Bismillahirrahmanirrahimİnsan büyür beşikte mezarda yatmak için, ve kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için...
Vatan...
Bu sadece bir kelime değildi elbet, bir toprak bütünlüğüne verilmiş isim hiç değildi.
Vatan; bizler için evdi, her bir karışı, her bir adımı kahramanlarla dolu.
Her bir karesi yurd'da sulh için adanmış şahadetlerle dolu olan evin adıydı Vatan...Onlarca Yiğit'in onlarca Efenin onlarca Mehmetin şanlı mezarıydı Vatan. İsmi bilinen, en çokta bilinmeyen onbinlerce fedakar, cefakar askerin acısını, kederini, özlemini yüreğinin sinesine çekip, senin için, benim için, bizler için gece gündüz durmadan savaştığı yerdi vatan...
Sinesinde sesini çıkartmadan, yüzyıllardır evlatlarının kanlı bedenlerini kollarının arasına alıp, saran sarmalayan yerdi vatan,
Ana idi Vatan, tek bir damla gözyaşı dökmeden coğrafyasını her gün acı ile sulayan yerdi vatan.Bazen bir bakışa emanet edilirdi vatan. yârenin yârine bir nazlı bakışı ağlatırdı vatanı, bazen ise edilememiş bir vedayı kucaklardı, umulurki o vedalar rahmet olurdu toprak altında yatan binlerce yiğide,
Bir bakışı yüreğine nakış nakış işleyen yerdi vatan...Ve Mehmetler vardı, Yavuzlar, Asımlar vardı, sen, ben yatağımızda rahat uyuyalım diye gözünü kırpmadan yurdun her bir yanında nöbet bekleyen aslanlar vardı .Yiğitler vardı, hakkı sadece cennette ödenecek yiğitler...
"yine yazıyorsun herhalde güzelim"
Ne ara yanıma geldiğini fark etmediğim abim ile kafamı kaldırıp bakışlarımı ona çevirdim,
"yazıyorum abi, her zamanki gibi yazıyorum... "İçli içli çevirdim kafamı lojmanın manzarasına, gün batımında her zaman olduğu gibi bacaklarımı sarkıtıp güneşin batışını seyrediyordum, gerçi ben Yazmaya o kadar dalmıştım ki, güneşin büyük bir kısmı batmış geriye hafif bir turunculuk bırakmıştı gökyüzüne.
Abimde yanıma oturup aynı benim gibi sarkıttı bacaklarını,"geçmiyor değilmi abicim?"
Sesinin acılı tonu anında işlemişti yüreğime, Hazırda bekliyor gibi dolmuştu gözlerim, geçmiyordu.
Ne yaparsam yapayım geçmiyordu...
Elimi kalbimin üzerine koydum
Acısını bastırmak istercesine,
"geçmiyor abi... Ne zaman geçecek?"
Soru sorarken sesim küçücük acı çeken bir kız çocuğu gibi çıkmıştı.
Bir umut abime baktığımda dolu gözlerini gökyüzüne diktiğini gördüm,kısa bir süre sonra sıkıca kapattı gözlerini.
"geçemeyecek abicim, abimin yanına gidene kadar hiç bir şey geçmeyecek.
Bırak bu askeriyeyi, bu lojmanı, bu üniformayı, bu yurt, bu Cihan, bu gökyüzü hep biraz abimi taşıyacak üstünde, hep biraz abim gibi kokacak,
Abimin verdiği güveni veremesede, bizi hep sarıp sarmalayacak "Kafamı abimin omzuna koyduğumda defterimin baş sayfasını açtım, abimin son resmini yapıştırmıştım buraya, öyle güzel bakmıştı, öyle güzel gülmüştü ki...
Sanki son kez kameraya gülümsediğini bilir gibi, arkasında gözü yaşlı bırakacağı bizlere ben iyiyim der gibi...
Akın abimde gözünü deftere çevirdiğinde küçük bir hıçkırık kaçtı ağzımdan, boğazım öyle düğümleniyordu ki her seferinde, bu şerefli acı o kadar ağır geliyordu ki, bir daha nefes alamayacak gibi hissediyordum. Ama birileri bu şerefi üstlenmeliydi ki, bu vatan sana bana yâr olsun, sana, bana ev olsun, aş olsun.
İki sene olmuştu abim şehit olalı, abimsiz geçen koskoca iki sene...
bu vatan abim gibi ne yiğitler basmıştı yüreğine, ne analar, ne kardeşler, ne yârenler kalmıştı geriye gözü yaşlı, ama hepinizin dilinde aynı cümle;"vatan sağolsun, aziz milletimiz var olsun..."
Gözlerimi kapatıp derince bir nefes aldım,
"ne tuhaf şey değilmi abi? Bir yandan canımız acıyor, yüreğimiz ağrıyor.
Bir yandan ise her gün bu şerefli makama ulaşan abimizin gururunu taşıyoruz.
Bir yandan acaba iyimi diye içimiz içimizi yiyiyor, bir yandan Allahın izni ile çok güzel bir yerde olduğunu biliyoruz. biz onu bekliyoruz gibi ama asıl o bizi bekliyor. "Abimin yüzünü göremiyordum ama bana katıldığını biliyordum.
"aynen öyle abicim, aynen öyle..."Öyle bir yerlerde, dışarıda, yada bir kaç dakika da olsa haberlerde duyduğumuz gibi olmuyordu şehit haberleri, kimilerinin Bir iki dakika "vahh vahh ne kadar da gençmiş, aman çocuğu da varmış, şimdi karısı ne yapacak diye laf söyleyip iki dakika sonra unuttukları şehitler, ailelerinin, çocuklarının, eşlerinin bir ömür boyu aklında, kalbinde oluyordu.
Anlamış,çok üzülmüş gibi hissediyorduk ama en sevdiğiniz insan ulu bayrağa sarılı bir tabutta geldiğinde evinize, kapıyı oğlunuz, eşiniz, babanız geldi diye heyecanla açıp karşınızda gözleri acı içinde ama yüzünde tek bir minik oynamayan askerleri gördüğünüzde, acı bütün vücudunuzu sardığında, işte o an anlıyordunuz birini kaybetmeyi, ilk baş idrak edemiyorsunuz, yok ya başkasıdır, benim abim değildir diyorsunuz, benim abim aslan gibidir, ona kimse Bir şey yapamaz, yıllardır kimse onu deviremedi diyorsunuz, sonra o örtü bir kaldırılıyor, kalbinizi o tabuta bırakıyorsunuz. Acı tüm vücudunuzu ele geçirirken, ne yaptığınızı anlayamayarak yığılıyorsunuz bir anda, yada bunların hiç birini yapamıyorsunuz benim gibi anneniz kapının önünde içli içli abinizin adını sayıklarken, evden dışarı çıkma gücünü bulamıyorsunuz kendinizde sadece beyninize saplanan ağrı ile kapının önünde yere çöküp sadece beş dakika önceye dönmek istiyorsunuz.
Bu haberi almadan beş dakika önceye, görevden bu akşam dönecek diye evde abinizin en sevdiği yemekleri yaptığınız o an'a...Oysa ne çok provasını yapmıştım zihnimde o anın, abim istemesem de her seferinde susturmaya çalışsamda kaç kez karşısına alıp konuşmuştu benimle. Güçlü olacaksın demişti, askerleri gördüğünde benim gibi dimdik bakacaksın yüzlerine, tek bir kelime dökülecek ağzından,
"Vatan sağolsun" diyeceksin.
Kapının pervazında dakikalarca söylemiştim bu cümleyi,
"vatan sağolsun, vatan sağolsun, vatan sağolsun..."
Yani Anlayacağınız ; o helva sizin evde pişmediği sürece tadı hep güzel gelirdi...Güneş artık tamamen battığında gözyaşlarımı silip kalktım Akın abimin yanından, kalkması için elimi uzatıp konuştum,
"herkes senin gibi bugün izinli değil paşam, babam gelecek az sonra hadi yemek için aşağı inelim"...
İlk bölüm benim içime çokça sindi arkadaşlar, umarım duyguyu sizlere tam anlamıyla yansıtabilmişimdir, sizden ricam yorumlarınızı benimle paylaşmanız :) bu kitap bir süredir üzerinde çalıştığım bir kitap oldu, benim için yeri çok çok ayrı şimdiden. Dediğim gibi sizinde fikirlerinizi bekliyorum.
Hayırlı akşamlar,
Allaha emanetsiniz.✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Var Olsun Vatan
AdventureEy mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü, Işık ışık, dalga dalga bayrağım! Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım. Sana benim gözümle bakmayanın Mezarını kazacağım. Seni selamlamadan uçan kuşun ...