziklemesine izin verme."Biraz duraksadıktan sonra kaldığı yerden konuşmasına devam etti.
"Üçüncüsü ve en önemlisi, en hassas olduğum konu.Kızıma asla ama asla farklı bir göz ile bakmayacaksın.Aranızda arkadaşlıktan başka, duygusal bir bağ olmayacak.Feride senin için Sıla gibi olacak, sadece kardeşin.Zaten senin böyle bir şeyi yapmayacağından adım kadar eminim, yine de belirtmek istedim sadece."Dedi samimi bir tavır ile.
"Merak etme Sinan amca, Feride kardeşimden farksız olacak, sana söz veriyorum."Dedim kendimden emin bir şekilde.
"Çok teşekkür ederim Ahmet, iyi ki varsın be oğlum, gözüm kapalı güvenebildiğim nadir insanlardan birisin."Diyerek hafif bir şekilde eli ile sırtıma vurdu
"Bu arada ben şimdi böyle söyledim diye çekinip de Feride'den uzak durma.İstediğin gibi gül, eğlen, konuş, bunlar çok normal."
"Göreceğiz artık.Peki, ne zaman başlıyoruz?"
"Bizim evin yerini biliyorsun, gelmiştin zaten.Sahi, sen nasıl hiç karşılaşmadın Feride ile?"
"Yani, ben geldiğimde genellikle hep bir yerlerde oluyordu."Dedim hafifçe gülümseyerek.
Birkaç dakika sonra Sinan amcanın telefonu yüksek bir ses ile çaldığında elini cebine atarak telefonunu çıkarttı.
"Allah Allah, Ömer şimdi neden aradı ki beni."Diyerek merakla gelen aramayı açtı.
"Efendim Ömer.Nasıl yani, tamam tamam bekle sen ben alacağım onu."Dedi sesindeki korku ve telaş ile.
"Ahmet, Feride'nin bugün gittiği konserde kavga çıkmış.Adamlar silahlı bıçaklı kavga ediyorlarmış, ortalık feci karışmış Feride orada tek başına kalamaz. Şimdi tam zamanı, git, hallet ve gel.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vaveyla
Teen FictionSessizliğim, çığlıklarımı ortaya çıkarmaya yetiyordu. Her ne kadar sussamda, içimdeki yaralar kazınarak vücuduma sessizce, tek tek işliyordu.Ne yapabilirdim ki, duygusuz kalmaktan başka bir çözüm yolu, aklımın ucundan dahi geçmiyordu,geçmeyecekti. S...