~ 1 ~

60 2 2
                                    

#
#
#
#
#
#

Yeni kurgumuzun ilk bölümünden selamlar, bu bölüm ideal uzunlukta olacak.
İyi okumalar ☠️

#
#
#
#
#
#

Bu lanet olası yalıda kalan ömrümü tüketeceğimi bilmek, burdan savuşup gitme isteğimi katlıyordu. Ama eğer buradan gitmek gibi bir çılgınlığı cesaret etsem bile, gidecek hiçbiryerim yoktu. Evimizi maalesef annemin zoruyla satmak durumunda kalmıştık. Bunun dışında, anne tarafı akrabalarımdan hayır gelmeyeceği için geriye sadece baba tarafı kalıyordu. Ve onların da hepsi ben ve annemden nefret ediyordu.

Çünkü ; babam ve annem ailelerinin rızası olmadan nikah kıymışlardı. Ve evliliklerinin ikinci ayı annem bana hamile kalmış. Annemin yakınları bu durumu olağan karşılasada babamın ailesi ve birçok yakını bu durumu 'rezillik' olarak nitelendirmeyi seçmiş. Bu sebeple de babam annem ve beni asla canından kanından görmemiş, bize karşı sahiplenme duygusu hissetmemişlerdi.

Herhangi bir çarem yoktu. Tek çıkış yolum burada kendime eğlenebileceğim malzemeler bulmaktı. Ve Allah'ın sevdiği kulu olmalıyım ki bu malzeme ayağıma kadar gelmişti.

Üvey abim olacak O adam beni bara çağırmıştı. Ve teklifini kabul edeceğimden emin bir şekilde bunu yapmıştı. Beni sadece iki kelime konuşmamıza rağmen tanıyabilmesi şaşırtıcıydı. Fakat şu anda buna takılmayacak kadar meşguldüm.
Sonuçta bir yere gideceksem kendime özen göstermeliydim. Bu yüzden yaklaşık yarım saattir hazırlanmakla meşguldüm.

Üstüme simli gümüş bir askılı elbise giymiş, elime elbiseyle uyumlu bir çanta, ayaklarımaysa siyah kısa çizmeler giymiştim. Kıvırcık saçlarımı salaş bırakmayı tercih etmiş, makyaj olarak sadece kırmızı parlak bir ruj sürmüştüm.

Boy aynasının karşısına geçip kendime baktığımda hafifçe gülümsedim. Hiç fena görünmüyordum.

Anneme çekmemiş olmak ne hoş

Kendimi son kez düzelttikten sonra kapıyı açıp upuzun koridora çıktım. Gediz'in hangi odada kaldığını bilmediğimden şansımı yan odadan yana kullandım. Kapıyı hafifçe tıklattıktan sonra ses gelmeyince içeriye  tabiri caizse bodoslama daldım . Ups, Yanlış oda!

İçeriye füze gibi girdiğimden içerideki adam şaşkınlıkla bana bakıyordu. Pekala, çok yanlış  bir zamanda girmiştim. Adam duştan yeni çıkmış olacak ki  sadece altında düşmeye yüz tutmuş  bir havluyla duruyordu. Havlunun her an düşebilecek olması dudaklarımı kemirmeme sebep oluyordu. Utançtan renkten renge girerken adam kaşlarını çatmış, anlamaz bir ifadeyle bana bakıyordu.

"Ayıptır söylemesi, Odama neden uçarak girdiğini sorabilir miyim?"

"Eee, ben şey, ben çok, çok özür dilerim. Ben Gediz 'in odasını arıyordum da..." Sonlara doğru boş yapmaya başladığımda, "Bir dakika, sen de kimsin?" dedi kaşlarını çatarak. Sanırım beni henüz görmemişti. "Ben, Gediz' in üvey kardeşiyim." Cevabıma karşılık yanıma yaklaşınca geriye doğru iki adım attım. Ondan kaçmamı komik bulmuş olacak ki gülerek, "Sakin ol küçük hanım, hobilerim arasında küçük kızları yemek yok." Dedi. "Ben yine de tedbiri elden düşürmeyeyim." Dedim kısık çıkan sesimle. Söylediklerim onu daha çok güldürürken, "Gediz beyin odası bir üst katta, küçük hanım." Ah, kahretsin, bu neden aklıma gelmemişti? Sonuçta burası 5 katlı bir yalıydı. Gediz'in üst katlarda olacağını tahmin etmeliydim.

MART AŞKI (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin