scene twenty one

443 44 22
                                    

Selam,yeni bölümümüz ile geldim.

Uzun süredir hayalet okurlardan şikayetçi olduğumdan artık bölümlere oy ve yorum sınırı koyma kararı aldım. Bu bölüm otuz oya ve on beş yoruma ulaştığında yeni bölümü yayınlayacağım.

İyi okumalar dilerim.

🌪

Kalben,
Yara.

"Kaçtığım her şey beni kıskıvrak ele geçirdiğinde bu defa yalnız değildim karanlık odalarda. Bir hayaletten farksız olan varlığını hissettim ilk defa. Yanıma geldin,bana sarıldın ve yaralarımı öptün. Öptüğün her yer iyileşmişti sanki ama kendimi kandırıyordum işte. Dikiş tutmayan bir yarayı,kalp kırıklıklarıyla dolu bir öpücük ile iyileştiremezdin sevgilim. İyileştiremedin."

🌪

Dirseklerimi dizlerime yaslayarak başımı ellerimin arasına aldım. Bu gece,çocukluğum içeride yaşamaya çalışırken ne titreyen ellerimi ne de gözyaşlarımı saklayabilirdim. Çünkü ölüm,hiç olmadığı kadar gerçekti ve bu gerçek benim yüzüme bir tokat gibi çarpmıştı.

İzel vurulduktan sonra direkt olarak ambulans ile birlikte en yakın hastaneye ulaşmıştık. İçeri girdiğimiz an İzel'i yoğun bakıma almışlardı. Ancak çok geçmeden acil olarak ameliyata almaları gerektiklerini söyleyerek ameliyata almışlardı.

Şimdi Atlas,Akın,Semih,Deniz ve ben ameliyathanenin önünde öylece bekliyorduk. Atlas,Semih ve Deniz olabildikleri kadar sakinlerdi.
Ancak Akın ve kendim için aynı şeyleri söyleyemeyecektim. Aylar önce yine kaybetme korkusuyla kollarında ağlamıştım ben onun. Şimdilerde ise onu kaybetme korkusunu iliklerime kadar hissetmek çok ağır gelmişti bünyeme. Zaten bünyeme ağır gelmeyen bir şey var mıydı etrafımda bilmiyordum.

Başımı hafifçe yana çevirerek ameliyathanenin kapısına baktım. Ancak bu ağlamamın şiddetlenmesine neden olurken hıçkırdım ve gözyaşları akıtmak yerine tam anlamıyla ağlamaya başladım. Yine de sessizdim. Olabildiğince.

Hıçkırıklarımın ve gözyaşlarımın arasında nefes alabilmeye çalışıyordum ki omzuma dolanan el ile bakışlarımı yan tarafıma çevirdim. Elin sahibi tabii ki de Atlas Koryel'di.

"Dokunma!"dedim ve kolunu ittim.

"Sadece yanında olmak istiyorum."

Öyle mi? Bende çoğu zaman yanımda olmanı istemiştim ama sen yoktun Atlas.

"Sen benim yanımda olamazsın."diyerek ayağa kalktım ve boş koridorda ilerlemeye başladım. Fakat çok geçmeden başımın dönmesiyle durmak zorunda kaldım. Elimi hızla yanımdaki duvara yasladım. Diğer elim ise alnımın üzerindeydi.

Derin nefesler alırken gözyaşlarım akmaya devam ediyordu çünkü sakinleşemiyordum. Ancak o an bana doğru yaklaşan adım sesleri doldurdu kulaklarımı. Gitmek istedim,kaçmak istedim ondan fakat yapamıyordum işte. Adım dahi atamıyordum.

Çok geçmeden tam arkamda durdu. Ardından kollarını sıkıca bedenime doladı. Kollarının arasında olmak göğüs kafesimdeki duygu selinin dışa vurumuna neden olurken hıçkırdım ve kollarının arasından kurtulmaya çalıştım. Fakat titreyen ellerim,görüş alanımın bulanıklaşmasını sağlayan gözyaşlarım ve bedenime sımsıkı sarılı olan kolları yüzünden ondan kurtulamıyordum.

"Bırak Atlas,lütfen."dedim gözyaşlarımın arasından. Ona doğru dönerek göğüsünden iteklemeye başladım.

"Yanında olmama izin ver İdil,"diye mırıldandı sessizce. Dolu gözlerimin arasından yeşil harelerine bakmaya çalışıyordum. "Benden kaçma."

Bar Taburesi|Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin