Ben cidden delirdim...
Evdeki bağırışmaları ve arkandan bağırlan orospu ithamlarını görmezden gelmeye çalışarak evden fırlamış ve öfkeli adımlarla artık resmi buluşma alanınız olan parka ilerliyordun. "Acaba yanlış mı yaptım?" diye diye kendini şimdiden yiyip bitirmeye başlamıştın bile.
Ama o evden çıkmadan kendin olamazdın.
"Satoru nerede?..." Kendince etrafına bakarken mırıldandın. Hemen gelmesini ve buradan gitmeyi istiyordun. Yarın Miwa'da kaldığın ile ilgili bir yalan uydurabilirdin.
"Bö!" Kulağına yakın patlayan ses ve birden arkadan beline dolanan kollar ile korkudan küçük bir çığlık attın ama Satoru'nun alaylı kahkahalarını duymaya başladığın gibi korkudan bir hâle bürünen bedenin şimdi tatlı bir sinirle doluyordu. "Satoru! Beni korkuttun!" O an farkına varamamıştın ama ikiniz haddinden fazla yakındınız. "Korkmam için yaptım zaten. Sinirlenince kızgın bir kediye benziyorsun." Kızaran yanaklarına inat kaşlarını çattın. "Çok kötüsün."
"Biliyorum." Keyifle gülümsedi. Omzuna acıtmayacak sertlikte bir yumruk attın. "Gülme Satoru." Satoru sincaba benzer kızarmış yanaklarını sıkıp yüzüne eğildi. Seni sevimli bulduğu için yapmak istemişti, küçük bir çocuğu sevmek ister gibi ama fazla yakın olduğunuzu fark edince gözlerinin içine baktı. Sen de sinirli ve kaşların çatık halde ona bakmaya devam ediyordun. Dudaklarınızın arasında milim kaldığını fark etmemiştin.
"Bana çocuk diyorsun ama Yuta gibi davranan sensin Toru." Satoru kendisine geldi. Bir gün dilediği kadar seni öpebilecekti ama bugün değil. "Bunu (boy uzunluğun) birisi mi söylüyor. Daha çok süt içmelisin çocuk." Saçlarını karıştırdı. "Devede de boy var Toru."
(Bana nasıl süt vereceğini biliyorsun Satoru'cum☺️)
"Madem çok kısayım, sen taşı beni o zaman." Meydan okumak için öylesine söylemiş olsan da Satoru bunu ciddiye almıştı. "Öyle mi?.." Birden kendini Satoru'nun kollarında havada bulunca dona kaldın. "Toru indir beni!"
"Siz istediniz küçük hanım." Debelensen de Satoru umursamayarak seninle birlikte arabasına ilerlemeye devam etti. Utancından işte şimdi kıpkırmızı kesilmiştin. "Satoru indir işte!" Seni zıplatıp tekrar kollarında sıkıca tuttu. Spor salonunda senden daha ağır ağırlıklarla baş ediyordu bu yüzden varlığının pek etkisi olmuyordu.
"Uslu dur Yn."
Ses tonunun neden bu kadar erotik geldiğini anlayamadın. Muhtemelen senin sapık zihnin yüzündendi... Dediğini yaparak usluca onu bekledin.
Arabanın yanına geldiğinde istediğini yaparak seni indirdi. Kapını açtı. "Buyurun küçük hanım. Bugün şoförünüz benim." Yüzüne eğildi. Sıcak nefesi yüzünü yalayıp geçiyordu. Gözlerini kaçırdın ve arabaya bindin. Yoksa ikinizden biri cidden sınırları aşabilirdi. Satoru da peşinden arabaya bindi ve kemerini taktı.
"Yolculuk nereye Şoför bey?"
"Kurt gibi açım, ilk önce yemeğe ne dersin?"
"Benim de yemek yiyecek vaktim olmamıştı, süper olur."
"O zaman rotamız belirlendi."
•°•★
Satoru'nun komik anıları ve bitmek bilmeyen güzel bir sohbetle hayatında ilk kez birisiyle yemek yerken bu kadar eğlendiğini fark ettin. Öyle ki Satoru birkaç saat önce evde yaşanan kaos ortamını sana unutturmuştu bile.
Sosyal hiçbir yeteneğe sahip olmadan da Satoru sayesinde kendini ezik hissetmiyordum, bir sekilde sohbeti devam ettiriyordu.
Yemek faslı bittikten sonra arabada duran bu gece için Satoru'nun seçtiği spesiyali olan şarapların yanına döndünüz. "Kırmızı şarap sevdiğini umuyorum." Şarap şişelerine baktın. " Kötü haber, daha önce alkole dair hiçbir şey tüketmedim." Satoru içmediğini düşünememişti. "Eğer istemezsen sorun değil, sadece plajda otururuz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babacığım (Gojo X Yn)
Fanfic"Benden ne istiyorsun velet?" "Benim de Babacığım olmanızı istiyorum..."