10

19 4 1
                                    

Yaptığım sıcak çorbayı ellerimle sardım. Geldiğim ev, küçük bir öğrenci dairesiydi.

Bir elimle çorbayı tutup, diğer elimle zile bastım. Alp'in abisinden, Barış abiden konumu almamla kitapçıdan izin alıp buraya gelmem bir olmuştu.

Kapı genç bir adam tarafından açıldı, Barış abi olmalıydı.

"Hoş geldin kardeşim." sıcak gülümsemeyle beni karşılaması tedirginliğimi azalttı.

"Hoşbuldum, Barış abi." ayakkabımı çıkarıp içeri girdim.

"Alp içeride. Benimde çıkmam gerekiyordu, birbirinize emanetsiniz güzelim." tanışalı 2 saat bile olmamasına rağmen abi gibi hissetmiştim.

Benim girmemle o ayakkabısını giyindi.

"Tamamdır abi, teşekkür ederim." dedim neye teşekkür ettiğimi bile bilmeden.

"Ne demek. Bu arada, çok yakışıyorsunuz. Allah ayırmasın." dedi ve kapıyı çekmesi bir oldu.

Siktir?

Ney.

"Işık?" dedi sesinden yeni uyandığı anlaşılırken. Nane limon kaynatırken arkamdan gelen sesle ona doğru döndüm.

"Alp?" dedim onun gibi. Güldü halsizce, ayakta durmakta zorlanıyordu. Masaya oturup bana bakmaya devam etti.

Yeşil gözleri öylesine yorgundu ki neden bilmiyorum ama boğazım düğüm olmuştu.

Yeşilleri çoğunluk olsada, en içinde kahverengiler vardı gözlerinin.

Aynı benim gözlerimin en içlerinde yeşiller bulunduğu gibi.

Evet, hoşlanıyordum.

Bu açıktı ama, aşk derecesinde değildi. Yani, bence.

Onun da hoşlandığını düşünüyordum, ya da kafam da kuruyordum. Ama belli ki onun duyguları benimkinden kuvvetliydi. Ve ben, duygularını emin olmadığım duygularımla kirletmek istemiyordum.

Evet, biliyorum. Biraz klişe bi cümleydi, ama hissettiğim ve korktuğum şey buydu.

"Nasıl buldun burayı?" sorusu tekrardan ona dönmemi sağladı.

"Seni aradım ama abin açtı, bende konumunu istedim." dedim gülümseyerek, kızmasın diye 'tatlı' söylemeye çalışmıştım.

Güldü.
"Kitapçı da değil miydin bugün?"

Önüme döndüm, ocaktan nane limonu alıp cevzeden bardağa geçirdim.

"Vardı da, izin aldım burayı öğrenince."

Kaşları çatılmıştı, ne olmuştu ki bir anda?

"N'oldu?"

" Neden benim için izin aldım?" Sorusuyla duraksadım

Evet Işık, neden?

"Bilmiyorum, içimden geldi işte.
Boş versene, çorba var içer misin bilmiyorum ama yapmıştım gelmeden önce." Güldü sanırım hızlı hızlı konuşmama gülmüştü.

Bak Bana.-#texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin