Onun esiri | Negan Smith

•2 Puan toplamak

Cevap verdi

-Sığınağa.

Sordum

-Sığınak mı?

-Evet. Merak etme. Oldukça güvenli bir yer. Buralarda daha güvenlisini bulamazsın.

Bir sürü güvenli yer gördüm. Hiç birinden geriye bir şey kalmadı. Burada da uzun süre kalmayacağım için büyük bir sorun görmedim.

•••

Yaklaşık yarım saat sonra gelmiştik.
Gördüğüm aylaklarla şaşırdım. Aylaklar tel duvara zincirlerle prangalanmıştı. Hani güvenliydi?
Ve bu düşüncemi dile getirdim;

-Güvenli olduğunu söylemiştin?

Cevap verdi;

-Tabiki güvenli. Bunlar benim bekçi köpeklerim.
Bu zamanda bunlardan iyisi yok. Karşında sığınağı kurup yöneten kişi duruyor. Negan, Negan Smith.

Demek ki takındığı özgüvenli duruş bu yüzden. Bir lider olduğu için. Güven konusunda da çok düşünmedim. Burada az bir süre kalıp gideceğim için bu kadar düşünmeye gerek yoktu.

- Hadi insene.

İndim ve arkasından ilerledim. Sanki her zaman yaptığı bir şeymiş gibi zombilerin arasından tel kapıyı açtı ve

-Bayanlar önden!

Dedi. Kapıdan girdim ve büyük binaya doğru yol aldım. Kapının önünde topluca bir adamla pala bıyıklı bir adam konuşuyordu. Beni görünce konuşmayı kestiler. Arkamdan Negan da geldi.

-Hey, Çocuklar! Çaylakla tanışın.

Kilolu olan gülümseyerek elini uzattı.
Tam elimi uzatacaktım ki Negan konuştu;

-Bu taraftan.

Sopasıyla yolu gösteriyordu. Elimi uzatamadığım için ona bir süre merakla baktım. Takmadan önden ilerlemeye başladı. Binanın kapısını açtığında içeriye doluşmuş kocaman insan topluluğunu görünce bir an nefes alamadım. Hem aşırı kalabalıktı hemde içerisinde çocuklar vardı. Gözüme tezgahlar takıldı. Bana yakın olan sağ köşedeki tezgah üzerinde ihtiyaç olabilecek eşyalar, hemen ters köşede yiyeceklerle dolu bir tezgah bir diğerinde meyveler vardı. Gerçekten şaşırmıştım. Hem kalabalık bir topluluktu hemde yiyecek sorunu yaşamıyorlardı. Bu kadar yiyeceği ve eşyayı nerden bulmuşlardı? Üstelik fark ettiğim üzere madeni para benzeri jetonlarla alışveriş yapıyorlardı. Yani iş veren işçi mantığı mı kullanıyorlardı?

Negan daldığımı fark edip bana seslendi

:hey, tatlı çaylak! Seni odana götürdüğümde düşünmek için bolca vaktin olacak. Hadi gel.

Dedi ve merdivenlerden çıktık. İkinci katta bir odaya geldiğimizde bir anda durmasıyla az kalsın ona çarpıyordum. Sendelemem karşısında güldü ve

: Yorgunsundur. Burada dinlenebilirsin. Bir saat sonra sağ kolum Simon gelip sana burası hakkında bilgiler verecek.

Odaya girmemi bekledi ve

; Görüşürüz çaylak.

Dedi ve gitti. Kapıyı kapattım ve kilitledim. Sonra kendimi yatağa attım ve hemen uykuya daldım.

❧ ❧ ❧ ❧ ❧ ❧ ❧ ❧ ❧ ❧ ❧ ❧ ❧❧

Uyandığımda hemen banyoya gittim. Sıcak su için dualar ederken dualarımın gerçek olduğunu gördüm. Hızlı bir şekilde yıkandım ve üzerime giyecek yeni giysiler aradım ve dolapta kot pantolon ve beyaz t-shirt buldum. Hemen onları üzerime geçirip havluyla kurutabildiğim kadar saçımı kuruttum ve tam zamanında kapı çaldı. Açtığımda tahmin ettiğim gibi gelen Simon'du. Bana sığınağı gezdirirken puan sisteminden bahsetti.