Kırmızı Kurdale Lavin (Gerçek ailem)

1. bölüm

Yeni kurguma hoşgeldiniz umarım beğenirsiniz yorumlarınızı bekliyorum

.     .     .    .     .   .   .    .   .  .   .   .   .   .   .   .  .  . .

Aile .

Aklınıza ne geliyor? Bir ev , evin içinde Anne ,Baba , kardeş vb.
Bunlar benim için bir kavram ifade etmiyor .

Evet bunlar herkes için bir şey ifade ederken bende ufak bir duygu uyandırmıyor .

Ya da sadece ben öyle sanıyorum , bilmiyorum...

Ama , ailesi tarafından ihaneti tatmış hiç babasına sığınıp ,annesi tarafından bir kere bile saçları sevilmemiş , küçük bir kız çocuğu ...

🥀⚜️

Sabah yine erken kalktım gözlerim hala, hemen hemen herkesin uyuduğu ;karanlık , ıssız,  sessiz ama dinlediğiniz zaman her çocuğun çığlığını duyacağınız yetimhane nin kirli ve lekeli duvarlarında gezindi .

8 yıldır buradaydım, ablam hariç hiç kimsem yoktu .

O ise zaten beni haftadan haftaya görmeye gelirdi bazen ise asker olduğu için hiç gelemezdi .
Ranza dan kalktım üzerimi değişip koridora çıktım .

Lavaboya giderken üzerimi hep giyinerek giderdim çünkü bi yetimhane erkek kız karışıktı ve binalar ayrı değildi .

Fakirliğin son noktası diyeceğim de , yurt a verilen parayı paragöz müdürümüz aldığı için doğru dürüst bina olmazdı en son ben bu yurta yerleştiğimde boya yapılmıştı .

Lavaboya gelince elimi yüzümü yıkadım ve tekrar yatakhaneye geçtim .

Ranzalarda uyuyorduk kendi ranzamın yanına gidip üst tarafta horlamakta olan Ceylan ı dürttüm.

"Ceylan ben gidiyorum haberin olsun geç kalırsam , idare et müdüreyi "dedim fısıldayarak.

"Offf ya , Lavin sabah sabah yatta uyu , neyse tamam yaparız "dedi oflayarak .

Ona öpücük bırakarak "tamam sen uyu minnoşum "dedim ve çıkmadan önce elime yastığımın içine sakladığım cüzdanımı ve telefonu aldım.

Üzerime siyah ceketimi takıp yatakhaneden çıktım .

İkinci kata indim ve ordan koridor sonunda ki spor odasına girdim buranın penceresi hep açık olurdu pencereye çıktım ve ordan tam binanın dibinde ki çınar ağacının dalına atladım ordan da duvara ve hop dışarı.

Oh be sonunda ha , sonra ellerimi arkamda bağlayıp hayattan bezmiş dayılar gibi yürümeye başladım.

Ben Lavin , Lavin Akça

Hayatı asla kıçının kenarına takmayan , onu zor şeylerle üzmek imkansız ama basit şeylere bile geceleri ağlayan bir pikaçuyum.

Okul derseniz onunla da şiddetli geçimsizlik var , sokaklar bu saatte bomboştu.

Biraz yürüyüş yaptım parka doğru ,sonra da parkta koşuya başladım spora önem veriyordum .

Sebebi bende büyüyünce ablam gibi bir asker olacak vatanını koruyan bir savaşçı olacaktım .

Ayrıca ablam bana savunma dersleri veriyordu . Bu yüzden sürekli fit ve hareketli olmalıydım. Koşumu tamamlayıp telefondan saate baktım saat 7.40 dı 20 dk sonra bütün okul uyanacaktı.

Ama bu senin kıçının bile umrunda değil

Aaa nerden bildin içses?
Susadığım için yolun karşısında ki markete girdim .
Buzdolabının önüne gelip bir su aldım raflar arasında dolaştım .

Şampuanların olduğu yere gelince durdum gözüme bordo bir oje çarptı elime aldım aklıma annem gelmişti bu renk ojeyi çok severdi .

Hemen ojeyi bıraktım kasaya geçmeden önce de bir browni alıp kasaya geçtim parayı ödeyip çıktım , çikolatamı yerken birine çarptım .

"Oha hayvan !"dedim acıyla alnımı ovuşturarak.
Acımıştı başımı kaldırdım karşımda ablam vardı .

Hemen ellerimi öne uzattım "özür dilerim evladım benim gözlerim görmez kusura bakmayasın "dedim ileri doğru yürürken ablam ensemden yakalayıp yanına çekti .

"Neden yurttan kaçtın küçük hanım?"dedi tek kaşı havada , her zaman papağan gibi olan ben şimdi dut yemiş bülbül misali ablamın karşısında duruyordum .
"Cevap alamadım asker ?!"dedi bu sefer sesi sertti .

Cağğfeğr temiz sıctık yetiiş

"Valla abla biliyorsun daralıyorum zaten şu yaşlı bunak resmen benim için okula kamera taktırdı,  havada sinek uçsa beni yanına çağırıp 'çu çinet hep çenin yüçünden üçuyoy 'diyecek ben napiyim?"dedim üste çıkarak .
"Zaten beni de müdire anne çağırdı bir mesele varmış lojman dan nasıl çıktığımı bilmiyorum "dedi bezmiş bir sesle .

"Aşk olsun bebeğim sanki hep birşey yapıyorum "dedim alaya alarak .

Tek kaşını yine kaldırdı "yemekhanede yemek savaşı çıkaran da benim dedem zaten "diye karşılık verdi bende sırıtıp "evet ?"dedim.

Başını iki yana salladı ve kollarıyla beni sardı aklıma kudalelerim geldi " aldın mı?"dedim o da "ben mi unutacağım"dedi

"Bu dünyada ki en iyi pikachu ablasın sen "dedim o da " Hadi doğru yurda " dedi zaten şurda hemencik iki dakikalık yol kalmıştı onu sa yürüyüp okula geldik .

Saat sekize gelmişti herkes birazdan hazırlanıp derse inecekti. Avlu da bitşey dikkatimi çekti bir araba vardı müdirenin ki yanı sıra.

İçimde bir şüphe uyandı .

Laviş bi bok kokusu alıyorum anlatamam
Benimde burnuma bir poh kokusu gelmiyor değil .

Odanın önüne gelince ablamdan önce davranıp odaya daldım .

Odada birkaç kişi vardı müdüre anneyle birlikte ablamda arkamdan odaya girdi bir yere geçip oturduk .

"Hoşgeldin Gökçe kızım ,bu misafirler de Gümüşçü ailesi "dedi karşımızda ki bir kadın iki adamı göstererek.

Yok ,yok ,yok hayır olamazdı
Beni evlat edinmeye gelen kişilerdendi yine bunlar.

Kadına biraz dikkatli bakınca ona aşırı benzediğimi farettim saçlarımız yüz hatlarımız, ve daha birçok şeyle yanında ki adama baktım onun da gözleri benim gibi yeşil renkti .

Tamam burada kesinlikle bir pohlar dönüyor çünkü bu poh kokusunun başka bir açıklaması yok.

.   .   .   .   .   .  .   .   .    .   .   .   .   .   .   .   .  .  .   .

Buda burda biter yorumlayın pls

Neyse hadi öpüyorum bebetolarım 🫧🥹😗🫠