41. Bölüm

3K 359 202
                                    

Sonra TLH okuyucusu demiş, ne kadar hızlı bölümcü bi kız...


Başa not koyma nedenim tabii ki de flashbackleri her zaman eğik yazıyla yazdığımı tekrar tekrar belirtmek değil, deli misiniz? şlkalsskad


-----


"B-bu?" Bomin kendine geldiğinde dudaklarını öpen bedenden kendini ayırmıştı. "Bunu neden yaptın?"

"Veda öpücüğü gibi düşün. Son öpüşüm olursa diye." Hanmin dudaklarına dokunarak genç kızın bıraktığı sıcaklığı hissetmeye çalışmıştı. "Fakat soğumadan geri dönmeye çalışırım." 

Yüzündeki gülümsemeyle bir kaç adım attığında diğeri kolundan tutarken durmak zorunda kalmıştı.

"Ne saçmalıyorsun sen? Nereye gidiyorsun?"

"Hatamı telafi etmeye ve sana kendimi affettirmeye gidiyorum."

"N-ne demek oluyor bu?"

"Bu işte bir tuhaflık seziyorum ve her ihtimale karşı kardeşinin arkasından gidiyorum. Yardıma ihtiyaçları olabilir." Hanmin ilerlediğinde Bomin ona yeniden engel olmuştu.

"B-ben de geliyorum."

"Hiçbir yere gelmiyorsun Bomin."

"Ya sana ne olacak Hanmin? Tek başına tehlikeli olabilir." Bomin'in gözleri dolmak üzereydi. Hanmin'in bu yaptığı delilik olmalıydı.

"Benim için böyle endişelendiğini gördükten sonra mutlaka geri dönerim Bomin. Ama sen burada diğerleriyle kalmalısın. Bu benim yalnız halletmem gereken bir şey."

"Hanmin." Boğazına düğüm olan duyguları yüzünden daha fazla konuşamamıştı bile. Hanmin'i biraz olsun tanıyorsa geri dönmeyeceğini biliyordu.

"Merak etme. Ne kadar şanslı olduğumu biliyorsun. Hiçbir şey olmayacak. Bana güveniyorsun değil mi?"

"Güveniyorum." Bomin bunu ona daha önce söyleyebilmeyi tercih ederdi. Böyle bir durumda değil.

"Öyleyse üstün ırktakiler burayı bıraktığında yapman gerekeni biliyorsun değil mi? Nereye gitmen gerektiğini?"

"B-biliyorum." Hanmin'in diğerlerinden uzakta gidebileceği tek bir yeri vardı çünkü.

"Onlar gidince vakit kaybetmeden bizimkileri al ve oraya gelin. Tamam mı?" 

Bomin cümle kuramayarak sadece başını sallamakla yetinmişti. Hayatında en çok değer verdiği iki kişi de aynı şekilde giderken o kadar yitik hissediyordu ki...

"Hanmin!" Bomin uzaklaşan bedenin arkasından bağırma cesaretinde bulunabilmişti sonunda. "Dikkatli ol." Kısa sürede aradaki mesafeyi kapatıp Hanmin'e sarılmıştı.

"Seni seviyorum." Demişti Hanmin, uzun süredir diyemediği bu sözü bu sefer büyük bir içtenlikle söylemişti.

"Ben de seni." Diye karşılık vermişti Bomin ona. Artık bunu söylememek için hiçbir nedeni yoktu.


--


"Siz ne zamandan beri birlikte iş çevirir oldunuz?" Hanmin ve Bomin'in anlattıklarını şaşkınlıkla dinlerlerken ilk tepki veren Jinhyun olmuştu.

The Last HumanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin