Selamlar, hadi başlayalım bakalım.
🩵🦋. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Ortamda ki gerginlik hizmetlinin odaya girmesiyle birazda olsa azaldı.
"Efendim yemek hazır "deyip odadan çıktı ,Berfin hanım gülümseyerek ayağa kalktı "Hadi masaya geçelim"deyince herkes ayakalandı ve evin diğer büyük salon gibi olan bir bölümüne geçtik.Sanırsam burası yemek odasıydı herkes bir yere geçip oturdu bende Gökçe ablam ile Yiğit in arasına oturdum karşımda sırayla dizilmiş abi takımı vardı yani mağra adamları.
Bizi değil önünüzde ki yemeği yiyin
Havalıııı.
Yemek servisi başladı , şansa hiç yemek seçmezdim yetimhanede ki yemekler sayesinde bunu öğrenmiştim sen yemezsen başkası yer. Evet bu da yetimhane nin yazılı olmayan bir diğer kuralıydı. Yemekte tavuk ve pilav vardı.
Severizzzzz
Yemeği sakince ve hızlıca bitirdim o sırada zaten tatlı servisine başladılar.
Talıyıda bitirdikten sonra yine oturma odasına geçtik. Barlas bey "Kimliğini alabilir miyim?"dedi bende ona uzattım kimlik genel de yetimhane müdürün de dururdu ama ben almayı becermiştim.
Paraya ihtiyacım olduğu için işe girer biraz para biriktirip işten çıkardım.Telefon kılıfı nın arkasında ki kimliği çıkarıp Barlas beye uzattım.
O da alıp cebine koydu . "Yetimhane de kimlik , yetimhane idaresinde olur diye biliyorum aile onu tamamen evlad edinirse alabilir "dedi Bertuğ , ona döndüm benden ve benim gibilerden iyi bildiğini sanıyordu sanmakla kalırdı "maalesef evet öyle fakat beni evlat edinmediler , öz ailem olduğu için verildi normal şartlarda asla alamazsın"dedim , tek kaşı havaya kalktı bende başımı yana eğip tek kaşımı kaldırdım , bu sefer sertçe kaşlarını çattı bende sinsice tebessüm ettim.🎀
Şuan yeni odamda yatağın üzerinde hayatı sorguluyorum.
Ablam gideli 20 dakika oldu , o gidince bende odama gitmek istedim ve Berfin hanım hem evi tanıttı hem de odamı gösterdi.
Ayağa kalktım gidip valizimi açtım ve kıyafetlerimi dolaba yerleştirdim, sonra kitap kolisini alıp ders masama koydum.Odam baya büyüktü ve geneli beyaz ve bej renginde dizayn edilmişti , bir banyo ve giyinme odasda vardı , ayrıca bir duvarı tamamen camdan ve balkon vardı.
Balkona ilerledim , perdeyi kenara çektim ve balkon kapısını açıp dışarı çıktım havalar yeni yeni ısınıyordu , ama ilkbahar yağmurlarıda devam ediyordu. Ama şuan hava oldukça güzeldi ve dolunay vardı.
Balkonun korkuluklarına çıkıp oturdum ayaklarımı ise boşluğa sarkıttım. Her yüksek yerde,her kırmızı oje gördüğüm de annem aklıma gelirdi.
Babam in bizi terketmesine dayanamamıştı , sürekli babamla konuşmaya çalışmıştı oysaki babamın onu aldattığını da biliyordu annem ama onu çok seviyordu.
Bir gün babam geri geldi ,ama yanında benden bir yaş küçük bir kız çocuğu ile...
Bir gün saçımı bile okşamayan annem sırf babamın gitmesinden korktuğu için o kızı benim yerime koydu.
Hatta öyle ki benim odamı bile ona verdi salonda yada misafir odasında uyurdum.
Sonra bir gün , o kızın annesi çıkageldi.
Ve babam bizi tamamen terk etti.
Annem bu acıya dayanamamıştı sürekli , eve sarhoş geliyordu. Artık dayanamayıp beni yanına çekti "Lavin biliyorum sana asla layık bir anne olmadım , seni sırf baban için kullandım"dedi ve bulunduğumuz balkondan kendini aşağı bıraktı.Ve sonrasında koşarak bahçeye inip annemin kan ile kaplı vücuduna sarılışım, tek bunlar vardı hafızamın karanlık dehlizlerin de...
Aniden yan taraftan gelen miyav sesiyle arkamı döndüm, gece nin karanlığında parlayan siyah bir kedi.
Aşırı güzeldi ev kedisi olduğu çok belliydi , çünkü ay ışığında parlayan tüylere sahipti korkuluklara tek hamlede çıktı ve yanıma geldi elimi yalamaya başladı. Elimle onu sevmeye başladım, o da ben sevdikçe mırıldıyor ve daha çok sırnaşıyordu. Boynunda beyaz bir tasmada Zoe yazıyordu.
"Merhaba Zoe , sende mi bu gece yalnızsın?"dedim bir kere miyavladı."Bana eşlik eder misin?"dedim başını yana eğip miyavladı.
"Caddelerde rüzgar , aklımda aşk var"
"Gece yarısında eski yağmurlar , şarkı söylüyorlar sessiz usulca , özlediğim çok uzaklarda"derin bir nefes aldım
"Deli dolu günler hayat güzeldi, şen kahkahalarıyla günler geçerdi "
"Ellerim uzanmaz , dokunamam ki özlediğim şimdi çok uzaklarda" tekrar bir nefes aldım ama sesim titriyordu.
Biraz sesimi yükselttim.
"O da özlüyormuş benim bir tanem , çok üşüyormuş ben olmayınca öyle yazıyor son mektubunda"dedim ve şarkıyı bitirdim , zoe kucağıma çıktı mırıldanarak uyudu.Bende , onunla birlikte odaya girdim ama balkon kapısını örtmedim belki geri gider diye. Dışarıdan sesler gelmeye başladı, tekrar dışarı çıktım. Bunlar abi takımıydı Aras , Yaman ve Yiğit .
"Gel pisi pisi , neredesin hadi gel " diyerek elinde ki telefon ışığı ile çalıların arasında bişi arıyorlardı.
"Yok işte yok!? Zoe neredesin hadi gel güzel kız"dedi Yaman.
Bunlar Zoe 'yi arıyorlardı "bak sen şu yaramaza iki dakika kapı açtırmıyor"diye söylendi Yiğit.
Yaman "Acaba bahçeden dışarı mı çıktı abi? " dedi , dur bir dakika o ergenus un sesimi titremişti?
"Bulucaz abicim merak etme,üst katlara baktın mı sen?"dedi Aras Yaman başını salladı , Aras gidip Yaman a sarıldı."Acaba odalara mı girdi?"dedi Yiğit , "Umarım o kızın yanına girmemiştir, çünkü annem onun , kapısını açık bırakmıştı havalansın diye" daha fazla dinlemedim ve odaya geri döndüm kucağımda ki minik kediye baktım.
"Demek sende firar etmeyi seviyorsun ha?"dedim sessizce.
Bir efkarlanalım dedik şuna bak yaZoe yi alıp kapıyı açtım , büyük koridorda aynalı bir masa vardı onun yanında ki sandalyeye bırakacağım zaman arkamda bir beden hissettim.
Elimde ki kediyi sakince bıraktım ve arkamı döndüm tam da tahmin ettiğim gibi Bertuğ.
"Evet , ne istiyorsun?"dedim kabaca o da kaşlarını çattı "sabahtan beri onu aradığımızı biliyordun,ve senin odanda ne işi var?!"dedi sertçe, bu dağ ayısı neyden bahsediyordu?
Onu delirtecek sakinlikte "tam 15 dakika önce balkon kapısından odama girdi ve yatağın üzerinde uyuya kaldı , ve az önce aşağıdan gelen seslerle onu aradığınızı anlayıp buraya getirdim , evet başka sorun yoksa odama gidiyorum "dedim ama aniden ve sertçe kolumdan tuttu.Ama ben şimdi senin...
Ona döndüm "Sırf annem üzülmesin diye seni kabullendik yoksa nerden gelme , bilmediğim bir kıza ve saçma bir kağıda inanacak değilim bu evden kendi isteğiyle gideceksin o geldiğin çöplüğe"dedi nefretle ,gözlerinde ki nefret sözlerine de yansımıştı.
Sinirlenmeye başlıyordum çevik bir hareketle kolumu kurtardım "birincisi o senin çöplük dediğin yere biz kendi isteğimizle gitmedik bu bizim kaderimizde vardı , Allahın verdiği kadere karşı çıkmak benim haddim değildir , ikincisi ise o gram aklınla nasıl böyle yerlere geldin bilmiyorum ama başkalarına hakaret edecek kadar burnun havada , çok bilmişlik yapma bana, bende işlemez"dedim sertçe bu çıkışıma oldukça şaşırdı , demekki benden bunu beklemiyordu.Odama girdim ve kapıyı suratına çarptım giyinme odama geçip dolabı açtım Berfin hanımın benim için aldığı şeyler vardı onlardan elbise bir geceliği aldım.
Yetimhane de hep elbise gecelik giydirirlerdi , bu benim alışkanlığımdı.
Siyah gecelikle banyoya girdim hızlıca duş aldım ve üzerimi giyip dışarı çıktım.Ama mağra kaçkınına nasıl ağzının payını verdik oh olsun.
Doğru valla ,aynen öyle oldu.
Gidip kurutma makinesiyle saçlarımı kuruttum ve tarakla taradım sonrada yatağa girdim , telefonu elime aldım ablamdan mesaj gelmişti
İyi geceler minik kelebek demişti iki dakika önce bende ona yazdım sanada dağ çiçeği dedim.Ve telefonu şarja taktım , kendimi uykunun kollarına saldım...
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Bittiii iyi geceler watty halkı
Bu arada yorumları bekliyorum bebetolarımmmm💕🎀🫶
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırmızı Kurdale Lavin (Gerçek ailem)
Fiction généraleYetimhane köşelerinde büyüyen ve 16 yaşında olan Lavin , bir gün gerçek ailesi onu bulursa ne olur ?