1.bölüm

246 24 9
                                    

17 yıl önce = Mardin

Bütün herkes konağın avlusunda Mert Alazın doğum gününü kutlamak için biraraya gelmişlerdi. Mert Alaz bugün 3 yaşına giriyordu. Ve bu mutluluğu bariz bir şekilde yüzünden okunuyordu. Ama bilmedikleri birşey vardı. Bu mutlulukları pekte uzun sürmeyecektir. Pastanın gelişiyle bütün herkez pastanın başında dilek dileyen küçük çocuğun etrafında toplanmışlardır. Mert Alaz dileğinde 'her zaman ailemle birlikte bir arada kalmak istiyorum' demiştir. Tamda dilek dilemeyi bitiren çocuğa tüm herkez iyi dileklerini iletmek için söze girmişti ki avluda silah sesleri yankılanmaya başladı. Herkez bir oraya bir buraya kaçmakla meşgulken
O sırada Mert Alaz da uzun süre bir bilinmezliğe doğru yola çıkmıştır.

Günümüz = New York

"Mert bey bugünkü çekimler bitmiş bulunmakta". Diyerek çekimlerin bittiğini bildiren Max'le dışarıya yorgun ve bıkkın bir nefes veren. Mert Alaz hızlı adımlarla çekimler için hazırlandığı odaya gitti. Tabi arkasından menajeri de onu takip ediyordu. Menajeri Anastasia hemen Mert Alaz'a programıyla ilgili bilgiler vermeye başladı. "Mert Bey bugünkü programınızda yapılacaklar sona ermiş bulunmakta. İzin verirseniz şöförünüze kapının önünde hazırda beklemesini söyleyelim". Menajerine cevap olarak "Tamam kapıda beklemesini söyle Anastasia". Demiş ve onun odadan çıkmasını beklemiştir. Odadan çıkan kadınla çekimlerin başından beridir belinde var olan ağrıyla odaya acı dolu bir inleme bırakmıştır. Bu ağrılar yeni değildir. Son 1 haftadır var olan ağrılara dayanamayan Mert Alaz çıkışta hastaneye uğraması gerektiğini fark etmeye başlamıştır. Daha fazla şöförünü bekletmemek için üstünü değiştirmek üzere oturduğu yerden kalkmış. Burada bulunan kıyafetlerinden gri bir eşofman altı, bir tane düz beyaz tişört ve kot ceket seçip odada bulunan kabine girmiştir.

Bir süre sonra hazır olan Mert Alaz son olarak şapkası ve maskesini de takmıştır. Ünlü bir model olduğu için hayranlarının nerden çıkıcağını artık kestiremez olmuştur. Seri adımlarla kapıda bulunan arabaya binmek üzere çıkışa doğru yol alan Mert Alaz sonunda arabaya biner binmez hastaneye sürmesini istemiştir. Şöförü arabayı hastaneye sürerken kendiside uzun yıllardır aklından çıkmayan düşüncelerle yolu izlemeye başlamıştır.

Bu sırada Karabey'lerde yedikleri akşam yemeğinden sonra salonda toplanmış Cem'in tatlı tatlı konuşmalarını dinliyorlardır. Tam bu sırada odayı dolduran telefon sesiyle herkez suspus olmuş telefonu çalan Alparslan beye bakmaktadır. Alparslan bey telefon ekranında gördüğü isimle yerinden kalkıp bahçeye çıkmıştır. Arkasından bakan ev halkı genelde ciddi konuşmalar yapıcağı zaman yanlarından ayrılan bedene dikkat kesilmişlerdir.

Alparslan bey uzun zaman önce kendi çabalarıyla oğlunu bulamiyacağını anlayınca bir dedektif tutmuştur. Ve bu dedektif'ten kendisi ve oğlu Ateş dışında kimsenin haberi yoktur. Daha fazla telefondaki adamı bekletmemek için aramayı cevaplamıştır.

Telefondaki adamın "Alparslan bey sonunda istediğimiz sonuca ulaşmış bulunmaktayız."Demesiyle kalp atışları hızlanan adam " Oğlum Mert Alaz'dan haber mi var."Demiştir
Telefondaki adam bile Alparslan beyin burdan belli olan yüz ifadesiyle ne kadar mutlu olduğunu anlamış ve onu daha fazla bekletmemek için söze girmiştir. " Evet efendim. Oğlunuz Mert Alaz'dan haber var. Bizde nasıl bu detayı fark etmedik uzun zamandır ben bile anlamıyorum. Eşiniz Melisa hanım geçen yıl Amerika'daki şirketinde ünlü bir modelle sözleşme imzalamışlar. Ve bu modelin adıda oğlunuzun adıyla aynı sadece soyadlar farklı bir tek bununla da kalmıyor. Dış görünüş olarakta Mert Alazın küçüklük haliyle bir hayli benzer bence bu sefer bulduk efendim. " Dedektifin dedikleriyle heyecandan elini kolunu nereye koyucağını şaşıran adam bir süre bahçedeki oturma gurubuna oturarak telefondaki dedektifin söylediklerini dikkatle dinlemeye devam etti.

İçeride dışarıdaki Alparslan beyi konuşmanın başından beridir uzak mesafe ses algısı gücüyle dinleyen ev halkı duyduklarıyla en az Alparslan bey kadar şok olmuşlardır. Demek canlarından çok sevdikleri Mert Alaz sonunda bulunmuştu. Onlar bu mutlu haberi birbirlerine sarılarak kutlarken Alparslan beyde halen telefondaki adamı dinlemektedir.

"Dediğim gibi Alparslan bey Amerika'ya gidip Mert Alazın karşısına çıkmalı ve ona herşeyi anlatmalısınız. Daha sonrada DNA testiyle bu edindiğimiz bilgilerin doğruluğunu test etmelisiniz"." Sen merak etme dedektif gerisini ben hallederim. Sanada ne kadar teşekkür etsem azdır. Görüşmek üzere"."Asıl ben teşekkür ederim Alparslan bey. Görüşmek üzere".diyerek telefonu kapatan dedektifle oturduğu yerden kalkan Alparslan bey içeride deminden beridir ses algısı gücüyle kendisini dinleyerek mutluluktan havalara uçan ev halkının yanına doğru gitmiştir.

"Evet sevgili ailem hazırlanın Amerika'ya gidiyoruz." diyen Alparslan beyle herkez bavullarını hazırlamak için odalarına gitmiştir.

Herkez mutlu ve heyecanlıyken o sırada salonun ortasında kimseyi umursamdan arabalarıyla oynayan Cem ne olup bittiğini tam olarak anlamaya çalışmaktadır.

☆࿐ཽ༵༆༒ -----------♡---------- ༒༆࿐ཽ༵☆

1.bölüm kısa oldu biliyorum. Ama merak etmeyin 2.bölüm biraz daha uzun olucak. Bu arada yazım yanlışı varsa özür dilerim ki eminim baya var. Acemi bir yazar olduğumdan pek sorun edeceğinizi sanmıyorum.

Görüşmek üzere...... ♡

 🌷🌸🌷🌸
🌸🌷🌸🌷🌸
Λ🌷🌸🌷🌸🌷
( ˘ ᵕ ˘🌷🌸🌷
ヽ つ\ /
UU / 🎀 \

KANATLI RUHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin