Korku

15 13 2
                                    

Hiçbirşeyden korkmadığım gibi yolumda ilerlerlerken Selin'in ölümü beni çok üzmüştü. Evet, o kişi Selin'di. Eğlendiğim, bazen sinirlendiğim ama onun yanında hep iyi hissettiğim o kız. Gitti. Duygularımın karıştığı bir durumda kalmıştım. Her şey üst üste geliyordu. Hâlâ orada donmuş cesede bakıyorduk. Korkmuş ve bir o kadar da üzülmüştük. Çünkü Selin bir arkadaşımdı. Tekrar Akif'e döndüğümde o da şaşkın bir yüz ifadesiyle cesede bakıyordu.
"Selin öldü mü?" diye sordu çaresizce.
Başımı öldüğünü ifade edercesine salladım. Ellerini ağzına götürdü ve gözleri doldu.

"ne yapacağız?" diye sordu tekrardan.
"bilmiyorum, ama yapacak birşey vardır illaki. Hemen Bade'ye haber vermeliyiz."dedim ve kapıya ilerledim. Bu odadan bir an önce çıkmamız gerektiğini düşündüm. Ve  kapıya yöneldim. Akif ise hâlâ gördüklerinin etkisi altında kalmış bir şekilde arkamdan geliyordu. Küçük odadan çıkmak için kapı kolunu indirdim. Ancak kapı açılmadı, bir daha denedim. Birkaç kere denedim ancak kapı açılmamıştı. Akif'e döndüğümde ise o da şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Kapı kolunu bu sefer sertçe açmayı denediğimde başarılı olmuştum. Kapı açıldı ve kendimi hemen odanın dışarısına attım. Akif'e döndüm ve merdivenlere koşmamız için elimi salladım, ve hemen merdivenlerden çıktık.

Nefes nefese kalmış bir şekildeyken Fatma'yı gördüm. Fatma telaşla,
"iyi misin? Bir sorun mu var?" diye sordu.

Bade

Merdivenin başında beklerken Beliz ve Akif'in telaşla geldiğini gördüm. Hızla yanlarına gittim.
"iyi misin?" diye sordum, arkamdan ise Gamze ve Zehra'nın geldiğini gördüm. Beliz telaşlı, endişeli ve korkmuş görünüyordu.
"S-selin."dedi nefes nefese.
" ne oldu Selin'e?"diye sordum. Korkmuştum, çünkü başına kötü bir olay gelmiş olabilirdi.
" biz, odaları gezerken küçük bir oda vardı. Oraya girdik ve tavandan önüme kanlar aktığını gördüm. Tavana baltığımda ise çivi ile delinmiş bir vücud ve bileklerinden kesilip, bilekleri tavana asılmış, yüzü siyah kumaşla kaplanmış bir kişi vardı. Ve, ve."dedi. Hayır, hayır, hayır. Korktuğum şey o olmasın. Selin ölmüş olmasın. "Onun yüzünü açtığımda ise Selin olduğunu gördüm."dedi çaresizce.

Çaresizce yüzümü ellerim ile kapatıp merdivene oturdum. Nasıl böyle birşey olabilirdi? Selin ölmüştü. Acı bir gerçekti bu. Selin öldü. O, gitti.
" Nasıl yani? Korkunç bir şekilde öldü."dedim soru sorarcasına.
" ne yazık ki evet."dedi Beliz. Tekrar ayağa kalkıp,
"şimdi hızlı bir şekilde sınıfa çıkıp, karşımızda ki 7/C'ye haberi iletmemiz gerekiyor. Sakin kalmaya çalışın, gerçi ne kadar sakin olabilirsek. Ama siz yine de sakin olmaya özen gösterin. Şimdi acil bir şekilde sınıfa çıkın."dedim.

Konuşmam biter bitmez merdinenlerden çıkıp sınıfa Doğru koştum. Sınıfa girdiğimde ise çoğu kişi birbiriyle konuşuyordu. Yani başka ne yapıcaklardı tövbe tövbe!
Her neyse sınıfa adımımı attığım an hemen konuşmak için dudaklarımı araladım.
" arkadaşlar, çok acil bir durum bizi ilgilendiriyor. Okulumuzda değil, hayatımızda riske girilmiş. Daha ne olduğunu tam olarak bulamadık."dedim olabildiğince anlaşılır bir ses tonuyla.
" okuldan kaçalım, niye bekliyoruz?"diye atıldı Arda. Ve camın kenarında oturduğu için camı açmaya çalıştı.
" ne yazık ki bunda da başarılı olamayacak gibisin beyefendi. Denemediğim şey değil. Bizde denedik onu."dedim.
"kıralım o zaman."dedi.
"dene."
Yanında duran masada ki kırık demiri
çıkardı ve cama vurdu.
Tekrar vurdu.
Tekrar, ve tekrar.
"oldu mu?" diye sordum ellerimi göğsümde birleştirerek.
" ne yapacağız o zaman."dedi bağırarak.
" bağırmamak dışında her şey."dedim aşşağılarcasına." lütfen şu anda çok olağanüstü bir durum yaşıyoruz, sakin kalmaya, ve birbirimize sahip çıkmaya çalışın."

kanlı AyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin