6. AĞLAMA DUYMAZ ARTIK

12 2 0
                                    

☾ maNga - Dünyanın sonuna doğmuşum
☾ maNga - Dursun Zaman





Not: normalde benim için kısa fakat kitap için ortalama bir uzunlukta bu bölüm iyi okumalar mehrularımm.

Not2: Bu kitapta diğer kitabımdan -Sessiz İzgiler- karakterler olucak, arada onları da işin içine katıcam. Özellikle izgiyi çok görücez diyebilirim.






(Anormal) yazar anlatımı ile...

Son olucaktı, Liyan Mehru öyle düşünüyordu. Sonu bugün olucaktı. Kesin kararı vermişti, intihar edicekti.

Sadece düşünmek ile kalıcaktı çünkü Eris Göktuğ çoktan polise gitmişti, polis kadının telefon numarasından yerini tesbit edip ambulansla oraya gidiceklerdi. Şansa bak ki Eris ile aynı şehirdeydiler, eris bunu öğrendiğinde ne kadar çok şaşırsa da bir kadınıb hayatı söz konusu olduğu için şaşkınlıklarını kenara atarak polislerle o da eve gitmişti, kapının önünde ambulansta gelmişti.

Eris karşıdaki kocaman lüks villaya baktı, kadın zengindi demek ki.

Zenginliği sadece bir villadan da ibaret olabilirdi, eris birçok şeyle karşılaşmıştı ve artık tahmin edebiliyordu. Öz annesi miras kızına kalmasına rağmen kendi üstüne almış olabilirdi, bunu düzeltmek için dava ile uğraşmak gerekiyordu ve muhtemelen bu kızda dava ile uğraşmak için parası yoktu veya uğraşmak istemedi. Diye düşündü Eris.

Polislet kapıyı zorlamaya başlamıştı, içeriden bir ses bile gelmiyordu. Eris ilk mesajları attığında zaten polise gitmişti, diğer mesajlar kızı oyalamak içindi aslında.

Kapı açıldığında içeriden çok sesli bir müzik geliyordu eris hemen müziği tanımıştı. maNga - Dünyanın sonuna doğmuşum şarkısıydı. Çok severek dinlediği bir şarkıydı, çok şey anlatıyordu aslında şarkılar. Bu kadın şarkılarla konuşuyordu.

Bazen üzülünce bile fark etmezdin, moralim yok bugün derdin. Oysaki kırılmıştın, bütün kırgınlığında aynı gün yaşardın. Liyan'da birden ölmek istemişti, bütün kırgınlıklarını aynı günde yaşamıştı ve bu onun ölümü dilemesine neden olmuştu.

Eris polislerden önce hızlıca ilerleyerek bilmediği yolu ustaca geçerek direkt Liyan'ın olduğu odayı bulmuştu, odaya biraz bakındığında kocaman koltukların orada bir beden gördü. Koltuğa yayılmış bir şekilde oturan kadını görünce cidden korkmuştu, bu korkusu birinin intiharına canlı canlı şahit olmak yüzündendi ve eğer bir şey yapamamışsa yıllarca vicdan azabı çekerdi. Hızlıca kadının yanına gidip kadına baktı, küçücük kalmıştı kadının bedeni, kendine işkenceler etmişti. Eris bunu anladığında daha çok üzüldü, bütün kadınlara yardım etmek için avukat olmuştu, kadınların asla böyle durumda olmalarını istemezdi. İçi yandı.

"Burada, buraya gelin!" diye bağırarak bütün dikkatleri kendine çekti ve hemen ambulanstaki görevliler hızlıca sedye getirneye gittiğinde Liyan gözlerini zorlukla açıp karşısındaki adama, belkide onun hayatı olucak adam, baktı. Liyan adamı tanımasa bilr hissetmişti sanki. Liyan zorla ağzını hafifce aralayıp bir şarkı mırıldanmıştı, "Gülünce ışık saçan o gözler yaşla doldu," gücü gittikce tükeniyordu.

"Ağlama duymaz artık.. Bi varmış bi yok oldu..." diye mırıldandı. Eris kucağındaki kadına baktı, pürüzsüz yüzü solmuş bir gül gibi soluyordu.

Liyan bu şarkıyı kendisine söylemişti, Ağlama duymaz artık diyordu. Annesi duymuyordu onu, annesi bir ateşle kül olup uçmuştu, babasından sonra annesi sağır olmuştu kızına. Bi varmış bi yok oldu diyerek babasına atıfta bulunuyordu. Babası yok olmuştu.

Sevginin İntiharı / yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin