Yine bir okul senesi baslangiciydi,hava yagmurluydu ve yeni okuluna gidecek olan nehirde okulun ilk gunu icin hazirlanyordu saclarini tararken abisi sordu;
"Heyecanlı misin?" dedi işe giderken giydigi kıyafetini giyerek.
"Evet heyecanliyim."
Gozleri ve yuz ifadesi hicte oyle demiyordu. Saate bakti.
"Cok gec kaldim. Hemen cikiyorum gorusuruz!"
Cantasini aldı ve kosarak evden cikti. Yolda yururken yagmurdan islanmis bir kedi gordu. Kucagina aldı oldukca usumus ve yaralanmisti. Nehir okula gec kalma dusuncesiyle kediyi bırakti yoluna devam etti fakat kedinin cani oyle yaniyordu ki nehire "bana yardım et" dermiscesine miyavlamaya basladi. Nehir arkasini dondu ve yakınlarda veteriner oldugunu hatırladı oraya giderse okula 15 dk gec kalacakti. Bunu goze alarak kediyi aldi. Kosarak gittigi icin veterinere vardiginda ders zilin calmasina 10 dk kalmisti. Kediyi bıraktı ve okula dogru kosmaya basladi. Ayni sekilde okula gec kalan Osmanda icinden soylenerek koşuyordu.
"Eymen beni beklemedi okula gidince görür o. "
Nehir aynı sekilde kosarken saatine bakiyordu icinden gec kaldigi icin ana bacı sovuyordu. Osman'la aynı yol agzina ciktilar ikiside cok hizliydi bir birlerini gordukleri an durmalari imkansizdi carpistilar. Öyle sert carpistilarki Nehir yere savruldu ve Osmanin semsiyesi havaya uctu. Ve nehir ayak bileginde buyuk bir aciyla;
"Kor musun dikkat etsene!"
Diyerek bagirdi ama ses gelmedi, yagan yagmurun altında ıslanarak basini kaldirdi. Karsisinda ıslak kumral saclari koyu kavhe gozleriyle Osman duruyordu.
"Cok ozur dilerim hizliydim duramadim."
Nehir donup kaldi. Okula giderken durup dururken karşısına çıkan bu cocukta kimdi? Neden bu kadar yakisikli gozukuyordu gozune? Osmanin kendisine endiseli bir sekilde baktigini son anda fark edip ani bir hareketle ayaga kalkmaya calisti ama bilegi burkulmustu kalkamadi kalkmaya çalışmasiyla yere dusmesi bir oldu.
"İstersen seni sırtıma alabilirim" dedi Osman ama bunu dedikten sonra o kadar utandiki bugday teni birden kıpkırmızı olmustu.
"Yok gerek yok yürüyebilirim."
Fakat nehir yine kalkamadi. Osman onu kolundan tutup kaldirdi ve omzunun altına aldi. Nehirle beraber okula koşmaya başladılar. Nehir butun yolu Osmani izlemekle gecirmisti, okula nasıl vardiklarini bile anlamamisti. Okula vardiklarinda ders zili çalalı 10 dk olmustu bile.
"Evet okulun ilk katına çıktık simdi subeni soyle seni oraya gotureyim"
"9A. Zaten ilk katmis bu arada ismin neydi? "
"Adım Osman ve subemizde ayniymis senin ismin? "
"Nehir"
Osman nehiri sinifin kapısına kadar tekrar tasidi ve derin bir nefes vererek kapıya 3 defa vurdu.
*tak tak tak*
"Gir" dedi sari gur sacli kırmızı gozluklu bembeyaz tenli ve masasinda oturup yoklama alan hoca.
"Hocam gec kaldığımız için ozur dileriz yolda sakatlik yaşadık. "
"Sorun yok cocuklar istediginiz yerlere gecebilirsiniz. Kızım sende tenefuste revire git eğer kendini cok kotu hissedersen kitaplarini alip eve gidebilirsin."
"Tamam hocam"
Osman yakın arkadasi Eymen'in yanına oturdu ve soylenmeye basladi;
"Beni beklemedin senin yuznden gec kaldim. "Diyerek kafasina vurdu.
Eymen bisi ima etmeye çalışan bir sırıtmayla sordu;
"O kız kimdi Osman? "
"Yolda kosarken carpistik." dedi sanki biseylerin yanlis anlasilmasindan korkuyormus gibi.
O sirada Nehir tek ayak uzerinde en yakın arkadaslarinin oldugu sıraya yurumeye calisti. Tam 9 senelik arkadaşlari Ece,Esma,Ela ayrılmaz bir dortluydu. Esma heyecanli heyecanli sordu;
"O kimdi?Nasıl oldu?İyi misin? "
"Sakin ol" dedi Ela. "Ee nehir hanım bu cocukda kimmis?"
Nehir asiri telasli bir konusmayla;
"Yolda kosarken carpistik ne oldugunu anlamayadim bile. " dedi. Sanki konuyu hemen kapatmak istiyordu.Ve zaten oyle oldu butun derslerde tahtaya bos bos bakarak Osman'ı dusundu. Acaba asik mi oluyordu? Neden rastgele carpistigi bu cocuk onun icinde kelebekler ucusturuyordu?Bu yasadigi duygu ask miydi?
Butun bunları dusunmekten okulun ilk gununu çoktan bitirmisti. Nehir okuldan cikmis eve donuyordu yavaş yavaş yuruyerek yine Osman'ı dusunuyodu. Aniden omzunda bir el hissetti,yasadigi mahallede her turlu psikopat yasadigini bildigi icin sapik sandi ama o kisi sapik degildi o kisi bugun kendisine carpip ayaginin burkulmasina neden olan Osmandi. Bunu fark etmesi cok geç oldu cunku coktan elini tutup, kolunu cevirip enseine dirsek atarak yere yapistirmisti. Osman yerde acidan kivrilirken jeton anca dusmustu hemen kaldirdi ve telasli bir sesle
"Ozur dileirm sen oldugunu bilmiyordum" dedi ama bir yandan da gulmemek icin kendini zor tutuyordu.
"Ozur dilemene gerek yok seslenmem gerekiyordu hata bende." dedi yerden kalkarak.Ve elini cebine soktu bir bileklik cikardi;
"Sabah carpistigimizda dusurdun vermeyi unuttum"
"Aa sey fark etmemisim bende"
Dedi Nehir ve bilekligi aldı utanmisa benziyordu.
"Neyse hadi gorusuruz" dedi nehir. Osman durdurdu ve;
"Bugunki carpismamizdan ve seni okula benim getirmemden yanlis bisey anlama lutfen benim amacim seni rahatsız etmek degil tamam mı ozur dilerim." dedi Osman telasla ve ordan kosarak uzaklasti. Nehir donup kaldı ne diyecegini bilemedi. Geri kalan yola acaba niye boyle bir şey dedi diye uzun uzun sorguladi.
"Niye boyle dedi durup dururken"
"Ona oyle mi hissettirdim"
"Ne yapıcam"
"Acaba oda mi bana karsi duygularini adlandiramiyor."
Boyle dusune dusune eve coktan varmisti bile kapı deligine anahtari soktu kapı acikti içeri adı atar atmaz suratina bir yastik yedi. Annesi abisini yastikla kovalıyordu.
"Yiğit! Kacma gel buraya. Gostericem ben simdi sana!"
"Anne dur valla sandigin gibi değil!"
Nehir bu kavgaya bir anlam veremedi. Tam annesine ne oldugunu soracakken suratina bir yastik daha yedi.
"Daha ne olsun! Babanin dusmaninin kiziyla sevgili olmus birde utanmadan evlenemebilir miyiz diyor!"
"Ya nehir inanma olay oyle değil"
"Sen sus!" dedi hülya hanım ve vestiyerden terlik alıp yigitin kafasına indirdi o kadar sert vurmustuki vurmanın etkisiyle yere yigildi. Sonra elinde topuklu terlik oldugunu gordu,yiğit uyandiginda kanepede nehirin kucaginda yatiyordu aynı zamanda nehir kafasına buz tutuyordu.Ve hülya hanım sinirli bir şekilde;
"Buz tutma o arsizin kafasına!Ben komşulara gidiyorum kendine ve kardesine dikkat et."
"Tamam annecim."
Hülya hanim kapiyi sertce cekip çıktı.
"Abi simdi bana tam olayı anlatır misin lutfen annem dusmanlarimizin kızıyla sevgili olduğundan bahsetti. " dedi Nehir abisin kafasini kucagindan kaldirirken.
"Ya biliyosun biz onlarla eskiden arkadastik sonradan mevzular yasandi."
"Evet oyle."
"Heh iste Aslinin yani eski sevgilimin kız kardeşi ezgi varya o seninle aynı sınıfa dusmus okulunun önünden geciyodum oglende o beni gordu durdurdu ve ablam hala sana asik dedi. "
"NE ABİ SEN BİRDE ONUN SOZUNE Mİ İNANDİN!" dedi Nehir abisinin kafasına tuttugu buzu kafasına atarak.
"Ya dur sakin ol ilk inanmadım ama uzun uzun anlattı her gece agliyomus ve ailemizin dusman olmasının onun icin bir onemi yokmus."
"Yarın sorarim ben o Ezgiye zaten aynı sınıfa dusmusuz."
"Bana cok inandirici geldi bende anneme soyledim denemek istiyorum dedim gerisine zaten sahit oldun."
"Of peki tamam ama bir sure anneme gozukme ben annemi babama söylememesi icin ikna ederim."
"Cok tesekkur ederim bir de babamdan dayak yemek istemiyorum."
"He abi yarın ayın 15i hatırlatayim dedim. "
"Kafama azcık daha buz tut veririm para"
"Tamam geliyorum"Nehir annesini ikna etti ama abisine soz verdirdi bir daha o aileden kimseyle konusmayacakti. O gun boyle biti verdi, fakat Nehir hala Osmani dusunuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bermuda Aşk Üçgeni
Teen FictionLisede tehlikeli sular gibi ask ucgeni. Basrol kizimiz Nehir Osman'i mi yoksa Eymen'i mi tercih edicek. Ama Nehir'in tercihi herkesi sasirtacaktir