i killed someone for u,, minsung

hands in blood

"jisung, dalga geçme."

minho sevgilisinin dalga geçmesini ummuştu, sadece şaka yaptığını söylemesini beklemişti.

fakat minho, sevfilisinin ciddiyetini fark edince elini ağzına götürdü.

"minho, açıklamama izin ver yalvarırım."

"abimi öldürdün, sen cinayet işledin. yakalanırsan ne olacak, hapse mi gireceksin?"

jisung sevgilisini kucağından kaldırıp yatağına bıraktı, sonrasında ceketini çıkardı ve oturduğu koltuğa bıraktı. yatakta uzanan ve dediklerinin şokuyla hareket etmeyen sevgilisinin yanına uzanıp beline sarıldı.

"özür dilerim sevgilim, her şey bir anlık oldu yemin ederim. ben, senin odana girmiştim seni özlediğim için ardından evi gezmeye başladım,"

derin bir iç çekti, minho konuşmakta zorlandığını anlamış gibi sevgilisinin alnını öptü.

jisung, abisini öldürmesine rağmen sevgilisinin gösterdiği şefkate hayran kaldı.

"o-ondan sonra abin geldi birden, ben odana kaçtım. beni sen sandı, odanda beni görünce deliye döndü."

hafif ağlamaklı konuşması minho'nun içini yakıyordu, bir yandan sevgilisi bir yandan abisi ona ağır geliyordu.

kabul, o abisini sevmezdi. abisi ona eziyet ederdi sevgisi ile beraber. ama yine de ölümü kimse hak etmezdi değil mi?

jisung devem etti,"boğazıma yapıştı, ben ondan kaçmaya çalıştım fakat beni çok sıkı tutuyordu. ardından vazoyla onu bayılttım, sonra kafasını ezdim."

minho'nun gözleri dolmuştu, küçük su damlacıkları yastığını ıslatıyordu. jisung kalktı, oturur pozisyonda minho'suna baktı.

"senin için birini öldürseydim, beni daha çok sever miydin sevgilim?"

minho gözlerini silerek jisung'un karşısında aynı şekilde oturdu. elleri ile yüzünü kapattı minho, sevgilisi konuşmaya devam ederken.

"senin için birini öldürürken kullandığım ellerim, şu ankilerle aynı olsaydı yine de tutar mıydın?"

jisung ellerini minho'nun ellerine kenetledi.

"ellerimin birkaç gün önce abinin kanıyla kırmızıya boyandığını görseydin, o zaman da tutar mıydın ellerimi?"

jisung ağlamaya başladı. her halükarda. o daha çocuktu. sevgilisini korumak isteyen 21 yaşında bir çocuk.

minho jisung'un kucağına oturdu, boynuna sardı kollarını.

"her şeye rağmen, her durumda ellerini tutardım sevgilim." minho bunları derken çok zorlanıyordu, abisinin katilini biliyordu fakat söyleyemiyordu kimseye. kalbi istemiyordu.

jisung devam etti, bir türlü susmak bilmedi. "ben bir suçluyum, sen de biliyorsun. beni ihbar edecek misin?"

minho sustu. minho jisung'un yerine sustu.

"sürüklenerek sana geldiğimde, beni saklayacak mısın?"

minho dayanamadı. gözleri durmuyor, yeni damlalar üretiyordu.

"jisung, kapa çeneni artık! hiçbir şey duymak istemiyorum. lanet olası cinayetin beni ilgilendirmiyor, ben sadece..."

yüzünü gömdüğü omuzdan kaldırdı, sonrasında sevgilisinin gözlerine bakarak sözünü devam ettirdi.

"sadece, seni seviyorum."